Meclis’te iki parti mi
kalacak?…
Necdet Buluz
Yeni Anayasa değişikliğinde “Partili Cumhurbaşkanlığı” sistemine geçilmesi durumunda Meclis’te iki parti kalacağı tartışmaları başladı. Sistemin hayata geçmesinden sonra Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’nin de kapılarına kilit vurulacağı iddia ediliyor. Bu iddialar Ülkücüler arasında da yeni bir tartışmanın nedeni oldu. MHP’de kafalar iyice karışmış durumda.
Geçenlerde CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım “Ülkücüleri uyarıyorum” diyerek bazı noktalara dikkat çeken bir açıklamada bulundu. Yalım’ın özellikle “AKP’nin başkanlık sistemi ile ilgili anayasa değişikliğinde 2019 yılında yapılacak seçimde artık koalisyon ihtimali kalkıyor. İkinci tura en çok oy alan iki parti seçime girebilecek. Böylelikle parlamentoda iki parti temsil hakkına sahip olacak. Bunlardan biri CHP biri de AKP olacak. Bunu nasıl kabul ediyorlar anlamakta zorlanıyorum” diyerek endişelerini dile getiriyor.
Hiç kuşkusuz Yeni Anayasa değişikliğinin içeriği tam olarak ortaya çıkıp,tartışılmaya başlandığında eğriler ve doğrular daha net biçimde görülecektir. Taslağa referandumda kamuoyunun vereceği kararın da son derece önemli olduğunu söylemliyiz. Bu konuda gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek Başbakan Yıldırım, gerekse ana muhalefet partisi lideri Kılıçdaroğlu sahaya inecekler ve değişiklikteki iyiyi ve kötüyü kamuoyu önünde tartışacaklardır.
Peki, CHP Uşak Milletvekili Yalım’ın bu görüşlerinin doğruluğu olabilir mi? “Olabilir” diyenler de var, “Böyle bir şey olmaz” diye itirazda bulunanlar da var. Aslında ana muhalefet partisi görüşlerini Yalım kanalı ile yansıtmaya çalışıyor. Tartışmalar artıkça buna yenileri de eklenecektir.
Siyasi ortamda dolaşan bir başka iddia da şöyle:
Anayasa değişikliğinin kabul edilmesinden sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dışarıdan atanma ile Cumhurbaşkanı Yardımcılığına getirilecek. Böyle bir anlaşma içine girilip girilmediğini bilemiyoruz. Ne Bahçeli’den ne de kurmaylarından bu söylentilere şu ana kadar bir yalanlama gelmedi.
Ancak, MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun açıklamaları bir yerde ipucu verir nitelikler taşıyor. Halaçoğlu, yaptığı açıklamada Meclis’te eninde sonunda iki parti kalacağının altını çiziyor. Halaçoğlu “TBMM’ye sunulan anayasa değişikliğinde zaten iki partiden bahsediliyor. Burhan Kuzu yanlış söylememiş olacakları söylemiş. Başkanlık sistemi kabul edilmesi durumunda Meclis’te iki parti bulunacak. Bu tabi birazda hangi partinin ayakta kalacağı ile alakalı. Ama asıl tartışılması gereken demokrasiden vazgeçerek her şeyi tek kişiye mi bırakacağız. Bu durum nasıl kabul edildi anlam veremiyoruz” diyor.
AK Partili Burhan Kuzu katıldığı bir televizyon programında Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi konusunda kendisine yöneltilen soruları yanıtlarken “Başkanlık sistemi kabul edildiği takdirde Meclis’te iki parti kalacak” demişti.
Şimdi Burhan Kuzu Hoca’nın bu açıklamalarından yola çıkılarak Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin Meclis’te iki parti bırakacağı tartışmaları da alevlendi. Tıpkı Amerika’daki gibi, biri sağı temsil eden AK Parti, sosyal demokratları temsil edecek CHP ile TBMM çatısı altında iki ana parti kalmış olacak. Böyle bir durum karşısında diğer partilerin varlığından söz etmek de mümkün olmayacaktır.
Sanıyoruz bu konu daha çok tartışılacaktır.
Eğer durum böyle olursa özellikle MHP kanadında Meral Akşener’in kurmayı planladığı yeni parti tutar mı, başarılı olur mu? Ya da sağ kanadı temsilen kurulması düşünülen diğer partilerin yaşama şansı olur mu? İlerleyen zaman diliminde tüm bu olasılıklar da tartışılacak konular arasında yer alacaktır.
Yeni Anayasa değişikliğinin getireceği rüzgâr, öyle görünüyor ki, kurulması düşünülen yeni partilere de yaşama şansı tanımayacak.
Burada şu nokta da önemsenmelidir:
Bütün bu hesaplar Yeni Anayasa değişikliğinin referandumda “evet” oylarına göre yapılıyor.
Ya “hayır” oyu çıkarsa ne olacak?
Parlamenter sistemden yana Meclis çalışmalarına devam edecek. Yeni partiler siyaset alanında yerini alacak. Yeni şekillenmeler de olabilecek.
İşte şimdi gözler Meral Akşener’e çevrilmiş durumda. Akşener’in siyasi arenada hala rüzgârı esiyor. MHP tabanından da yeni parti kurması ve sahaya çıkması için baskılar artıyor. Akşener için “Sadece MHP tabanını değil, sağ kanattan başka oyları da toplayabilecek bir alternatif” olarak söz ediliyor.
Yeni Anayasa değişikliğinin kamuoyundaki şekillenmesinin beklenmesinin de büyük bir kayıp olabileceğine dikkat çekiliyor.”Her şey Yeni Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi üzerine kurulmaması gerekir” deniliyor. Aksi sonuç üzerine alternatifler oluşturulmasının doğruluğuna vurgu yapılıyor.
Görebildiğimiz kadarı ile bugün için Meral Akşener dışında sağ kanadı toparlayabilecek yeni bir oluşumu göremiyoruz. Bu nedenle de bütün gözler şimdi Çarıklı Efe’ye çevrilmiş durumda.
Her ne kadar Akşener “FETÖ”cü suçlamalarına hedef oluyorsa da, Bahçeli’nin kendisine karşı çıkan her partiliyi “FETÖ”cü olmakla suçlaması, parti içinde yeni tartışmaların da yolunu açıyor. Çarıklı Efe, parti kurmaya çalışırsa bu suçlamaların yeniden hedefine oturtulacağı endişesinden de kendisini kurtarması gerekiyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz