“TANIDA GECİKME YAŞIYORUZ”
Prof. Dr. Hakan Bozcuk, 4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle açıklamalarda
bulundu.
Kansere yakalanmanın her zaman ölüm anlamına gelmediğinin altını çizen Prof. Dr. Hakan
Bozcuk, “Birçok kanser erken veya orta evresinde şifa bulabilir. Dünyada hastaların 3’te 1’ine
erken evrede, 3’te 1’ine orta evrede, 3’te 1’ine geç evrede teşhis konurken, bizde orta ve geç
evrede teşhis konmasının özellikle geç evrede biraz daha yoğun olduğunu görüyoruz. Tanıda
gecikme yaşıyoruz” dedi.
Türkiye’de en sık karşılaşılan kanser türlerinin; erkeklerde akciğer, kadınlarda meme kanseri
olduğunu belirten Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Medical Onkoloji Bölümü’nden
Prof. Dr. Hakan Bozcuk, “Türkiye’nin, sigara içme alışkanlığı artan bir ülke olması nedeniyle
dünyada azalan bazı kanserler, akciğer kanseri gibi, bizde artıyor. Kadınlarda da akciğer
kanseri artıyor. Kanser oluşumlarının tümü sigarayla alakalı değil ancak sigarayla alakalı
kanserler artışta” şeklinde konuştu.
“ ‘ZATEN ÖKSÜRÜYORUM’ DEYİP GEÇMEYİN”
Kansere yakalanmanın her zaman ölüm anlamına gelmediğinin altını çizen Prof. Dr. Bozcuk,
“Birçok kanser erken veya orta devresinde şifa bulabilir. Dünyada hastaların 3’te 1’ine erken
evrede, 3’te 1’ine orta evrede, 3’te 1’ine geç evrede teşhis konurken, bizde orta ve geç evrede
teşhis konmasının özellikle geç evrede biraz daha yoğun olduğunu görüyoruz. Tanıda
gecikme yaşıyoruz. Çünkü hasta kronik sigara içicisi olduğu için, ‘Zaten öksürüyorum’
diyerek önemsemeyebilir. Şahsi düşüncem hastalarımızın doktora gitmesinde gecikme var”
dedi.
“AİLE ÖYKÜSÜ MUTLAKA ÖNEMSENMELİ”
Kadınların 40’lı yaşlardan sonra her yıl mamografi çektirmesi gerektiğini ve rahim ağzı
kanserleri için de en fazla 3 yılda 1 smear alınmasının önerildiğini söyleyen Prof. Dr. Bozcuk,
“Erkekler için eğer yoğun sigara içicisiyse düşük radyasyonla özellikli bir takım tomografik
taramalar yaptırabilir. Kolon kanseri için 50 yaşından sonra 10 yılda 1 kolonoskopi yapılabilir.
Bir önemli nokta da aile öyküsüdür. Ailede birinci derecede yakında meme kanseri ya da
kolon kanseri olması kanser riskini iki kat artırıyor” şeklinde konuştu.
“KANSER, AİLENİN HASTALIĞIDIR”
Kanser hastalığında moral ve desteğin her şeyden önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr.
Bozcuk, “İyi bir dinleyici olabilmek, hastaların duygularına önem vermek, onun yanında
olduğunu hissettirmek önemlidir. Kanser, maalesef ailenin hastalığıdır. En sevdiklerimizin
duygularına, acılarına duyarsız kalmamız mümkün değildir. O yüzden psikolojik, finansal,
fiziksel sıkıntıları aile bir bütün olarak ve beraber algılar. Aile kavramının güçlü olduğu
kültürümüzde, bu ülkemiz için daha da önemlidir” ifadelerini kullandı.
“COĞRAFİ OLARAK GÖRÜLME TÜRLERİ DE FARKLI”
Son 50 yılda kanser hastalıklarının sayısında belirgin bir artış yaşandığına vurgu yapan Prof.
Dr. Bozcuk şöyle devam etti: “Yaşam uzadıkça kronik hastalıklar da artıyor. Daha uzun
yaşatıyoruz ama kaliteli yaşatıyor muyuz? Kaliteyi bozan faktörlerden biri kanser. Kanserin
coğrafi olarak görülme türleri de farklı. Örneğin; sindirim sistemi kanserleri arasında kolon
kanserini Avrupa’da ve Amerika’da ilk sırada görüyoruz. Ama durum Türkiye’de farklı. Mide
kanseri, yemek borusu kanserinin, kolon kanserinin çok önüne geçtiğini görüyoruz.”
KUTU……KUTU…….KUTU……..KUTU
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Medikal Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr.
Hakan Bozcuk, “Kansere yakalanmak her zaman ölüm anlamına gelmiyor. Birçok
kanser erken veya orta devresinde şifa bulabilir” diye konuştu.