HEPİMİZİN KİMSESİYDİ CUMHURİYET

Benim cumhuriyetim; eşitlik, özgürlük, adalet ve hukukun üstünlüğü ile işlerlik kazanmayı
hedefliyordu. Çağı ve ötesi için attığı her alandaki adımlarıyla da; özellikle ideal bir nesil için
hayata geçirdiği Eğitim Birliği Projesiyle, hayranlığını kazanmıştı insanlığın…

Atalarının, geçmişte kurulmasına engel olamadığı cumhuriyetin olanaklarını kullanarak ele
geçirdiği iktidarını -neredeyse- çeyrek yüzyıldır sürdüren zevatın dönüştürdüğü rejimden
farklıydı benim cumhuriyetim.

Gelecekten endişe duyulmazdı benim cumhuriyetimde. Refah ve huzur için verilen çabalarda
ışık saçan bakışları vardı yurttaşların. Ulu Önder’in önerisiyle ayrıca, haysiyet ve bağımsızlığını
yitirmemek adına toplumun her katmanı, ürettiğinden fazlasını tüketmemeye özen
gösterirdi… Güven yüklü devasa bir yarımadada oluşan umutla, can ve mal kaygısına
kapılmadan yaşanırdı.

Ülkesi ve milletiyle devlet, bölünmez bir bütündü. Ve herkesin kimsesiydi cumhuriyet. Beyaz
zambaklar ülkesini inşa edecek olan kadroların artışı da diğer taraftan, göz kamaştırıcıydı yeni
dünya için. Özellikle de mazlum ülkelerin, kutup yıldızıydı bu memleket.

Benim cumhuriyetimde, ne bölücülerle ne de efendileriyle pazarlık yapma fikri yer almazdı
zihinlerde. Mafya guruplarının değil, bilim insanlarının akın akın geldiği özgürlüklerin
kalesinden, çekip gitmeyi düşünmezdi hiç kimse…

Sömürgecilerin gölgesinde velhasıl; din simsarları başta olmak üzere, her konumda ve çaptaki
yağmacının paylaşacağı bir ganimet değildi bu memleket.

01.11.2024
Ferruh SİDAR