Kimin eli kimin
cebinde…
Necdet SİVASLI
Turizmde sezon sonuna geldik, Rusya’dan beklenen turist gelmedi. İngiltere ve Almanya’nın Türkiye’yi “kırmızı liste ”ye alması ve kaldırmaması da işin tuzu biberi oldu.
Şimdi gelişmeleri aşağıda sizlerle paylaşacağız. Başlığa aldığımı cümlenin şifrelerini bu yazıda okuyacaksınız ve öyle sanıyoruz ki, “Kimin eli kimin cebinde” deyimine bir kez daha hak vereceksiniz.
İngiltere’nin Türkiye’yi bir türlü kırmızı listeden çıkarmamasının nedeninin, Türkiye’nin salgınla ilgili verileri eksik veya yanlış bildirmesinden kaynaklandığı ileri sürüldü.
Yaptığı son dört seyahat güncellemesinde Türkiye’yi sarı listeye almayan İngiltere ile ilgili ‘neden siyasi’ yorumları yapılsa da, konuyla ilgili farklı iddialar gündemde,
İngiltere Ulaştırma Bakanı Grant Shapps, ITV televizyonunda Türkiye’nin kırmızı listede tutulmasının nedenlerini açıklarken, Türkiye’nin GISAID adlı uluslararası veri platformuna, ülkedeki varyant bilgilerini gerektiği şekilde girmediğini söylemişti.
Ulaştırma Bakanı Grant Shapp’ın referans olarak gösterdiği Global Initiative on Sharing Avian Influenza Data (GISAID), Türkçe adıyla “Grip Virüsü Verilerini Küresel Paylaşma Girişimi, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, salgında üstlendiği rol açısından ‘çığır açan bir kurum’ şeklinde nitelendiriliyor.
Merkezi Almanya’da bulunan bağımsız bilimsel kuruluş, kurumsal web sitesinde, bu girişimin 2006’daki kuş gribi salgınında, ortaya çıkan bilgi paylaşımı ihtiyacından doğduğunu yazıyor. Bugünlerde ise Corona virüsünün hangi ülkede, hangi varyantının olduğunu takip etmek için herkese açık ‘temel kaynak’ olarak kullanıldığı belirtiliyor.
İngiltere Türk Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Engin Sertoğlu, 4 Ağustos günü yapılan değerlendirmede, Türkiye’nin şartlı da olsa seyahat edilebilir ülkeler arasında yer almasını beklerken ‘kırmızı listeye’ alınmış olmasını hayretle karşıladığını ve bugüne kadar hiç düşünmediği halde, İngiltere’nin bu kararı “politik ve ekonomik kaygılarla” aldığına inanmaya başladığını ancak yanıldığını söyledi. Ancak Türk tarafının da veri paylaşımında eksiklikleri olduğunu kaydeden Sertoğlu “bilgisayar başına geçip bakanın söylediklerinin doğruluğunu araştırdım, bulduğum sonuçlar İngiliz bakanı haklı çıkardı” diye konuştu.
Platformdaki veri tablolarının, salgın hastalık uzmanı olmayı gerektirmeyecek kadar açık olduğunu belirten Sertoğlu, 600 bin nüfuslu Lüksemburg’un girdiği Delta varyantı vaka sayısının 780 iken Türkiye’de sadece 724 vaka olmasının da inandırıcı olmadığını söyledi. “İngiltere’den gelecek turiste muhtaç çok sayıda işletme, otel varken; veri girişinin en son 15 Temmuz’da yapılmış olmasını ise ‘ihmal’ olarak niteledi.
“Önceki güncellemelerde de bu rakamları düzensiz girdiği anlaşılan yetkililerin bu ihmalden sorumlu olduğunu” belirten Sertoğlu, Türkiye’nin İngiltere’deki Büyükelçiliği’ne daha önce bu konuda başvurduklarında “gerekenin yapıldığı’ yanıtını aldığını kaydetti.
Sertoğlu, Temmuz ve Ağustos sezonu kaybının Türk turizmine en az 500 milyon sterlin olarak yansıyacağını söyledi. Fethiye, Dalaman, Bodrum gibi tatil yerlerinde, müşterisinin yüzde 60’ı İngiliz turist olanlar arasında, bu kaybın daha da ağır hissedileceğini ileri sürdü.
İngiltere’nin, Ağustos ayı sonunda yeniden listeyi güncellemesini bekleyen Sertoğlu, “Bu kez de veriler gerektiği gibi girilmezse 2022 yazının da kayıp bir yıl olmasından” endişe ediyor.
Londra Büyükelçiliği, Türk yetkililerin, İngiliz makamlarından objektif bir değerlendirme yapmasını beklediklerini ve Türkiye’nin ilk aşamada sarı listeye alınmasını umduklarını dile getirdi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Salgına karşı her ülkenin kendi koşullarına uygun olarak belirlediği kamu sağlığı tedbirleri Birleşik Krallık (BK) tarafından da uygulanmaktadır. BK’nın ülkeye giriş ve yurtdışı seyahatlerde uyguladığı trafik ışıkları sisteminde ülkemize kırmızı listede yer vermesi ulusal düzeyde belirlediği kriterlerini ve yaklaşımını yansıtmaktadır. BK’nın kriterleri ve yaklaşımı ışığında Sağlık Bakanlığımız ve BK makamları arasında bilgi ve veri değişiminin de gerçekleştirildiği yakın bir diyalog tesis edilmiştir. Bu diyalog çerçevesinde iki tarafın tutumlarını anlama bakımından kaydedeğer bir ilerleme sağlanmış olup, ülkemizde aşılamanın hızlanması ve vaka sayılarında istikrarlı bir düşüş eğiliminin sağlanmasıyla beraber, BK tarafının geniş bir perspektifle objektif bir değerlendirme yapması ve ülkemizin ilk aşamada sarı listeye alınması beklenmektedir. Ayrıca bu konudaki görüş ve beklentilerimiz her düzeyde ve her fırsatta İngiliz muhataplarımıza aktarılmaktadır.”
Sonuç;
Turizm sezonunda kaybeden Türkiye oldu. Yapılan açıklamaların ve yakınmaların bir çözüm olmadığını da bir kez daha görmüş olduk.