SALGININ VE EKONOMİK KRİZİN ETKİSİ YAŞAM KOŞULLARINI
AĞIRLAŞTIRMAKTADIR !
Mehmet BALIK
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu
Genel Başkanı
Ülkenin nasıl yönetildiğini açıklanan borçlandırma paketleri, işsizlik ve enflasyon rakamları
göstermektedir. Ülkemizdeki ekonomik veriler her geçen gün daha da kötüye gitmekte ve ekonomik
kriz gittikçe derinleşmektedir.
Koronavirüsü ekonomik veriler üzerinde ağır ve kalıcı tahribatlar yaratmıştır. Ülke ekonomisi
ciddi oranda küçülmekte, işsizliğin, enflasyonun, yoksulluğun ve diğer ekonomik ve toplumsal
sorunların artmasına neden olmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2020 Mayıs ayı enflasyon rakamlarının yıllık yüzde 11,39; aylık
yüzde 1,36 arttığını açıklamıştır. TÜİK’in son resmi verilere göre şubat 2020 dönemi itibariyle 26
milyon 753 bin istihdamın 18 milyon 783 bini ücretli ve yevmiyeli çalışan emekçilerden
oluşmaktadır. Şubat dönemi resmi verilerine göre 4 milyon 228 bin kişi işsizlik kıskacında
bulunmaktadır. Bir yıl ve daha uzun süredir işsiz olanlar 1 milyon 70 bin kişi olarak açıklanmıştır.
Şubat 2020 döneminde ölçülen işsizlik, salgının hemen öncesindeki verileri yansıtmaktadır. Salgın
sonrasında çok daha büyük bir istihdam ve işsizlik depreminin yaşanması kaçınılmaz görünmektedir.
Açıklanan enflasyon oranları gibi işsizlik oranları da vatandaşlarımız tarafından gerçekçi
bulunmamaktadır. TÜİK’in yıllık enflasyonu yüzde 11,39 olarak açıklamasını gerçekçi bulmuyoruz,
gıdada son bir yıllık enflasyon yüzde 28,1 olarak gerçekleşmiştir. Konfederasyonumuzun her ay
düzenli olarak araştırdığı halkın enflasyonu mayıs ayı sonuçları daha ağır koşulların yaşandığı
göstermektedir. Ramazan ve salgın nedeniyle gıda ürünlerinin fiyatlarında önemli artışlara yol
açmıştır. Ocakta yüzde 4,2, şubatta yüzde 1,9, martta yüzde 2,9 ve nisanda yüzde 1,95 oranında artan
gıda fiyatlarında yılın ilk beş aylık dönemindeki toplam artış ise yüzde 11,5 gerçekleşmiştir.
Ekonomik sorunlarla ve salgın koşullarıyla boğuşan ülke ekonomisi tam bir çıkmaz
içerisindedir. Enflasyon ve işsizlik rakamları sürekli artmaktadır. Bu durum açlık ve yoksulluk
dalgasını büyütmektedir.
Salgının bulaşmasını kontrol altına almak için uygulanan kısıtlamalar emekçilerin işlerini ve
gelirlerini kaybetmesine neden olmuş ve geçim kaynaklarını ciddi anlamda tehlikeye girmesine yol
açmıştır.
Siyasi iktidar, salgının ülke ekonomisine getireceği ekstra yükü hafifletmek istemektedir.
Ancak açıklanan yardım ve destek paketleri her koşulda sermayeyi büyütmeye ve emekçileri
yoksullaştırmaya dönüktür.
İktidar, yardım ve destek paketlerini siyasi propaganda olarak kullanmaktadır. Açıklanan
‘destek ve önlem paketi’ kredi ve borçlandırma paketidir.
Salgın bahanesiyle emek sömürüsünü arttırmaya hedefleyen her girişim her paket emekçilerin
yaşamını daha da zorlaştıracaktır. Bu nedenle borçlandırma paketleri emekçileri güvencesiz ve
korumasız çalışmaya zorlamaktadır.
Salgının etkisi azalsa bile salgın ekonomisinin yıkıcı etkilerinin uzun süre devam edeceği
zorlu bir dönem emekçileri beklemektedir.
Emekçilerin sermayeye olan bağımlılığını artıracak her türlü ekonomik paketlere karşı uyanık
olunması gerekmektedir.
Acilen emekçilerin sırtındaki borç yükünü artıracak paketlerden ve propagandalardan
vazgeçilmelidir.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; salgının ve ekonomik krizin olumsuz etkilerini
önlemek ya da en azından hafifletmek için üretim ekonomisine dönük somut ve kalıcı çözümler
üretilmesini bekliyoruz.
Mehmet BALIK
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu
Genel Başkanı