İyilik ve yardımda sınır tanımayalım

NEVZAT AKSOY
– İYİLİK ETMEK, İTİBARDAN BİR ŞEY
EKSİLTMEZ-
Değerli okuyucularımız ,hayat doğumdan  ölünceye kadar bir yolculuk, bizlerde bu yolculuktan dura-
ğa varıncaya kadar, imtihan-
da olan birer yolcuyuz.
Bu yolculuk sınavında, za-
man sürekli aleyhimize işliyor.
Nasıl ki bir öğrenci sınava
girdiği zaman, tüm konular-
dan sorumlu olduğu gibi, ba-
ki olan dünyanın sınavını da
vermek için, hakkın ve haya-
tın tüm konularından sorum-
yuz, ve mesuluz.
İşte bu sınavda durağa varma-
dan, kendimizi sorgulayıp, hangi konularda zayıf, hangi konularda yeterli olduğumu-
zu tespit edip, zayıf yönleri-
mizin tamiri için,  yoğun bir çaba ve istek göstererek, e-
bedi hayatımızın sınavının-
dan geçebiliriz.
Baki olan dünyanın sınavını kazanmada nasıl ki hiç tor-
pil, hiç bir yardım islemiyor-
sa, fani olan içinde yaşadığı-
mız hayatta da bizi kendi eli-
mizle yaptığımız iyilikler, ve amellerimizden başka hiçbir azığımız yoktur.
Koskoca uzun bir hayat zannettiğimiz, yaşamımız  maalesef, zama-
nın işleyen sürecine, esir dü-
şerek her gün biraz daha,
bizleri sona yaklaştırıyor.
Peki biz bu hayat yolculuğu-
muz devam ederken, gidece-
ğimiz yerde perişan olma-
mak, hesap verebilecek han-
gi malzemelerle gidiyoruz?
Tedariğimizi yaptık mı?
Nasıl bir yemeği yediğimiz zaman, tuzlumu, acımı, tatlı mı, ekşi mi, bunu fark edebi-
liyorsak, yanlışıyla, doğru-
suyla, günahı ve sevabıyla, her insanda kendinden ha-
berdardır, ve günahını bil-
mektedir.
Değerli okuyucularımız bu hayatta, bizler boş gelmedik.
Bir gaye için geldik.
Dünyaya gözlerimizi açtığımızdan şimdiki yaşadığımız sürece kadar, hep bir şeyler ögren-
dik.
Hayat bizlere bazı inişli, çıkışlı  dersler verdi.
İşte eğer bizde bu yaşam serüve-
ninden iyi bir analiz, yapmayı
öğrenebilmişsek, topluma bazı hataları telafi etme adı-
na, bazı insanlarımıza doğru-
yu görmelerine vesile olabili-
riz.
Maalesef üzülerek belirt-
mek istediğim bir toplumsal
gerçegimiz, bir ayıbımız, ger-
çek anlamda bazı insanları-
mız, birbirine istemiyor.
Başka bir deyişle birbirine gözü
açılmıyor.
Neden degerli in-
sanlar birbirimize istemeye-
lim?
Sizden biriniz kendisi için sevdiğini, kardeşi için  de sevmedikçe iman etmiş ola-
maz.
Nitekim Allah Resulü s.a.v’in Ebu Hüreyre r.a.a; kendin i-
çin sevdiğin şeyleri insanlar için de sev ki mümin olasın.dediği nakledilmiştir.
Yukarıdaki  hadisi şerifeye bakarak, hem dinimizin, hem de insanlığımızın gereği de-
ğil midir?Birbirimize istemek ve sevmek. Haset( kıskançlık) ateşin o-
dunu yediği gibi; insanları da
yer bitirir.Işte cemiyet ve
toplumların, gelişim ve yük-
selmesine tehlike arz eden, yıkılmalara, sebeb olan bu hastalığı, kendimizden ve toplumumuzdan uzaklaştır-
mak için her türlü savaşı ver-
meliyiz.
Manevi dünyamızın adeta ilacı sayılabilecek değer-
lerinden iyilik yapmakta, di-
nin gereği ve insan olabilme-
nin anahtarıdır.
Hz. Peygamberimiz bir hadi-
si şerifte misafire ikramda acele ediniz.
İyilik ve hayırda da bir yarış-
ta olmayı  müslümanlara an-
latıyor.İnsanlığımız gereği i-
yilik yapmak, riyasız ve Allah
rızasını kazanmak için yapıl-
malıdır.
Zaten günümüzde
bazı insanların reklam modası haline getirdiği iyilik,
maalesef hayır ve işsevselliğini kaybetmekte-
dir.Ama gerçekten doğal ve içten yapılan bir yardım ve i-
yiliğin verdiği haz ve sevinci
yaşayanlar bilir.
Değerli okuyucularımız sizlerle çaresiz kalmış bir kardeşimize yapmış oldu-
ğum bir yardımın bana ver-
miş olduğu haz ve sevinci paylaşmak istiyorum.
Değerli okuyucularımız Bursa’da yönetici olarak çalıştığım bir zamanda, izin günüme denk gelen bir günde metro treninde gider-
ken biri benim yanımdaki
koltuğa oturdu. Elinde bir es-
ki poşet, kulak ve ense ke-
narları, yara bere içinde ol-
dukça perişan ve bitkin bir haldeydi.Metro treni içinde yol gidiyoruz.Bana dönüp
Osmangazi Belediyesine na-
sıl gidilir, yardımcı olurmusu-
nuz?dedi.Bende memnuni-
yetle yardımcı olurum dedim
Kulak ve ense yarasından
dolayı, ayakta olan yolcular, ondan uzaklasıyorlardı.Ben arkadaşa bu yaralar nasıl oldu?niçin  Osmangazi belediyesine gitmek istediği-
ni sordum.O da sorununu
bana anlatmaya başladı.
Düzce’den geldiğini, İşsiz ve çaresiz olduğunu, aylarca elektrik ve su borcunu ve ço-
luk çocuğuna bakmadığını, iş bulamadığı için de Bursa-
ya gelip,bir iş bulur ve çalışır
umuduyla geldiğini, fakat
parası ve yatacak yeri olma-
dığı için 2 gündür aç ve
banklarda yattığını anlattı.
Bende oldukça perişan bir halde olan bu arkadaşa ken-
dilerine bu metrodaki yolcu-
lardan para yardımı talebin-
de bulunma teklif ettim, ka-
bul etti.
Bende oturduğum yerden ayağa kalktım,  yanımda otu-
ran arkadaşın başından ge-
çen olayı yolculara anlattım.
Allah rızası için bu arkadaşa yardım etme talebinde bulu-
narak, bu gibi vakaların as-
lında bizlerin toplumsal bir
ayıbımız olduğunu, anlatarak
bu arkadaşa yardımcı olma-
larını istedim.
İlk yardımı
kendim cebimden çıkardı-
ğım bir miktar parayı arka-
daşa vererek,yardım iştirakı-
na katılımı arttırdım.
Yardım-
lar peş peşe gelmeye başla-
dı Tabiki bu yardımlar 3 is-
tasyonda in binle tamamla-
dık.
Artık biraz parası olduğu-
nu, karnını doyurmak için bir
restaurana götürdüm.Karnını
doyurduktan sonra, onu Bur-
sa Valiliğine götürdüm.Duru-
munu  yetkililere anlattım.
Kalacak yeri olmadığı için,  bir barınma evine yerleştiŕil-
mesi için yardımcı olmaları-
nı rica ettim.
Gerekli evrakları
tamamlayıp, Batıkent Ürünlü
Barınma Merkezine kendisi-
ne refakat ederek götürüp teslim ederek, mutlu bir iç huzura kavuşarak oradan ay-
rıldım.
Değerli okuyucularımız ha-
yatta yokluğun, ve varlığında
tecrübesini yaşamayanlar, hayatı gerçek anlamda anla-
yamazlar.
Caresizlik, sadece
eli kelepçeli  ve demir par-
maklıklar arkasında olanlar
değildir.
İşsizligin, yokluğun,
açlığın, insanların el ve ayak-
larını kelepçe vurarak, ek-
mek bekleyen yuvalara hayatı zindan eden gerçek
kişilerin bir nevi kıyametini
yaşadığı toplumumuzun kanayan bir yarasıdır.
Degerli
okuyucularımız, birbirimize
isteyelim.Iyilik ve yardımda
sınır tanımayalım.Birbirimize
istemek ve iyiliklerde bulun-
mak, itibarımızı ve malımızı
eksitmez.İnsanlık ve şerefimizi de yükseltir.
Saygı ve sevgilerimle
  • Çankaya Gazetesi

    1984 yılında yayın hayatına başlayan ÇANKAYA GAZETESİ nin merkezi Ankara dır. Ender Yoldar' ın yönetiminde Atatürk İlke ve İnkılaplarına, Milli ve Manevi değerlere bağlı bağımsız ve tarafsız bir gazetedir.

    Related Posts

    ” İlk seçimde sonlarının geldiğini görüyorum”

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Almanya’nın başkenti Berlin’de katıldığı  toplantıda  yaptığı konuşmada  ;Türkiye’deki demokrasinin aleyhine kullanmaya devam ediyorlar. Ben, onların stresinin arttığını, kötülükleriyle beraber önümüzdeki seçimde sonlarının geldiğini görüyorum.…

    Kılıçdaroğlu 1 saat ifade verdi

    CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şikâyetiyle açılan 11 yıl 8 ay hapis ve siyasi yasak istemiyle yargılandığı  hakaret davası başladı. Adliye gelişinde halkın yoğun ilgisiyle karşılaşan Kılıçdaroğlu’na…

    You Missed

    “ANKARA, BİR DÜNYA MARKASI OLACAK”

    “ANKARA, BİR DÜNYA MARKASI OLACAK”

    BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDEN ŞİMDİ DE YAKIT DESTEĞİ

    BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDEN ŞİMDİ DE YAKIT DESTEĞİ

    “DENİZLER HALKINDIR” BAHANE, İHALESİZ DEVİR ŞAHANE!

    “DENİZLER HALKINDIR” BAHANE, İHALESİZ DEVİR ŞAHANE!

    İhtiyaç sahibi bin aileye gıda yardımı

    İhtiyaç sahibi bin aileye gıda yardımı

    Konut satışlarında artış var…

    Konut  satışlarında  artış var…

    “YOKSULLUK SINIRI 100 BİN TL OLMALI”

    “YOKSULLUK  SINIRI 100 BİN TL OLMALI”