Yolu Rüzgarlıdan geçip te Salim Taşçı’ yı tanımayan yoktur.1970li yıllarda Jandarma istihbarat subaylığında görev yaptığı dönemde hemen her gazetenin ve gazetecinin işi ya da yolu Taşçı ya çıkmıştır.
Benim de Salim Taşçı( Salim Abi) ile ilk tanışmam gazeteciliğe başladığım ve uzun yıllar çalıştığım TASVİR Gazetesinde oldu.
O yıllar içinde dostluğumuz (Abi-Kardeş) ilişkilerimiz bugüne kadar sürdü.
Taa ki dün o acı haberi alana kadar.
Ölüm doğum gibi haktır.
Herkes doğduktan sonra öleceğini mutlaka bilir ,ama nasıl ve ne zaman olacağını bilemez
Bilse zaten hayatın ve yaşamanın manası kalmaz.
İşte bu yüzden vedalaşmalar hüzünlü ve de çok anlamlıdır.
BİR DAHA GÖRÜP GÖREMEYECEĞİNİN GARANTİSİ YOKTUR.
”HAYAT BİR GÜNDÜR O DA BUGÜNDÜR” sözünü bu yüzden çok severim.
Bugün varız ama yarın olacağımızın garantisi yoktur. O nedenle dostluklara çok önem vermemiz ve dostlarımızın da kıymetini bilmemiz gerekir.
Salim Taşçı bu konuda bütün dostlarına çok güzel örnek olmuş bir dosttu.
Herkesi sever ,herkes tarafından sevilirdi. Hayır sever, yardım sever ve iyilikseverdi.
Hoşgörülü ve mütevaziliği O nu hep büyütür herkesin Salim Abisi olurdu.
Vefat haberini aldıktan sonra birlikte yaşadığımız anılar bir film şeridi gibi aktı geçti.
Son görüşmemizde çok sayıda yazdığı kitaplar arasından adıma imzaladığı KÜS TOPRAKLAR adlı eseri hala masamın üzerinde duruyor.
”KIYMETLİ CAN DOSTUM ENDER YOLDAR’ A ÖMÜR BOYU GÜLMESİ DİLEĞİMLE” demişti.
Salim Abinin ardından böyle bir yazı yazacağım hiç aklıma gelmezdi.
Ben de O nun benim için kullandığı o sözlerle veda ediyorum Salim Abi ye ;GÜLE GÜLE CAN DOSTUM.