İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bütçesi üzerine TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, iktidarın enerji politikalarını ve özelleştirme süreçlerini sert bir şekilde eleştirdi.
Uz, konuşmasında, “Türkiye, halkın emeğini bir avuç yandaşa teslim eden bir düzeni hak etmiyor. Bu düzen böyle gitmez, gitmeyecek!” ifadelerini kullandı. Ayrıca, milli kaynakların etkin kullanımı, enerji bağımsızlığı ve halkın refahını artırmaya yönelik çözüm önerilerini paylaştı
Çanakkale Milletvekili Rıdvan UZ’ şunları söyledi;
, 2024 yılını geride bırakıyoruz ve ne yazık ki geçtiğimiz yirmi iki yılda
olduğu gibi, bu yılda da vatandaşın cebinden çıkan vergilerin millete dönmesi gerekirken belli bir
zümrenin ve bazı vakıfların kâr hanesine yazıldığını gördük; hâlbuki hazine, milletin alın teriyle
büyütülmesi gereken bir emanettir. Sormak lazım, 1 trilyon lirayı aşan faiz ödemesi milletin hangi
derdine çare oldu? “Öğrenci yurdu yapacağız.” denilerek hazineden aldığınız milyarlarca liralık tüyü
bitmemiş yetimin hakkını ne yaptınız, kaç öğrencinin barınma sorununu çözdünüz? 6 bin hektarlık
maden sahasını genişletirken kesilen 1 milyon ağaç ülkemizin hangi yarasına merhem oldu? Maalesef
uyguladığınız bu politikalar milletimizi her geçen gün ekonomik alanda daha da nefes alamaz duruma
getirdi. Bugün, sayenizde, tarımda, sanayide, eğitimde, her alanda üretimden koparılan bir ülke hâline
geldik. Vatandaşımız artık şunu çok iyi biliyor: İktidarın övündüğü hiçbir proje vatandaşın faydasına değil
ve siz bu millete borçlusunuz.
Türkiye’nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan biri enerjiye olan
ihtiyaçtır. Enerji, yalnızca sanayimizin çarklarını döndüren, hanelerimizi aydınlatan bir unsur değil, aynı
zamanda bağımsızlığımızın ve millî güvenliğimizin temel taşıdır. Enerjiye sahip olan üretimde güçlüdür,
enerjiyi kontrol eden dünyada söz sahibidir ama bizim enerji ithalatımız cari açıkta başlı başına bir yük
olarak 81 milyar dolara ulaşmıştır.
Türkiye, enerji üretiminde yerli ve millî kaynakları etkin bir şekilde kullanmak zorundadır; yerli
kömür rezervlerimiz, güneş enerjisi kapasitemiz, rüzgâr kaynaklarımız ve hidroelektrik potansiyelimiz
doğru yönetimle bizim dışa bağımlılığımızı büyük oranda düşürebilir ancak bu potansiyel, AK PARTİ’nin
yanlış politikaları yüzünden de heba edilmekte ya da yandaşların cebini doldurmak için kullanılamaz
hâle gelmektedir. Çayırhan gibi stratejik öneme sahip bölgelerde yapılan özelleştirme girişimlerini
bunun en somut örneği olarak söyleyebiliriz. Çayırhan’daki maden sahaları yıllık yaklaşık 7 milyon ton
kömür üretimiyle ülkemizin enerji ihtiyacını karşılamada önemli bir rol oynamaktadır. Bu üretim yalnızca
enerji arzını değil, aynı zamanda 2 bin işçinin ve onların yaklaşık 10 bin kişilik ailelerinin de geçim
kaynağıdır.