Dünya genelinde, plansız ve bilimden uzak ekonomik büyüme hırsı ekosisteme hasar vermekte ve doğal alanların talanına neden olmaktadır. Sürdürülebilir olmayan bu gidişata karşı toplumsal, ekolojik ve sosyo-kültürel açıdan doğal alanların korunmasına duyulan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Ülke genelinde de doğal alanların korunmasına yönelik pek çok planlama çalışması bulunmasına rağmen etkin bir koruma sağlanmadığı, aksine mutlak olarak korunması gereken ekosistemler dahi kar odaklı sermaye gruplarının inisiyatifine bırakılmaktadır. Millet Bahçeleri de doğal ve kültürel alanları sömürünün aracı haline getirmiştir. Daha önceki açıklamalarımızda Ankara`nın en önemli doğal yaşam koridorlarından biri olan İmrahor Vadisi`nde yapılacak çalışmalarla bütün bir kentin karşılaşacağı risk ve tehlikeleri açıklamıştık [1]. Aynı şekilde, sadece yerel değil bölgesel boyutta riskler barındıran, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından onaylanan 1/50.000 ölçekli Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesine ait Çevre Düzeni Planı Değişikliği ile sunulan Gölbaşı Millet Bahçesi Projesi, alanın mutlak korunması gereken niteliklerini yok sayarak Ankara`daki ekolojik yıkımı ve doğa sömürüsünü derinleştirecektir.
Gölbaşı Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgesi Türkiye`deki büyük akarsu havzalarından Sakarya Havzası içinde Ankara Çayı Alt Havzası`nda yer almaktadır. Gölbaşı ÖÇK Bölgesi içinde yer alan havzadaki yüzeysel sistem, güneyden kuzeye doğru Çökek Bataklığı ile başlayıp Mogan Gölü, Gölbaşı Düzlüğü (Sazlığı), Eymir Gölü ve bunları besleyen akarsulardan oluşmaktadır.
Millet bahçesi yapımı öngörülen Gölbaşı Düzlüğü, Mogan ile Eymir Gölleri arasında yer alan yaklaşık 35 hektar büyüklüğünde sazlık ve bataklık bir alandır. Eymir Gölü`nün besleniminde önemli bir yere sahip olan bu alandaki sazlıklar doğal arıtma özelliği göstererek, daha kaliteli bir suyun Eymir Gölü‘ne ulaşmasını sağlar. Ayrıca, kuşlar için korunaklı, ideal üreme, beslenme ve barınma alanlarına sahiptir. Bu özellikleri nedeniyle Gölbaşı Düzlüğü, hem su kuşları yaşama alanı olarak hem de Eymir Gölü su rejiminin ve su kalitesinin korunması bakımından özel öneme sahiptir.
Gölbaşı Düzlüğüne Ankara ekosistemini ve dahil olduğu su havzasını etkileyecek müdahalelerde bulunulması kabul edilemez!
2020 yılında Millet Bahçesi alanı olarak tanımlanan Gölbaşı Düzlüğü,
1. Yürürlükteki üst ölçekli plan olan 2023 Ankara Nazım İmar Planında da belirtildiği gibi; Mogan ve Eymir gölleri havzası; su kaynakları ile birlikte yüzey şekilleri, yer ve toprak yapısı, iklim özellikleri ve canlı varlıkları ile çok hassas dengelere sahip bir ekolojik sistemdir. 2023 Ankara Nazım İmar Planı Raporunda Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi şu şekilde tanımlanmıştır: “Havza ekosistemi İncesu Vadisi boyunca uzanan bir bütünlük sunmakta, İmrahor Vadisi ile tamamlanmaktadır. Mogan ve Eymir göllerini İmrahor Vadisi sisteminden başlayarak Tuz Gölüne kadar uzanan güney ve güneydoğu Ankara bölgesi ekosistemi bütününde algılamak gerekmektedir. Hatta bu sistemin Tuz Gölünden çatallaşarak Göksu ve Sultan Sazlığı Sulak alanlarına uzandığı vurgulanmaktadır. Göllerin bulunduğu vadi, İmrahor Vadisi ve Elmadağ Vadiler sistemi; su rejimi dışında hava koridoru olma özellikleri nedeniyle hava kirliliği ve iklim stabilizasyonu-mikroklima açısından da Ankara kenti için büyük önem taşımaktadır.”
2. 2015-2019 Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı`nda alanın sazlık kesimine yapılacak müdahalelerin su rejimini ve su kalitesini bozabileceği, bu durumun da alandaki biyolojik çeşitliliği ve yaban hayatını olumsuz etkileyeceği net bir şekilde belirtilmiştir. Davamıza konu olan planda “Millet Bahçesi” olarak önerilen alan, Gölbaşı ÖÇK Bölgesi Yönetim Planında doğanın ve çevrenin korunması ve gelecek nesillere aktarılabilmesi için Mutlak Koruma Alanı olarak; düzlükte bulunan ve geçmişte doldurulan alanlar ise Tampon Koruma Alanı olarak tanımlanması önerilen alanlardır.
3. 2018 yılında onaylanmış ve plan iptali davası devam eden 1/50.000 ölçekli Gölbaşı ÖÇK Bölgesi Çevre Düzeni Planı`nda mutlak koruma alanı ve tampon koruma alanı tanımlamaları yapılmış olmasına rağmen, Gölbaşı Düzlüğü hassas alan tanımı içerisinde değerlendirilmemiştir. Mutlak korunması gereken hassas alanlar; çeşitli habitatların korunması için ilgili kurumlardan uygun görüş alınarak, yalnızca bilimsel araştırmalara ve yine belli amaçlarla ağaçlandırmaya izin verilen alanlardır. Söz konusu planda yapılması önerilen Botanik Bahçesi ile Gölbaşı Düzlüğünün ekolojik önemi göz ardı edilmiştir.
Ayrıca 2018 Gölbaşı ÖÇK Bölgesi Çevre Düzeni Planı`nda, önemli kuş üreme alanları plana eklenmiş, Eymir ve Mogan gölleri arasında kalan Gölbaşı Düzlüğü de bu alan içerisinde tanımlanmıştır. Bu alanlara dair plan hükümlerinde ekolojik karakterinin korunmasının esas olduğu belirtilmiştir. Doğal ve topografik yapıyı değiştirecek hiçbir kazı ve dolgu yapılamayacağı ve yine alanın yakın çevresinde izleme, araştırma, koruma ve/veya eğitim amaçlı da olsa kuşları rahatsız edecek yapılara izin verilmeyeceği plan hükümlerinde açıkça belirtilmiştir.
Tüm bu hassasiyetler göz ardı edilerek Gölbaşı Düzlüğü, yapılan plan değişikliği ile “Millet Bahçesi” adı altında sermayenin inisiyatifine bırakılmaktadır!
Daha önceki açıklamalarımızda da belirttiğimiz gibi Millet bahçeleri doğal ve kültürel alanları imara açmak için kullanılan kirli bir araçtır. Ekonomik krizin, Türkiye`nin lokomotifi olan inşaat sektörünü de derinden sarsması ile sermayedarların kar sağlayabileceği bir araç olarak pazarlanan Millet Bahçeleri, Türkiye`nin dört bir yanındaki doğal ve kültürel alanları imara açan ve sekteye uğrayan inşaat sektörünü canlandırmayı ve sürdürmeyi amaçlayan, toplumsal algıyı çarpıtan bir rant projesi olarak ortaya çıkmıştır [2].
Davamıza konu olan Plan Raporu`nda, Gölbaşı Düzlüğü`nün Ankara ekosistemindeki ve su havzasındaki önemi vurgulanmış; alandaki sazlık ve bataklık bölgelerden “başta su kuşları olmak üzere pek çok hayvan türü için ideal barınma ve üreme alanları olmasının yanı sıra; göllerin su kalitesinin ve su rejimlerinin korunması açısından da büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle alandaki ekolojik ilişkilere zarar verebilecek her türlü müdahaleye karşı korunmalıdırlar.” şeklinde bahsedilmiştir. Tüm bunlara rağmen, aynı plan, kendi kararlarıyla çelişecek şekilde önemli sazlık-bataklık ve kuş üreme alanı olan Gölbaşı Düzlüğüne “Millet Bahçesi” yapılmasını önermiştir.
Alanın Özel Çevre Koruma Bölgesi olduğu da göz önüne alındığında, tüm kent ve kentliyi ilgilendiren bu tür alanlarda yapılacak olan planlarda demokratik ve katılımcı planlamanın göz ardı edilmesi kabul edilemez!
“Gölbaşı Millet Bahçesi”, 2872 sayılı Çevre Kanunu`nun 9. maddesiyle de çelişmektedir: “Doğal çevreyi oluşturan biyolojik çeşitlilik ile bu çeşitliliği barındıran ekosistemin korunması esastır. Biyolojik çeşitliliği koruma ve kullanım esasları, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve ilgili diğer kuruluşların görüşleri alınarak belirlenir.” Ancak, alana dair hazırlanan tüm planlarda vurgulanan çeşitliliklerine ve kanunlara rağmen, Ankara kentinin önemli doğal alanlarından olan, Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilerek koruma altına alınmış ve sulak alan niteliği de gösteren Gölbaşı ÖÇK Bölgesi`ne yönelik yaklaşım geliştirilirken katılımcı hiçbir yöntem izlenmemiş, ilgili kamu kurumlarının, üniversitelerin, meslek odalarının ve halkın görüşü ve katılımı önemsenmemiştir.
Millet Bahçesi Projesi, telafisi olmayan ekolojik bir yıkıma ve kamu zararına neden olacak, doğada kalıcı tahribata yol açacaktır!
Millet Bahçesi projesinin yapılmak istendiği Gölbaşı Düzlüğü alanın en gür sazlıklarına sahiptir. Bölgenin ekosistemi içerisindeki birçok canlı için üreme ve yaşam alanıdır. Gölbaşı Düzlüğü`nün hassas niteliklere sahip olduğu ve mutlak koruma alanı olması gerektiği yönetim planı ve üst ölçekli plan raporlarında da vurgulanmış, kanun ve yönetmeliklerde bu alanlardaki uygulamalar tanımlanmıştır. Buna rağmen alan son plan değişikliği ile yeni bir tehdit altında bırakılmıştır. Alanın rekreasyon amaçlı yoğun insan kullanımına açılması, alanın kendisi için telafi edilmez kayıplara neden olacağı gibi bulunduğu havza içinde ve beslediği su kaynakları açısından da ciddi riskler yaratacağı apaçık ortadır. Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi`nde yapılacak olan herhangi bir müdahale Ankara kent bütününü etkileyecektir. Bu bölge aynı zamanda taşkınların yaşandığı ve sel kapanının bulunduğu bir alandır. Bu nedenle bölgeye herhangi bir müdahalenin yapılmaması ve bölgenin büyük bir hassasiyet gözetilerek korunması gerekmektedir.
Üst ölçekli plan yaklaşımına uygun olmayan, alanın Özel Çevre Koruma Bölgesi niteliğini gözetmeyen “millet bahçesi” önerisi alanda telafisi mümkün olmayan tahribata yol açacak, yaratılan bu tahribat tüm Ankara`yı ve Sakarya Havzasını olumsuz etkileyecektir.
Özel Çevre Koruma Bölgelerinin belirlenmesindeki amaç: “ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarının, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almaktır.” şeklinde tanımlanmaktadır. Ancak yapılması düşünülen “Millet Bahçesi” projesi Ankara`nın su ve hava koridorunu tahribata uğratacak ve tüm Ankara ekosistemini etkileyecektir. Millet Bahçesi projesi Gölbaşı ÖÇK Bölgesi`ndeki canlı çeşitliliğini ve havza bütününü tehlikeye atacak, doğal ve topografik yapıyı değiştirecek kazı, dolgu ve inşaatlar yapılmasına yol açacaktır. Ankara kentsel alanı ve Ankaralıların yaşam kalitesi için önemli bir su rejimi ve hava koridoru olma niteliklerini de yok edecektir. Çünkü alan, yeraltı ve yerüstü su sistemleri ile ilişkili, önemli bir kuş çeşitliliğine ev sahipliği yapan Ankara`nın önemli bir su havzası ve hava koridorudur. Bu özellikleri göz önünde bulundurularak, alanın ekolojik yapısını gözeten, üst ölçekli planlarla ve uluslararası sözleşmelerle uyumlu doğa koruma yaklaşımlı planlama çalışmasının yapılması gerekmektedir.
İktidarın doğa katliamı ve rant projesi “Millet Bahçeleri Projeleri”, “Millet Bahçeleri Rehberi`ndeki” kriterlere dahi uymamaktadır!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, “millet bahçeleri” için birçok plan değişikliği yapıldıktan ve inşaat çalışmaları başlatıldıktan sonra, yürütülen parçaçıl müdahaleleri meşrulaştırmak üzere Mayıs 2020 tarihinde Millet Bahçeleri rehberi yayınlanmıştır. Millet Bahçeleri Rehberinin sürdürülebilirlik, ekoloji, doğal ve kültürel değerlerin korunması ve geliştirilmesi gibi genel geçer vurguları olup, rehber ile inşaatı, taşıt trafiğini, rekreasyon amaçlı insan kullanımını özendirici ve varolan ekosistemi tahrip eden “Millet Bahçesi Projeleri” meşrulaştırılmaktadır. Binlerce yıl boyunca oluşan, Orta Anadolu`da varlığını sürdürebilen nadir tatlı su havzası olan Gölbaşı ÖÇK Bölgesi ekolojik yaklaşımdan uzak kısa vadeli ekonomik politikalara terk edilemeyecek; millet bahçesi ile yapılaşma ve insan faaliyetleri artırılarak barındırdığı ekosistem işlevleri yok edilemeyecek nadir ve biricik bir alandır. Üstelik bahsi geçen biyolojik çeşitlilik ve ekolojik süreçlerle ilgili nasıl bir çalışma yapıldığını, hangi kriterlerle alana zarar verilmeyeceğini açıklayan hiçbir bilimsel çalışma da yoktur.
Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi, içerisinde bulunduğu havza ile bütüncül bir biçimde, hassas alan olarak korunmalı, “Gölbaşı Millet Bahçesi” uygulamasıyla yok etme projesinden vazgeçilmelidir! Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Gölbaşı Düzlüğü için bilimsel çalışmalara, ulusal ve uluslararası anlaşmalara dayanan üst ölçekli plan hükümlerine uyulmalıdır.
Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi olarak Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi`nde yapılmak istenen kamu yararına aykırı Millet Bahçesi Projesi için yapılan plan değişikliği hakkında hukuki süreci başlattığımızı ve takipçisi olduğumuzu, mücadelimizi sürdürdüğümüzü kamuoyuna saygıyla duyururuz.
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi
[1] Doğal ve Kültürel Alanlarının Talanın Yeni Aracı Olan Millet Bahçeleri Oyununun Ankara Sahnesi – 1: İmrahor Vadisi
http://spoankara.org/haber/dogal-ve-kulturel-alanlarin-talaninin-yeni-araci-olan-millet-bahceleri-oyunun-ankara-sahnesi-1-imrahor-vadisi/
[2] Doğal ve Kültürel Alanlarının Talanın Yeni Aracı Millet Bahçeleri Oyununun Ankara Sahnesi
http://spoankara.org/haber/dogal-ve-kulturel-alanlari-talan-etmenin-yeni-araci-millet-bahceleri-oyununun-ankara-sahnesi/