Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Devletin 657 dokunulmazlık zırhını üzerine alıp da kim devletin temellerini oymaya çalışıyorsa bu zırhı kırarız” dedi. ‘Demokratik Açılım’, ‘Çözüm Süreci’ gibi isimlerle anılan sürecin ‘Birlik, Huzur ve Demokrasi Süreci’ adıyla devam edeceğini belirten Davutoğlu, dün parti Meclis grubunda şunları söyledi:

ÖĞRETMENLERE MESAJ
“Teröre destek verdiği hukuken ispatlanmış kamu personelinin kamuyla ilişkisi kesilecek. Maalesef öğretmenliğe yakışmayacak şekilde propaganda faaliyetlerinin bazı yerlerde yapıldığı bilgisini aldım. Doğu ve Güneydoğu’da halktan doğru bilgilendirmeler alacağız ve gereğini yapacağız. Milletin bu kaynağını eğer terör örgütleri için kullanıyorsa, doğrudan yardım yapıyorsa ya da dolaylı bir şekilde paralel çete üzerinden terör olaylarına sessiz kalınmasını sağlıyorsa, bu kamu personeline dönük olarak da her türlü işlem yapılacak. Devletin koruma zırhını, 657 zırhını üstüne alıp da bu zırhın arkasında devletin temellerini oymaya, milletin birliğini bozmaya çalışan kim olursa olsun bu zırhı kırarız.

BELEDİYELERE YENİ YASA
Büyükşehir Yasası maalesef özellikle büyükşehir belediye başkanının muhalefetten olduğu birçok yerde istismar edildi. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da hizmetler aksadı. Mardin’de Yeşilli’nin içme suyu ve Midyat’taki yol çalışmasını büyükşehir belediyesi yapmadığı için talimat verdim; merkezden yapılacak ama bunun için ayrılan kaynak da bütçesinden kesilecek. Yerel yönetimlerin yetkileri genişletilecek ama istismar edilmesine de asla izin verilmeyecek. Bazı belediyeler tarafından terör örgütüne desteğin engellenmesi ve hizmetlerde aksamaların giderilmesi için Belediyeler Kanunu’nda değişiklikler yapmaya hazırlanıyoruz.

Terör örgütünün tedarik kanallarını kapatmak üzere kara sınır kapıları ile deniz ve hava limanlarının tarama ve takip sistemleriyle operasyon imkânları güçlendirilecek. Güvenlik riski yaşayan bölgelerde güvenlik noktaları arttırılacak. Güvenlik güçlerimizin her türlü donanımı karşılanacak. Korucu sayısı arttırılacak. Patlayıcı yapımında kullanılan gübre ve diğer girdileri izleyecek bir gübre takip sistemi kurulacak.

HERKES İŞİNİ YAPACAK
Türkiye basın özgürlüğünün sonuna kadar yaşandığı demokratik bir ülkedir ve böyle kalacaktır. Ama aynı şekilde bütün medyadan, basın çalışanlarından da beklentimiz; Türkiye’nin ortak meselelerinde aynı geminin içinde olduğumuz gerçeğinden hareket etmeleridir. Bugün ne 1990’lı yıllarda olduğu gibi hükümet indiren, hükümet çıkaran bir basın ne de baskı altında olan bir basın sözkonusu. Herkes işini yapacak. Herkes işinin gereği dolayısıyla halk önünde, gerekirse hukuk önünde hesap vermeye hazır olacak. Biz bunu yapacağız.

SOYVETLER-AFGAN ÖRNEĞİ
(Suriye) Rusya, terörle hiç ilgisi olmayan sivil hedefleri acımasızca bombalamaya devam ediyor. 6 bini aşkın sortinin yüzde 90’ı sivillere ve ılımlı muhalefete atıldı, sadece yüzde 10’u DEAŞ’a. Her bir bombanın düştüğü yerin bilgisi elimizde ve bunu ABD de Birleşmiş Milletler de bütün uluslararası toplum da biliyor. Artık bu gidişe bir ‘dur’ demenin vakti gelmiştir. Soğuk savaş günlerinde muazzam bir güç olarak Afganistan’a giren Sovyetlerin nasıl zelil bir şekilde burayı terk ettiğini kimsenin unutmaması gerekir. Bugün Suriye’ye girenler de zelil bir şekilde burayı terk edecektir.”

‘GAZİ HALEP’E GAZİANTEP, ŞANLIURFA ADINA SAHİP ÇIKACAĞIZ’
SAYIN Angela Merkel’e de ifade ettim, bir halk düşünün ki kendilerine zulümle gelen düzenli bir orduya 5 yıl direndi. Bu zalim rejim güçleri varil bombalarıyla, kitle imha silahlarıyla halkın üzerine geldi, halk teslim olmadı. Arkasından Hizbullah milisleri geldi. İran’ın gayrinizami harp güçleri devreye girdi. Rivayetlere ve değişik bilgilere göre çok sayıda İranlı generalin öldüğü savaşlar yaşandı. Arkasından Rusya bütün gücüyle yüklendi. 1921 yılı şartlarında 4 şehir yabancı istilasına direniyordu. Maraş, Antep, Urfa ve Halep. Üç şehir istiklalini kazanabildi onların kardeşi olan Halep ise yanıyor ve dünya seyrediyor. Şimdi de biz tarihi borcumuzu ödeyerek direnen, şanlı, kahraman, gazi Halep’e, Gaziantep, Kahramanmaraş, Şanlıurfa adına sahip çıkacağız. Esad rejimi ve Rusya mazlum ve masum insanların ocağını başlarına yıkmak için bombalar yağdırıyor. Askeri harekâtın bu yoğunlukla devam etmesi halinde 70 bin Suriyeli göçmenin Türkiye sınırlarına yönelme ihtimali bulunuyor. Türkiye zorda olan kimseye kapısını kapatmayacaktır.