MESLEK ÖRGÜTLERİ VE BİRLİKLERİ YAHYA AKSOY
Meslek, bir kimsenin yaşamını sürdürmek ve geçimini sağlamak için yaptığı iş olarak tanımlanmakta. Aynı işi yapan meslek sahiplerinin bir araya geleren oluşturdukları, meslek odaları ve birlikler ,mesleki dayanışmalarını en üst düzeyde sürdürmeyi amaçlarlar.
Alttan yukarıya doğru “Pramit Örgütlenme” diye tanımlanan,çok gerekli, yerinde, demokratik ve hukuki bir meslek yapılanması, ülkemizde ve bütün dünyada görülmektedir…
Dünya ülkeleri arasında aynı meslek kuruluşları bir araya gelerek, “Uluslararası Meslek Birliği” oluşturarak, ülkeler arasında dayanışma ve işbirliği ortamı yaratmaktadırlar.
UNESCO’ya bağlı bir sivil toplum kuruluşu olarak çalışan,” Uluslararsı Sanat Dernekleri’nin(IAA) Türkiye temsilcisi ” Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği”,geçtiğimiz dönemde İstanbul’da büyük bir etkinliği organize etmiş ve unutulmaz evrensel izler yaratmıştır.
Türkiye Barolar Birliği, Türk Dili Konuşan Ülkeler Avukatlar Birliği’nin kuruluşuna öncülük etmiş ve etkin toplantılar düzenlemiştir.
TOBB, dünya ülkeleri ile çok yönlü olarak koordineli işbirliği yürütmeye devam etmektedir.
İLESAM, Türk Cumhuriyetleri ve kardeş topluluklarla işbirliği yaparak, ulusal ve uluslararası dotluk ve kardeşliğe büyük katkılar sunmaya devam etmektedir.
Sanat, spor, ticaret, kültür amaçlı örgütler ve birlikler yanında , siyasi kuruluşlar arasında da ülkeler arası işbirliği kaçınılmaz olmakta ve bu amaçla ülkelerin parlamentoları içinde, dostluk ve işbirliği gurupları oluşturulmaktadır.
Esnaf ve sanatkâr kesiminin tarihi geçmişine baktığımızda, ülkemizde ilk teşkilatlanma birimleri olan “AHİLİK VE AHİ BİRLİKLERİ” karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye Esnaf ve Sanaatkârları Konfederasyonu olarak, günümüzde hizmet veren en büyük meslek örgütü,Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği,Türkiye Barolar Birliği ve bunun gibi yüzlerce birlik hizmet vermeye devam etmektedir.
Ticaret, sanat, spor, kültür ve eğitim gibi alanlarda da ulusal ve uluslararası meslek odaları ve birlikleri bulunmaktadır. Hukuki dayanağı olan ve toplumların demokratik gelişmişlik düzeyini gösteren sivil örgütlenmeler, bütün dünya ülkelerinde önem kazanmaktadır.
Üniversiteler, kardeş üniversiteler seçerek akademik işbirliği yolunu seçmekteler.
Sendikalar, dernekler, vakıflar ve diğer meslek kuruluşlarıda bulunmakta ve sistemli bir şekilde tabandan yukarı çatıya uzanan örgütlenme ve üst birlikler kurma yolunu seçmekteler.
Kuruluşlarında emeğim bulunan ,kültür ve sanat alanında hizmet veren meslek birlikleri ” MESAM, SESAM, GESAM, İLESAM” önemli hizmetler yürütmektedir…
Büyük önder Atatürk, Sanat, sanatkâr ve siyaset ve diğer mesleklerle ilgili olarak çok etkili ve özlü deyişleri ile bize ışık tutmuştur:” Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir./Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik-sahip olamaz./ Sanatkâr, cemiyette uzun ceht ve gayretlerden sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır…”
1927’de Çankaya Köşkü’nde, Şehir Tiyatrosu sanatkârlarının bulunduğu bir toplantıda şunları söylemiştir:
” Hepiniz meb’us olabilirsiniz… Vekil olabilirsiniz…Hattâ Cumhurreisi olabilirsiniz… Fakat sanatkâr olamazsınız. Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim.”
Meslekî ve siyasî alanlarda kurulmuş ulusal ve uluslararası dünya örgütleri, seçimli, katılımcı bir anlayışla hukukun evrensel ilkelerini baş tacı ederk, tüm insanlığın ve dünyanın ihtiyacı olan hizmetlerini sürdürmektedirler.
Her alanda sivil toplum örgütlerini ,meslekî kuruluşları ve birliklerini koruyup geliştirerek, ulusal ve uluslararası gücünü, saygınlığını ve etkinliğini yükseltmekte ulusal çıkar bulunmaktadır.Her alanda olduğu gibi, bu konuda da dünya gerçekleri göz ardı edilmemelidir.
Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün dediği gibi:
” Meseleleri hadiselere göre değil, aslında olduğu gibi ele almak lâzımdır…”