Yetiştiriciler, kurbanlık satışında aracıyı aradan çıkarmanın yollarını aradılar
Tarımsal üreticilerin elindeki hammaddeyi katma değerli ürüne dönüştürmeleri ve marka yaratmaları amacıyla başlatılan Müstahsil Markalar Projesi, ikinci atölye çalışmasını “Kurbanlık satışında aracıyı aradan çıkarmak mümkün mü?” adıyla Ankara İli Ayaş İlçesinde Hafızağa Çiftliğinde gerçekleştirdi.
Yetiştiriciler kurbanlık satışında direkt tüketiciye ulaşmanın yollarını arıyor. Bir sosyal girişimcilik projesi olan Müstahsil Markalar da yetiştiriciler için çözüm yolları arıyor. Bu nedenle Müstahsil Markalar, Ankara İli Ayaş ilçesinde faaliyet yürüten Hafızağa çiftliğinde “Kurbanlık satışında aracıyı aradan çıkarmak mümkün mü?” adlı bir atölye çalışması düzenledi.
Atölye çalışmasının moderatörlüğünü; Gazi Üniversitesi Ekonometri bölümünden, ekonometrisyen Emre Aktaş yaptı. Atölye çalışmasına Müstahsil Markalar Projesi görevlileri ve daha önce kurban satışı yapan yetiştiriciler katıldı. Atölye çalışmasında kurbanlık satışı ve kurban pazarlarıyla ilgili sorunlar ve çözüm önerileri kayıt altına alındı.
Atölye çalışması ile ilgili bilgi veren Emre Aktaş: “Atölyenin amacı isminden de anlaşılacağı üzere aracıyı aradan çıkarmak. Hem yetiştiriciler ile yaptığımız atölye çalışması hem de geçtiğimiz yıllarda yaptığımız araştırmalarda; hayvan fiyatlarını kurban pazarlarının belirlediğini ve her geçen gün de kurban pazarları aracılığıyla kurbanlık alma ihtiyacının arttığını görüyoruz. Büyüyen bir pazarda STK’ların vekaleten kurban kesimi, perakende sektöründe karkas et üzerinden kurbanlık satışı ve kurban pazarları. Bu üç pazarda da ana tedarikçi ne yazık ki üretimden gelen marjı kullanan aracılar. Birileri yetiştiriciden kurbanlıkları toplayıp kurban pazarına, zincir marketlere ve STK’lara satıyor. Kurban yaklaştıkça tedarik gündeme geldikçe kurbanlıklar birden fazla el değiştiriyor. Şu an STK’lara ve zincir marketlere mal satışının ve kurban pazarlarının yüzde 70’inin kontrolü aracıların elinde. Piyasaya aracıların egemen olması, fiyat mekanizmasından gelen ekstra ücretin üreticinin cebine girmemesi dolayısıyla bu karın üretime katılmaması anlamını taşımakta. Fiyat artışının yanı sıra kurbanlık vasfı olmayan hayvanların satılmaya çalışılması ise tüketicinin zararını arttırmaktadır.
Eğer bir önlem alınmazsa ve yetiştirici desteklenmezse, yetiştiricinin kurban pazarlarında yer almasının daha da zorlaştığına dikkat çeken Aktaş: “Belediyeler kurban pazarlarını bir hizmetten öte gelir kapısı olarak görüyor. Fiyatlar her geçen sene yükseliyor. Bu ücretler peşin tahsil ediliyor. Kırmızı et fiyatlarındaki istikrarsızlık da korkutuyor yetiştiriciyi. Para bağlayıp risk alıp Kurban Pazar’ında hayvan satmaktansa aracıya satmayı tercih ediyor” dedi.
Gerçekleştirdikleri atölye çalışmasında sorunların yanı sıra çözüm önerileri üzerinde de durduklarını belirten Emre Aktaş: “Toplantıda gündeme gelen sorunları ve çözüm önerilerin kayıt altına aldık. Bunları çok basit bir broşür yapıp yetkililerle paylaşacağız. Bu çözüm önerilerimiz bu yıl acil yapılması gerekenleri kapsadığı gibi orta ve uzun vadeli çözüm önerileri de var. Bu sorunlar ve çözüm önerilerinden yola çıkarak daha kapsamlı çalıştaylar, kongreler ve eğitim toplantıları düzenlenmesi, bu çalışmaların her sene kapsam ve katılı genişletilerek tekrarlanmasını istiyoruz” dedi.