DEVASA KALP DELİĞİNE CERRAHİSİZ MÜDAHALE

Muğla’nın Seydikemer İlçesi’nden tedavi olma için Antalya’ya gelen yaşındaki 75 yaşındaki

Musa Şimşir, “Kalbimdeki büyük delik ameliyatsız bir şekilde kapatıldı. Ameliyat olmak

zorunluluğu beni düşündürürken, cerrahisiz bunun gerçekleşmesi benim için bir mucize” dedi.

Operasyonu gerçekleştiren Dr. İsmail Ateş ise; “Kapatılması zor bir deliği, açık kalp

ameliyatına gerek kalmadan kapatmayı başardık” şeklinde konuştu.

Doğuştan kalbinin delik olduğunu çok yeni öğrendiğini belirten 75 yaşındaki Musa Şimşir,

“Çiftçilik yapıyordum. Ağır bir mesleğe sahip olmama rağmen o güne kadar kalbimdeki delik

hiç belirti vermemişti. Adım atamaz hale geldiğimde, hastaneye başvurdum. Akciğerimle

ilgili rahatsızlığımın yanı sıra kalbimdeki delik de ortaya çıktı. Açık kalp ameliyatı olmam

gerektiği söylendi. Ben de yaşım nedeniyle bu ameliyatı olmak istemedim. Kalbimdeki

deliğin 4 cm kadar büyük olması nedeniyle çare aramaya başladık” şeklinde konuştu.

“CERRAHİSİZ BU DELİĞİN KAPATILMASI MUCİZE”

Kalbindeki delik nedeniyle yaşamsal faaliyetlerini bile yapamayacak hale geldiği belirten

Musa Şimşir; “Cerrahisiz tedavi için pek çok hastaneyi araştırdık. Bu vesileyle yolumuz

kardiyoloji hekimi İsmail Ateş’le kesişti. Eğer onunla karşılaşmasaydık, mecburen açık kalp

ameliyatı olacaktım. Bu şekilde kalpteki büyük bir deliğin ameliyatsız kapatılması, gerçekten

mucize. Tıp gelişiyor. Allah, hekimlerimizden razı olsun” ifadelerini kullandı.

“KAPATILMASI ÇOK ZOR BİR DELİK TESPİT ETTİK”

Operasyonu gerçekleştiren Medical Park Antalya Kalp Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden

Dr. İsmail Ateş, Musa Şimşir’in hastaneye başvurduğunda nefes alamama, sürekli yorgunluk

hali ve basit işleri bile yapamama şikâyetlerinin olduğunu söyleyerek, “Hastamız mümkünse

ameliyat olmadan kalbindeki deliğin kapatılması umuduyla hastanemize başvurdu.

Endoskopik cihazla yaptığımız muayene sonrasında 4 cm’lik kapatılması çok zor bir kalp

deliği tespit ettik” diye konuştu.

“AKCİĞER TANSİYONU DA YÜKSEKTİ”

Musa Şimşir’in muayenesi esnasında akciğer tansiyonun yüksekliğinin de tespit edildiğini

sözlerine ekleyen Dr. İsmail Ateş, “Belirli bir tansiyon yüksekliğinden sonra hastalara bu

işlemi yapmak zor. Hastamızın aldığı bir günlük tedavi sonrası akciğer tansiyonu seviyesi

düştü. Bu durum hastanın tedaviden fayda göreceği anlamına gelmekteydi. Hastamızı anjiyo

laboratuvarına alarak, Perkutan ASD Kapatma Yöntemi’yle kalbindeki deliği kapanması

planladı. Başarılı geçen operasyonun sonunda hastamızın kalbindeki delik kapatıldı” dedi.

“YAŞAMINI ARTIK DAHA KOLAY SÜRDÜRECEK”

Operasyon esnasında kullanılacak en büyük ASD cihazını kullandıklarına vurgu yapan Dr.

Ateş, “Bu tür cihazlar; çok sık kullanılmamaktadır. Çünkü genellikle bu tür hastalar cerrahi

yöntemle tedavi edilir. Göğüs açılarak yama yapılır. Hastamızın kalp deliğinin kapatılması

işlemini sırasında akciğer tansiyonunun daha da düzeldiğini gördük. Hastamızın artık

yorgunluk, halsizlik ya da nefes darlığı sıkıntısı çekmeyecek. Akciğer problemleri düzelecek.

Yaşamını daha kolay sürdürecek” ifadelerini kullandı.

“5 MM’LİK MİNİK BİR KESİDEN KALBE ULAŞTIK”

Kasık bölgesinden 5 mm’lik minik bir kesiden hastanın kalbine ulaştıklarına belirten Dr.

İsmail Ateş, operasyonun ardından hastanın 1 gün hastanede kaldığını belirtti. Yaşı ileri ve

akciğer tansiyonu olan bu tip hastaların anestezi almasının önerilmediğini ve cerrahisiz

işlemle operasyonun yapılabileceğini hatırlatan Dr. Ateş, “Düzenli olarak sağlık kontrolüne

gidilmediğinde, bu tip sorunlar geç öğreniliyor. Hastamız bir kez olsun kardiyoloji muayenesi

olsaydı; kalpteki delik daha erken öğrenilebilirdi. Bu nedenle yılda en az 1 defa chek-up

yaptırılmasını tavsiye ediyoruz” dedi.

KUTU….KUTU……KUTU……KUTU…

EBEVEYNLERE UYARI!

Musa Şimşir’in 75 yıl boyunca kalbindeki delikle yaşadığını hatırlatan Dr. İsmail Ateş

sözlerini şu önerileri vererek sürdürdü: “Bu noktada anne ve babalara büyük görev

düşüyor. Ebeveynler, çocuklarını mutlaka çocuk kardiyolojisi hekimine muayene

ettirmesi gerekiyor. Bu şekilde kalple ilgili doğuştan gelen rahatsızlıksa tespit edilip,

takip altına alınabilir. Erken tespit her zaman için önemlidir.”