İthal ürün tercih eden hastaneler 6 ay sonraya ameliyat tarihi veriyor
Tüm Tıbbi Cihaz Üreticileri Derneği Başkanı Birol Yentür, ithal ürün kullanmayı tercih eden ancak ürün tedarikinde sorun yaşayan hastanelerin hastalara 6 ay sonraya ameliyat tarihi verdiğini, bu durumun da halk sağlığı sorununa neden olduğunu söyledi.
Türkiye’deki ham madde yetersizliğine bağlı dışa bağımlılık ve Euro kurunun 26-28 lira bandına sabitlenmesi tıbbi cihaz üreticilerini zorluyor. Maliyetleri döviz kuruna paralel olarak artış gösteren üreticiler, sabit kur üzerinden satış gerçekleştirmek zorunda kalıyor. Yerli ürün yerine ithal ürün tercih eden hastaneler ise ürün tedarikinde yaşanan sorunlar nedeniyle hastalara 5-6 ay sonraya ameliyat tarihi veriyor.
Tüm Tıbbi Cihaz Üreticileri Derneği (TUDER) Başkanı Birol Yentür, üreticilerin yaşadığı sorunları ve bu sorunların hastalara ve halk sağlığına nasıl yansıdığını anlattı. Elips Haber’den Deniz Dalgıç’ın haberine göre, 10 bin kalemin üzerinde tıbbi cihaz ve tıbbi malzeme bulunduğunu belirten Yentür, “Bu tıbbi cihaz ve malzeme fiyatlarında yapılan kur güncellemesinin üreticilere dezavantaj olarak yansıdığını söyledi. Tıbbi cihaz ve malzeme fiyatlarındaki Euro kurunun 26 ve 28 liraya sabitlendiğini anımsatan Yentür, “Türkiye ham madde konusunda kendi kendine yetebilen bir ülke değil. Ham maddelerin hepsini dışarıdan alıyoruz. Diz protezi üzerinden örnek verecek olursak, biz bunu 500 Euro’ya satarken siz bunu 26-28 lira kurundan satmak için güncelliyorsunuz. Lakin Avrupa’dan veya Amerika’dan döviz bazında zam yiyorsunuz. Önceden bunu 400 Euro’ya mal ediyorsanız, şimdi yüzde 20 zam yeseniz 480 Euro olur ama siz bunu hala 500 Euro’ya satıyorsunuz. Aslında bu tıbbi malzemeye zam olmadığını, sadece kur güncellemesi olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
İthal marka firmalarında ise her 3 ayda bir fiyat güncellemesi yapıldığını söyleyen Yentür, “Bir yerli diz protezi şu anda 18 bin lira iken, bir Amerikan marka diz protezi 30-35 bin liradan satılıyor. İşin kötüsü Sağlık Bakanlığına bağlı kamu hastaneleri Sağlık Uygulama Tebliğindeki fiyat listesine rağmen bu cihazları alıyor. Çok ilginçtir ki yerli ürünü almayan Sağlık Bakanlığı hastaneleri, Amerikan, İngiliz veya Alman malı başlığı altındaki bütün yabancı ürünleri bu şekilde alabiliyorlar. Doğal olarak fiyatlama reel bir fiyatlama değil ve sistem de çok güncel gitmiyor. Kur güncellemesiyle itekleyerek giden bir sisteme şu an sahibiz” ifadelerini kullandı.
Kamunun sabit kur ile bir fiyat belirlediğini ve 1 yıl boyunca bu fiyattan alım yapılmasını söylediğini ifade eden Yentür, “Ancak fiyatlar ve maliyetler yerinde saymıyor. Asgari ücrete zam geliyor. Akaryakıta yüzde 100 zam geliyor. Yurt dışından temin edilen döviz bazlı ham maddeye zam geliyor ama siz sanki maliyetiniz aynıymış gibi sürekli aynı fiyattan malzeme satmak durumunda kalıyorsunuz. Bu döngü tabii ki bizleri zor durumda bırakıyor ve doğal olarak da iş yapamaz duruma getiriyor” dedi.
Yentür, son olarak şu ifadelerin kullandı: “Yerli ürünler olmasına rağmen ‘ithal ürün kullanırım’ mantalitesinde olan kesimler bunları alamadıkları zaman hastalara 4 ay, 5 ay, 6 ay ameliyat tarihi veriliyor. Bunlar da doğal olarak halk sağlığı sorunu oluşmasına sebebiyet veriyor. Kamuyu da zor durumda bırakıyor. Temel nokta halk bu tedaviye ulaşamıyor. İthal ürünler yerine, yerli üreticilerin ürünleri tercih edilmeli.”
Kaynak: https://www.elipshaber.com/