MANSUR YAVAŞ ANKARA’NIN BAŞKENT OLUŞUNUN 100.YIL DÖNÜMÜNE ÖZEL RESEPSİYON DÜZENLEDİ
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara’nın Başkent oluşunun 100. yıl dönümü dolayısıyla davet verdi. Yavaş konuşmasında, “Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmek için çok çalışıyoruz. Dezavantajlı kesimin sorunlarıyla yakından ilgileniyoruz. Çünkü geçmişimizden gelen dayanışma ve kardeşlik kültürü, bizim en değerli hazinemiz olmaya devam ediyor. Başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Ankara’nın Başkent olmasında emeği geçen devlet adamlarımızı, kurtuluş kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi şükranla anıyorum. Nice bin yıllara” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara’nın Başkent oluşunun 100. yıl dönümünü düzenlenen resepsiyonla kutladı.
Davete; büyükelçiler ile yabancı misyon temsilcileri, Ankara milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, basın mensupları, ve Büyükşehir Belediyesi bürokratları katıldı.
Program, Ankara Seğmenler Kulübü Derneği ekibinin gösterisi ve Piyanist Gülsin Onay ile Erkin Onay’ın piyano ve keman resitali ile devam etti.
“ANKARA, BAŞKENT OLMASININ YANI SIRA MUAZZEZ BİR DUYGUNUN TA KENDİSİDİR”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Çankaya Başkanlık konutunda verdiği resepsiyonda konuklarını kapıda eşi Nursen Yavaş ile karşıladı.
“Bugün burada Ankara’nın başkent oluşunun 100. yılını kutlamak için sizlerle bir araya gelmekten büyük bir kıvanç duyduğumu belirtmek isterim” diyerek sözlerine başlayan Yavaş, şöyle konuştu:
“Ankara, yalnızca Cumhuriyet dönemimizin merkezi olan bir kent değildir. Hititler, Frigler, Lidyalılar ve Perslerin hüküm sürdüğü Ankara; Galatlar, Romalılar ve Osmanlılar için de büyük bir öneme sahip oldu. Şüphesiz ki tarih boyunca önemli bir merkez olan Ankara’nın kaderinde ve nihayetinde başkent olmak vardı. Ankara, Kurtuluş Savaşı’mızda sadece ülkemizi askeri açıdan savunmanın değil; fedakârlığın, aydınlık yarınların, umudun da kenti hâline geldi. Yine Ankara, bir milletin millet olması için en temel hakkı olan toprak bütünlüğü adına verilen mücadelesiyle, dünyadaki tüm mazlum milletlere de yol gösterici oldu. Adım adım yürünen bağımsızlık mücadelesi, bugünümüzü aydınlattığı gibi geleceğe de bir ışık oldu. Farklı milletlerden kıymetli katılımcıların bulunduğu bu davette, hepimiz, birbirimizden farklı bedenlere sahip olsak ve farklı dilleri konuşsak da aynı duyguları taşıdığımız kesindir. Bu duyguların en değerlisi de, insanların ülkesi ve vatanları için arzuladıkları bağımsızlıktır. İşte Ankara, başkent olmasının yanı sıra ülkemizin hürriyetinin ve bağımsızlığının sembolü olan, kadim ve muazzez bir duygunun da ta kendisidir.”
“ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVLERİ YERİNE GETİRMEK İÇİN ÇOK ÇALIŞIYORUZ”
Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak hayata geçirdikleri uygulamalardan da bahseden Yavaş, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmek için çok çalışıyoruz. Yeni yeşil alanlar, yeni yollar, yeni altyapı hatları inşa ediyoruz. Kırsal kalkınmada üreticilerimize büyük destekler veriyoruz. Öğrenci dostu uygulamalarımızla kentimizi geleceğe taşıyor, kadın istihdamı konusunda önemli projelere imza atıyoruz. Bir yandan Roma Tiyatrosu ve Arkeopark restorasyonuyla Ankara’nın 2000 yıllık tarihini yeniden hayata geçirirken bir yandan da Cumhuriyet tarihi eserlerimizi ve tarihi Ulus bölgesini ayağa kaldırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ankara Kalesi’nin restorasyon çalışmalarında sona yaklaştık. 100. Yıl Çarşısı’nın yerine yeni bir kent meydanı yapıyoruz. Ulus Çarşısı’na Bilkent ve Gazi Üniversitesi iş birliği ile teknoloji merkezleri açıyoruz. EGO Genel Müdürlüğümüzün eski Gençlik ve Spor Müdürlüğü binasına taşınmasıyla, Ulus’un demografisinin değişeceğine ve hak ettiği günlerine yeniden kavuşacağına inanıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, böyle tarihi bölgeler kentlerin hafızasıdır. Bu bilinçle tarihimize ve kültürümüze sahip çıkmaya devam edeceğiz.”
Toplumun dezavantajlı kesimlerinin yanında olmayı da ihmal etmediklerinin altını çizen Yavaş, “Dezavantajlı kesimin sorunlarıyla yakından ilgileniyoruz. Çünkü geçmişimizden gelen dayanışma ve kardeşlik kültürü, bizim en değerli hazinemiz olmaya devam ediyor. Bu duygu ve düşüncelerle başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Ankara’nın Başkent olmasına emeği geçen devlet adamlarımızı, kurtuluş kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi şükranla anıyorum. Ankara’mızın başkent oluşunun 100. yıl dönümünde, mutluluğumuzu ve heyecanımızı paylaşmak için aramızda bulunan siz değerli dostlarımıza çok teşekkür ediyorum. İnşallah, geleneksel hâle gelen bu davetimizi gelecek yıl da birlikte kutlamak bizlere nasip olur. Nice bin yıllara” dedi.
ANKARA KENT KONSEYİ BAŞKANI HALİL İBRAHİM YILMAZ’IN 13 EKİM ANKARA’NIN BAŞKENT OLUŞU KUTLAMA MESAJI
Ankara’nın Başkent oluşunun 100. yılı nedeniyle bir açıklama yapan Ankara Kent Konseyi (AKK) ile Türkiye Kent Konseyleri Birliği Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, “Demokrasi çığlığının atıldığı, sadece Anadolu’nun değil tüm mazlum milletlerin Başkenti olmuştur Ankara” dedi.
Cesaretin Merkezi
Açıklamasında Ankara’nın, ‘yedi düvelin bir araya gelip yok etmek istediği bir milletin şahlanış merkezi, mazlum milletlerin umudu’ olduğuna vurgu yapan AKK Başkanı Yılmaz, şöyle konuştu:
“Hezeyan karşısında heyecan, karanlık karşısında aydınlık, esaret karşısında cesaret, zulüm karşısında merhamettir Ankara… Ankara, Milli Mücadele’ye ev sahipliği yapmış, yanı başına kadar gelen düşmanı ‘sathı müdafaa’ anlayışıyla geldikleri gibi geri gönderen ve yüzyıllar süren gerilemeyi tersine çeviren cesaretin merkezi olmuştur.”
Kızılca Gün Karşılaması
Samsun’a ayak basmasının ardından Amasya, Sivas, Erzurum Kongrelerini yaptıktan sonra hakkında yakalama ve idam kararı çıkarılmış Mustafa Kemal’i, Dikmen sırtlarında Seğmenlerin ‘Kızılca gün’ karşılamasıyla bağrına basan Ankara’nın, kurtuluş ve kuruluşun ebedi karargahı olduğunu vurgulayan Yılmaz, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Ankara’nın başkent oluşu, siyasi ve fiziki haritada bir işaret ve adlandırma olmanın ötesinde, köklü geçmişi binlerce yıl devam edecek geleceğinin işareti ve garantisidir. Başkent oluşuyla geçmişten gelen kadim uygarlıkların birikimini de miras edinmiştir.
UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne aldığı Gordion Antik Kenti, Midas’ın Frigya’sından binlerce yıl öncesinden bugüne uzanan bir kültürel miras… Ticari hayatı, ahlak esasına göre düzenleyen bir dayanışma örgütünün, ülkedeki asayiş gerekli kıldığı için sorumluluk üstlenerek yönetim görevini yerine getirdiği bir şehirdir Ankara.
Duatepe’de çarpışan yiğitlikte, Hacıbayram’daki bilgelikte, Meclis’teki inanmışlıkta, Çankaya’da tecessüm eden akılda; akıp gelen, durmak bilmeyen çağlayışta… Ankara, bir kent değil sadece, bir fikrin, bir iddianın ve inancın muzaffer oluş anlatısıdır. Sayılabilir nitelikleri ve vasıfları çoktan ardında bırakmış, varlığını ve idrakini, çılgınlık başını alıp giderken, açık sözlülüğün şeref olduğunda belirginleşmiş bir muhafızlığın sembolüdür.”
Ümmü’d Dünya!
Ankara’nın Cumhuriyet ve Misak-ı Mili ile özdeşleşmiş, aklın ve bilimin, kültür ve sanatla, sanayi ve üretimle, tarımdan eğitime her alanda bir Dünya Başkenti olduğuna dikkat çeken AKK Başkanı Yılmaz, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Muhtaç olduğu kudretin nerede olduğunu muştulayan; kuvvet ve okşayıcı sözler karşısında eğilince vazifenin sesini duyurmaktan yılmadığı, korkusuz bir azim ve kararlılık kentidir Ankara. O, bizim kent’imizdir, kendimiz olduğunu unutmamak adına. Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı’yı saymazsak, Ankara yepyeni bir kent, yaşı 100’e ulaşmış bir Başkenttir.
Ankara, zengin bir medeniyeti miras alan milletin, daha da zenginleşerek geleceğe taşıyacağı mirastır. Ankara, Ümmü’d Dünyadır!”