“VATANDAŞIN KEMERİNDE SIKACAK DELİK KALMADI”

Tüm Yerel-Sen
Genel Başkanı Mücahit DEDE yaptığı yazılı açıklamada Yaşanan ekonomik krize karşı, faiz artırmak dışında başka bir politika geliştiremeyen
iktidar yıllar sonra tasarrufu hatırladı. Açıklanan tasarruf önlemleri, iktidarın kamu
kaynaklarını israf ettiğinin de itirafıdır. dedi.

.
Yoksul halktan toplanan vergileri “itibardan tasarruf olmaz diye” yazlık saraylara, kışlık
saraylara ve uçaklara harcayan iktidar daha önce açıkladığı sayısız tasarruf önlemi gibi
bunların da kağıt üzerinde kalacağını, söyleyen Dede açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

– Bundan önceki ekonomik krizlerde olduğu gibi
faturanın yine emeğiyle geçinenlerin, emeklilerin, yoksulların üzerine bırakılmaya
çalışılacağını biliyoruz.
Yıllardır, Türkiye’deki israfın tek kaynağı olarak kamudaki araba, lojman, koruma, bina,
saray saltanatı olduğu söylendi durdu. Açıklanan tasarruf tedbirlerinin de kısaca taşıt, bina,
personel, elektrik, haberleşme harcamalarına yönelik olduğunu görüyoruz. Bu alanlarda
gerçekten israf var ancak bunlar israfın sadece görünen yüzü. Asıl büyük israf,
yolsuzluklar yoluyla yapılmaktadır.
Asıl büyük israf, gerçek maliyeti bir lira olan bir mal veya hizmetin iktidar tarafından on
liraya satın alınmasıyla, diğeri on lira olan bir kamu malının eşe, dosta, yandaşa bir liraya
satılması, ya da bedelsiz olarak peşkeş çekilerek yapılmakladır. Özelleştirme adı altında
kamu varlıklarının yok fiyatına birilerine aktarılması israftır. İsrafın asıl kaynağı eşe, dosta,
akrabaya, yandaşa verilen kamu ihaleleri, yap-işlet-devret, yap-kirala-devret gibi aslında
kamunun çok daha ucuza yapabileceği yatırımlar için maliyetinin 10-15 katına ödeme
yapmaktır.
Son 22 yılda en fazla değişiklik yapılan kanun, Kamu İhale Kanunu’dur. İktidar
Kamu İhale Kanunu’nda bu israf ve yolsuzluk ortamına zemin hazırlayabilmek için 63 defa
kanun ve KHK ile değişiklik yapmıştır. Bu değişikliklerin tamamının da hedefi rekabeti
ortadan kaldırıp kamu ihalelerini eşe, dosta, akrabaya, yandaşa vermeye yöneliktir. Kamu
ihalelerinin büyük bölümü rekabet ortamı sağlanmadan pazarlıkla belli kuruluşlara
verilmektedir.

Eğer kamuda gerçekten israfı sona erdirmek, tasarruf yapmak istiyorlarsa işe buradan
başlamaları gerekir.
Tasarrufun tam da bu günlerde gündeme gelmesi, tasarrufu başta kamu çalışanları
olmak üzere tüm emeğiyle geçinenlerin, emeklilerin, asgari ücretlinin, yoksul halkın
sırtından yapmaya hazırlandıklarını göstermektedir. Çünkü emekliler, çalışanlar, asgari
ücretli yüksek enflasyonun yıprattığı ücret ve aylıklarına yılın ikinci yarısı için makul bir
zam bekliyor. Ancak görüyoruz ki iktidarın gündeminde örneğin asgari ücreti yeniden
belirlemek, en düşük emekli aylığını yeniden belirlemek gibi konular yok.