Önceki yazımızda ”YSK nın İşi Zor” demiştik.
Çünkü biliyor ve görüyorduk ki bu kurum Ekrem İmamoğlu ‘nun bileğinin hakkıyla hem de 13.729 oy farkla kazandığı seçimlerin iptali için akıl almaz ve vicdanın kabul edemeyeceği bir baskı altındaydılar.
Bugünkü Türkiye de bu baskıya dayanmaları ve iktidarın aleyhine bir karar vermeleri zor hatta imkansızdı.
Her ne kadar biz ve bizim gibi düşünenler bu seçimlerin iptal edilmesinin mümkün olamayacağı görüşünde olsalar da
Vatandaş Türkiye’ nin son yıllarda ADALET ve YARGI konusunda yaşadığı sıkıntıları da biliyordu.Ama yinede yargıya ve adalete güvenleri de sürüyor dahası da öyle umuyorlardı.
Seçimle gelenlerin seçimle gitmemek için kirli bir oyun oynadıklarını görüyor fakat YSK nın yinede iptal kararını onaylayamayacaklarına inanıyordu. Demokrasinin son meşruiyet kalesi olan sandığa bu kararla gölge düşürülemeyeceğini düşünüyordu.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK),nın iktidarın hiç bir maddi temele dayanmayan itirazlarını kabul edip seçimi iptal ederek kendi varlık sebebini tartışılabilecek bir karara imza atmayacağı kanaatindeydi.
Bakın bu konuda CHP Sözcüsü Faik Öztrak seçimin iptal edildiğini öğrenince neler söylüyor;
“6 Mayıs 2019, Türk demokrasi tarihine kara bir gün olarak geçti. 31 Mart’ta sandıktan çıkan irade masa başında gasp edildi. Açıkça ifade ediyorum, ülkemizde bir hukuk cinayeti işlendi.”
“Yüksek Seçim Kurulu, kanunlara ve kendi içtihatlarına uymayarak kendini bu kararla inkar etmiştir. 16 Nisan referandumunda mühürsüz oy kararında seçmen iradesinin üstünlüğüne vurgu yapan YSK, bugünkü kararıyla bu içtihadını görmezden gelmiş ve seçmen iradesini hiçe saymıştır. Alınan karar ne milletin aklına yatmış ne de içine sinmiştir. Bu kararla daha önce yapılan seçimlerin sonuçları da artık şaibeli hale gelmiştir.
Seçimle gelenlerin seçimle gitmemek için oynadıkları kirli oyun, YSK içindeki talimatla hareket eden bir çete tarafından onaylanmıştır. Demokrasinin son meşruiyet kalesi olan sandığa bu kararla darbe yapılmıştır. YSK, iktidarın baskı ve tehditlerine karşı duramamış, hukuku ve önceki içtihatlarını çöpe atmıştır.” Demokrasinin temelini oluşturan hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, yönetimde denge ve denetimin alınan kararla açıkça ortadan kaldırılmıştır”
Bir vatandaş olarak CHP Sözcüsünün, YSK gibi saygın bir kurum hakkında söyledikleri bu sözler çok ama çok üzücüdür.Ama daha çok üzücü ve de düşündürücü olanı Türkiye’ de vatandaşın yargıya ve adalete olan güveninin her geçen gün sarsılması ve azalmasıdır.