Trabzonspor Kulübü Başkanı Muharrem Usta, Spor Toto Süper Lig’in 22. haftasında deplasmanda Galatasaray’a 2-1 yenildikleri ve 4 oyuncularının kırmızı kart gördüğü maçla ilgili Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve TFF Merkez Hakem Kuruluna (MHK) tepki gösterdi.

Levent’te bordo-mavili takımın konakladığı otelde düzenlenen basın toplantısına başkan Usta’nın yanı sıra bordo-mavili kulübün yönetim kurulu üyeleri, karşılaşmada hakem Deniz Ateş Bitnel’e kırmızı kart gösteren futbolcu Salih Dursun yer aldı.

Türk futbol tarihi için önemli bir gece yaşandığını belirten Muharrem Usta, “Acaba üzüntülü mü olmalıyız yoksa Türkiye’de bir şeylerin değişeceğinin işaret fitili yandı diye yüzümüz gülmeli mi? Bu ikisi arasında gidip geliyoruz ama şundan herkes emin olsun, gönlümüzden gülüyoruz. Hiç üzüntümüz yok. Alnımız açık” diye konuştu.

“ÖNEMLİ BİR DÖNÜŞÜM GECESİ”
Türkiye’de oynanan futbolun değişime ihtiyacı olduğu bir süreçten geçildiğini aktaran Usta, “Bu değişime bir şeyler sebep olmalıydı. Önemli bir dönüşüm gecesini yaşıyoruz. Çok ağır ifadeler kullanılabilir ama Türkiye’de ağır ifadeler bir şey değiştirmiyor. Fakat değişmemiz şart. Ülke futbolunun bu dar boğazdan çıkması için bir şeyler olması gerekiyor. En hafif tabiriyle bu gece utanç gecesi ama daha ağırını kullanmayalım” ifadelerini kullandı.

“ŞEREF, HAYSİYET, GURUR…”
Bordo-mavili kulübün başkanı, Galatasaray maçının Özer Hurmacı’nın atıldığı pozisyonla bittiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

“Okullarda çocuklarımıza öğretilen birkaç temel kelime vardır. O kelimelerden birisi onurdur. Bizim kalede de Onur var. Bir diğeri şereftir, haysiyettir, gururdur. Bunlar önemli kelimeler. Çocuklarımızın hayatı boyunca kullanması gereken kelimeler. Bunu çocuklarına babalar öğretecek. Yani bizler, hakemler… İnsanın yalnız ekmeğe değil şerefe de ihtiyacı vardır. Türkiye’de spor üzerinden bunları konuşmamız hoş değil ama sporu ülkede kamplaşma olmasın, insanlar hafta sonunu mutlulukla geçirsin diye yapıyoruz. Spor bütün dünyada medeniyetin inşası için bir araçtır. Ülkemizde bir sorun var. Üzücü ama maalesef var. Bu maç, Özer’in ikinci sarı kartı ile zaten bitmişti. Sonrasında bize verilen penaltı inanılır gibi değil. Ya da Aykut’a verilen kırmızı kartta yan hakem içeri koştu ve ‘sarı kartı ver’ diye hakemi uyardı. Marin orada itilirken yan hakem ne iş yapıyordu. Orada koşma burada koş öyle mi? Başta söylediğim kelimeler milyonlarca Türk futbolseverin kamplaştırılması için kötü anlamda kullanılamaz. Buna kimsenin hakkı yoktur. Bu ülkenin spor üzerinden lekelenmesine araç olan insanların aramızda olmaması lazım. Seferberlik halinde bu insanlara bu kelimeleri öğretmemiz lazım.”

“DENİZ ATEŞ BİTNEL SENİN HAKEMLİĞİN BİTTİ”
Muharrem Usta, maçın bir dakika uzatıldığını ancak süre dolmadan karşılaşmanın bitirildiğini belirterek, “Deniz Ateş Bitnel senin hakemliğin bitti” dedi.

Karşılaşmanın hakemi Deniz Ateş Bitnel’e tepki gösteren Usta, şöyle devam etti:

“Maç bir dakika uzatıldı. 86. dakikada penaltı oldu. Dört tane kırmızı kart çıkarıldı. Üstelik Trabzonspor’un 90 dakikada toplam yaptığı faul sayısı sadece yedi. Yedi faul, 4 kırmızı kart var. İlk başta söylediğim kavramlardan nasibini alan birileri olsa bu maçı 7 dakika uzatır ve gerekirse Trabzonspor 8-1 yenilir. Mahsuru yok, yapabilirsiniz. Bir dakika uzatıyorsunuz, onu da uzatamıyorsunuz. Olan tiyatroyu düşünebiliyor musunuz? FIFA kokartlı hakemimiz, Deniz Ateş Bitnel, sen git fitness merkezine ne iş istiyorsan onu yap. Senin hakemliğin bitti. Yarından itibaren nereye istersen git ama fitness antrenörü olduğunu biliyorum. Git orada hocalık yap.”

“BU OPERASYONUN ARKASINDAKİ İKLİMİ SORGULAMAK LAZIM”
Türk futbolunda iklimin değişmesi gerektiğini aktaran Muharrem Usta, şunları kaydetti:
“Böyle bir hakemin böyle operasyona soyunmasının arkasındaki iklimi sorgulamak lazım. Deniz Ateş Bitnel sorun sen değilsin. Keşke öyle olsa ve Türkiye’deki bu iklim temizlense. Bu iklime kimler sebep oluyor? Bunun değişmesi lazım. Galatasaray ile Trabzon’da da bir maçımız vardı. Bu da ikincisi. Kimleri kurtarma operasyonu yapıyorsunuz. Hangi güçle devasa taraftarı olan, Anadolu’dan bir dünya markası olan Trabzonspor ile oynama cesaretini nereden buluyorsunuz.”

TFF ve MHK’ye seslenen bordo-mavili kulübün başkanı, “TFF ve MHK, biz yapmadan siz bu iklimin nedenlerini kamuoyuna anlatın. Olan bitenlerin ne olduğunun muhatabı Deniz Ateş Bitnel değildir. Sizsiniz, TFF ve MHK… Bizim ilişki ağımız olan bitenleri çözebilecek kadar güçlüdür. Trabzonspor yanabilir ama bu ülkede bu düzeni değiştirmek zorundayız” diye konuştu.

“SALİH’İN HAREKETİ DEĞİŞİMİN SEMBOLÜDÜR”
Trabzonspor Kulübü Başkanı Usta, Salih Dursun’un maç içinde hakem Deniz Ateş Bitnel’e kırmızı kart göstermesinin değişimin sembolü olduğunu söyledi.

Maçla ilgili tüm Türkiye’den mesajlar aldıklarını anlatan Usta, “Tüm Türkiye’den mesajlar yağıyor, ‘Utanıyoruz’ diye. Bu akşam, dünyaya rezil olan Türkiye’nin futboludur. BBC, L’equipe, Bild Sport, The Sun, Daily Mail ve daha sayamayacağım neler var. Salih Dursun bu gece Türk futboluna kırmızı kartı göstermiştir. Bu bir isyan hareketi değildir. Dönüşümün sembolüdür. Bütün dünya basınında bunlar dönüyor” ifadelerini kullandı.”TÜRKİYE’Yİ DÜNYAYA REZİL ETMEYİ NASIL BECERİYORSUNUZ!”
TFF ve MHK’ye seslenen Usta, “Milyonların yaşadığı Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyaya rezil etmeyi nasıl beceriyorsunuz. Kirli düzenin spor sahalarına ve seyircilere verdiği zararı, daha önemlisi Türkiye’yi dünyaya rezil etmeye doğru giden yapıyı görmüyor musunuz. Hiç mi sorumluluk duygumuz yok. O makamlara gelenler, ilk başta söylediğim kelimeleri Türk Dil Kurumundan okumaları lazım. Milyonların yaşadığı ülkeyi, spor gibi centilmenliğin, dostluğun ve barışın olduğu bir şeyle dünyaya nasıl rezil etmeyi başarıyorsunuz” görüşlerini aktardı.

“HAKSIZLIĞA İSYANIN SEMBOLÜDÜR SALİH DURSUN
Bordo-mavili kulübün zorlukların altından kalkmayı bildiğine vurgu yapan Muharrem Usta, “Bu akşam benim isyanım Trabzonspor’a yapılan haksızlığa değil. Her türlü zorluğun altından kalkabilecek bir kulübüz. Kimse canını sıkmasın. Buralardan kalkarız. Daha neler gördük neler… Bu ülkenin futbol ikliminin bu hale getirilmesine sebep olanlara sesleniyorum. Varsa sorumluluk duygunuz artık yeter. Sahil Dursun’u sembol edinin. O figür inşallah gece üzerinize çöker” şeklinde konuştu.

“BİZİM GALATASARAY İLE BİR DERDİMİZ YOKTU”
Bordo-mavili taraftarlara seslenen Muharrem Usta, “En ufak taşkınlık yapmayın. Biz, değişimin fitilini ateşleyen kulüp ve taraftar olmak zorundayız. Vakarlı ve sakin olun. Bu düzen değişecek. Galatasaray taraftarları da pişman. Onlara da teşekkür ediyorum. Bizim Galatasaray ile bir derdimiz yoktu. İddiası olmayan iki takımla ilgili sahada oynanan tiyatro… Açıklaması olmayan bir durumla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

Usta, Salih Dursun olayının altını çizmek istediğini belirterek, “Türk futbolunda haksızlığa isyanın sembolüdür Salih Dursun. Salih’e taraflı tarafsız bütün kulüplerin sahip çıkması lazım. Bugün bunun son günüdür. Bundan daha ileri gitme şansımız yok. Yarın kesinlikle başka bir gün olacaktır. Olmak zorundadır. Bu akşam, bir tiyatro izledik ama çok kötü bir tiyatroydu. Keşke zevk alınabilir bir tiyatro olsaydı” diye konuştu.

“PENALTIDA KALEYİ BOŞALTIN DİYECEKTİM”
Trabzonspor Kulübü Başkanı, Galatasaray’ın penaltı kazandığı pozisyonda kaleci Onur Kıvrak’ın kaleden çıkmasını istediğini ancak teknik direktör Hami Mandıralı’ya ulaştıramadığını söyledi.

“Bu akşamın kazananı, Trabzonspor olmuştur, Türk futbolu olmuştur” diyen Muharrem Usta, sözlerini şöyle tamamladı:

“Penaltı olduğunda Hami’ye haber göndermeye çalıştım ama ulaştıramadım. ‘Onur kaleden çıksın, olmayan penaltı ne olacaksa olsun’ diyecektim ama haberi ulaştıramadım. Onların da aklına gelmedi. Bu gece geri dönüşü olmayan, fitilin ateşlendiği bir gecedir ama maalesef kapkara bir gecedir. Bu iklime sebep olanları futbolun içinden çıkarmadığımız sürece hiçbir kulüp asla mutlu günleri yaşayamayacaktır. İnşallah bu geceden ders çıkarması gereken TFF, MHK cevabını, beklediğim iklimin ne olduğunu kamuoyuna en hızlı şekilde açıklar. İçeriğini bildiğimiz iklimi açıklamak onlara düşer. Deniz Ateş Bitnel keşke sorun sen olsaydın. Ne kadar kolaydı çözmek ama sana asla üzülmüyorum. Yaptıklarınla yüzleşmen için seni vicdanınla baş başa bırakıyorum.”