ZAMAN SEVDİKLERİMİZİ ÇALMADAN BİZ SEVDİKLERİMİZİN KAPISINI ÇALALIM.

NEVZAT AKSOY

                                                                               Değerli okuyucular Gönül  coğrafyamızda, nice değerler volkan gibi kaynıyor, ve yaşadığımız müddetçe de kaynamaya devam edecektir.Hayat ve yaşantıların mimarı olan insanlara, bir akarsu seli gibi içinde biriken sevgi ve özlemleri, zamanın dalgalarıyla dışarıya aksettiriyoruz.O zamanki aslında hep içimizde farkında olduğumuz, etrafımızda bir atmosfer gibi insan seline olan, özlem, sevgi,  ve değerbilirlik  coşkumuzu özel günlerle uyandırıp, bu farkındalığa yoğun duygularla bir sevinç ve hüzün patlaması yaşıyoruz.İste bugün babalar günü.Daha önce nice günleri geride bıraktığımız, sevinç, hasret, ve pismanlıkların filizlenip, özel bir gün adında hasret, sevinç, gözyaşı ve pismanlıklarla harmanlanan kadir ve kıymet sofrasında bir ziyafeti babalar günüyle tekrar yaşıyoruz. Ve bu iç dünyamızın rengini kutlama ve sevinç seliyle varlık ve yokluğumuzu bir nevi tazeliyoruz.İnsan-          oğlu hayat ve yaşamında zıtlıklarla sınanıyor.Bugünün küçükleri yarının birer anne ve baba adayları oluyor.İste bir evlat kolay kolay, anne veya baba adayı olamıyor.Bu evlatların doğumundan, çocukluk ve yetişkinlik evresine gelene kadar, bir baba ve annenin emek ve çabasıyla gerçekleşmiş oluyor.Kendilerinden çok evlatları için amansız bir mücadele veren bir aile kurumu ve bu ailenin bel kemiği olan anne ve babalarımızla hayat sınavımızla tanışmış oluyoruz. Eğitim ve daha sonraki yaşam süreçlerimizde karakterlerimizin oluşmasında çok önemli bir etkene bir nevi imza atmış oluyorlar.Biz evlatları bugünlere, bu yaşlara getiren, vesile olan emektar aile kurumunun başı babalarımızın hakkı hiçbir şekilde ödenemez.Bu fedakar babaların bu özel gününü  kutluyor, rahmete göçmüş olan babalarımıza da Allah’tan rahmet dilyor, aile ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.

Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) baba ile ilgili sözlerinden birinde “Hiçbir çocuk babasının hakkını tam olarak ödeyemez.” buyurmuştur.Yüce Allah Ankebut Suresi 8. ayetinde, “Biz insana, anne babasına en güzel bir biçimde davranmasını emrettik…” buyurmuştur.        Daha nice hadis, ayet, ve atasözleriyle babanın önem ve kıymetini zenginleştirebiliriz.                 Babalarının kadrini bilenler, bilmeyenler, onlara eziyet çektirenler, anne ve babalarını huzur evine atanlar, bunu hiçbir zaman unutmasınlar.        Hayat çok zalim bir öğretmendir. Önce sınav yapar sonra dersi verir.Gün gelir  devran döner, bu yapılan kötülük ve iyilikler kaybolmaz, her bir evlat kalbinin meyvasına kavuşmuş olur.Bak ne diyor yaradan;

“Ah edip yan etmene gerek yok ey kulum,sen  bana havale et . Sen unutrusan da kanadını kıranı ben unutmam.Kadir ve kıymetin değerini bir güne sığdıramayız, bizi dünden bugüne taşıyan o cefa ve emekler timsali baba ve annelerimizin sancısı, eğer bugün evlatları tarafından, hiç bir zaman unutulmayıp hakkı ödenirse, bir evlat hakkın tesliminde  meyvasını vermiş olacak, anne ve babasının hoşnutluğu ve bununla beraber yüce hakkın taktirine nail olacaktır.