ATATÜRK , BM VE UNESCO’ NUN İLHAM KAYNAĞIDIR

YAHYA AKSOY

“Dünya vatandaşları, haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde terbiye edilmelidir./Yurtta barış dünyada
barış./Eğer devamlı barış isteniyorsa,insan kitlelerinin durumlarını iyileştirecek uluslararası tedbirler
alınmalıdır.İnsanlığın tümünün refahı, açlık ve baskının yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları haset, açgözlülük ve
kinden uzaklaşacak bir şekilde eğitilmelidir./Dünya barışı içinde insanlığın gerçek saadeti, ancak bu yüksek ideal
yolcularının çoğalması ve başarıya ulaşmasıyla olabilir.”(1)ATATÜRK
Ufku sonsuz Atatürk’ün fikirleri ve düşünceleri ulusal ve evrenseldir.Uluslararası kuruluşların ve devlet adamlarının
hayran kaldığı,örnek aldığı , uygulamalarını benimsediği ilham kaynağıdır.
1945 yılında, 51 ülke temsilcisi Birleşmiş Milletler Antlaşmasını hazırlamak üzere San Francisco’da düzenlenen Birleşmiş Milletler Uluslararası
Örgüt Konferansı’nda bir araya gelmiş, kurucu üyelerin Antlaşmayı onaylamasıyla Birleşmiş Milletler 24 Ekim 1945 yılında resmen
kurulmuştur.İkinci Dünya Savaşı’ndan galip çıkan büyük devletlerin liderliğinde oluşturulan bir dünya teşkilatı olan Birleşmiş Milletler (BM), 20.
yüzyılın ilk yarısında yaşanan savaşların ve barışa yönelik tehditlerin tekrarını önlemek ve uluslararası barış ve güvenliği korumak amacıyla
kurulmuştur.
”UNESCO kelimesi, İngilizce “United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization kelimelerinin baş harfleri
oluşturulmuş ve dilimizde “Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu” biçiminde karşılanmıştır.
UNESCO Misyonunu insanlığın zihninde barışı eğitim, doğa bilimleri, sosyal ve beşeri bilimler, kültür ve bilgi ve iletişim
aracılığıyla inşa etmek olarak tanımlamaktadır.Merkezi Paris’te bulunan UNESCO’nun içyapısı bakımından Genel Konferans,
Yürütme Kurulu ve Sekreterlik olmak üzere üç organı bulunmaktadır.
UNESCO Sözleşmesini Türkiye 20 Mayıs 1946 tarihli ve 4895 sayılı kanunla onanmıştır. Bu onamanın ardından UNESCO
Kuruluş Sözleşmesinin 7. maddesi gereğince UNESCO Genel Direktörlüğünün ülkemizdeki tek ve yasal temsilcisi niteliğinde
olan UNESCO Türkiye Millî Komisyonu 25 Ağustos 1949 tarihinde faaliyete geçmiştir.
UNICEF, 11 Aralık 1946’da New York’ta, II. Dünya Savaşı’ndan etkilenen çocuklara ve annelere acil yardım sağlamak amacıyla
BM Yardım Rehabilitasyon İdaresi tarafından oluşturulan Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuk Acil Durum Fonu’nun halefidir.
Dünyada savaşlar ve afetler nedeniyle milyonlarca çocuk temel haklarından mahrum kalıyor. Her 15 saniyede bir çocuk yetersiz
beslenme nedeniyle, günlük yaklaşık 15.000 çocuk önlenebilir nedenlerden hayatını kaybediyor. UNICEF, en kırılgan çocuklar
başta olmak üzere her çocuk için çalışıyor, çocukların haklarını savunuyor. UNICEF’in çocuk hakları sözleşmesi ve eğitim
projeleriyle, her çocuğun eğitime erişimi ve korunması için çalışıyoruz. Her çocuk, hangi koşullarda doğmuş olursa olsun
korunmalı, sağlık ve eğitim imkanlarına erişmelidir.
1976 yılında UNESCO’ya verilen öneride , ” Bu gün UNESCO’nun üzerin de çalıştığı bütün projelerin isim babası
Mustafa Kemal’dir.” İfadesine yer verilerek ; Atatürk’ün doğumunun yüzüncü yılında UNESCO üyesi 152 ülkede aynı
anda kutlanması konusu UNESCO genel kurulunda ele alındı.. Öneride hiçbir dünya liderine nasip olmayan ifadeler
karşısında; İsveç delegesi ayağa kalkarak şöyle dedi;
“Ne yani !, dünyada bu kadar devlet adamı var. Hepsinin de doğum gününü böyle kutlayacak mıyız?
O esnada, Rus delegesi ayağa fırlayarak, yumruğunu masaya vuruyor ve 152 ülke delegelerine şunları
söylüyor; “Genç delege arkadaşıma, hatırlatmak isterim ki ATATÜRK, öyle herhangi bir dünya lideri
değildir. Bırakın onu yıl da bir anmayı, tüm ülkeler, her problemin de çare olarak onu aramalı.”
UNESCO tarihin de ilk kez, hiç negatif ve hiç çekimser oy kullanılmaksızın, 152 ülke delegesi, oy birliği ile
bu metni imzalıdı. İsveç delegesi bu imzanın atıldığı gün, mikrofona gelerek şunları söylüyor :”Ben
ATATÜRK’ü inceledim.Bütün ülkelerden özür diliyor ve ilk imzayı ben atıyorum” dedi ve karar metni oy
birliği ile imzalanarak dünyaya duyuruldu:
“Atatürk, uluslararası anlayış ve barış yolunda çaba harcayan üstün bir kişidir. Olağan üstü bir devrimcidir.
Sömürgecilik ve emperyalizme karşı savaşan ilk önderidir. İnsan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsüdür. İnsanlık
arasında hiçbir din,dil,ırk ve cinsiyet gözetmeyen, bir uyum ve işbirliği çağının doğacağına inanan eşsiz bir devlet
adamıdır.” (2)
Türkiye Cumhuriyeti’nin ve dünya uluslarının baş öğretmeni kabul edilen ve yüce bir dağa benzetilen Atatürk’ten bütün dünya
övgü ve hayranlıkla bahsetmektedir:
Türk kültürünün temel taşı sevgi ve hoşgörüdür.Uluslaarası Hoşgörü Kongresi Sonuç Bildirgesi’nin ilk maddesi şöyle
demekte: “Aslında dinler,siyasi rejimler,ideolojiler,insanlığın mutluluğunu,evrensel barış içinde yaşamasını öngörür…”
(3). O,müslümanların da sesiydi”( 4). “O’nun bakışı ile aydınlandık”(5). “Yolumuz Atatürk yoludur…” (6). “Bir çok dünya
lideri Atatürk’ü kendilerine bir simge ve örnek olarak almışlardır.”(7). “Mustafa Kemal’in açık ve çelişkisiz bir dünya görüşü
vardı.Parlak zekâsı,tarih olaylarını en iyi olarak değerlendirmeyi biliyordu…O esinlerini özverili,gözü pek Türk halkının
vicdanından alıyordu.”( 8).

“Mustafa Kemal Türkiye’nin kalbidir.O,yıpranmış bir halktan kuvvetli ve milliyetçi bir millet yaratmış ve eski
imparatorluk rejimini yıkarak halifeliği kaldırarak demokratik temeller üzerinde yepyeni bir Türkiye
kurmuştur.Yüksek karakteriyle herkesi kendine sevdirmiş,enerjisiyle herkesi kendine inandırmış kuvvetli
bir liderdir.”(9).
“Eğitimimizin temel taşı, bilgisizliğin yok edilmesidir” diyerek HARF DEVRİMİNİ’ni” 1 Kasım 1928 ‘de gerçekleştiren, 24
Kasım 1928 ‘de ” MİLLET MEKTEPLERİ BAŞ MUALLİMLİĞİ’Nİ” kabul eden ve yüz yıllara sığabilecek işleri 10 yılda
tamamlayan ATATÜRK, örgün ve yaygın eğitimde bütün yurtta okuma-yazma seferberliği başlattı. Demokratik,laik,sosyal bir hukuk devleti
olan çağdaş Cumhuriyetimizin düşünsel temellerini atarak ve bu alanda örnek uygulamaları başlattı.Kasım ayları
Atatürk’ü anma,anlama ve anlatma günüdür. Aynı zamanda Öğretmenler Günü’ de kutlanmaktadır. Başöğretmen
Atatürk’ü ve aramızdan ayrılan öğretmenleri rahmetle anarken, tüm öğretmenlerimizin anlamlı günlerini
kutluyor,başarılar diliyor ve sorunlarının çözülmesini temenni ediliyoruz.
“Benim ilham kaynağım Türk Milleti’dir,”diyen, fikirleri ve uygulamaları ile ortak aklın temsilcisi, barış ve dostluk yolunda
yüzyılların dünyaya örnek lideri Atatürk, BM ve UNESCO ,UNİCEF gibi Uluslararası örgütlerin ilham kaynağı olmuştur. Atatürk
Türk milletidir,Türk milleti Atatürk’tür. İkisi de beraber yükselerek sonsuza dek yaşayacaktır.
9.Cumhurbaşkanı rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi :” Atatürk’ü unutursak her şeyimizi kaybederiz.”
Ülkemiz ve dünya ulusları,“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir fendir, ilim ve fenden başka yol gösterici aramak gaflettir,
dalalettir, cehalettir.” diyen Atatürk’ün ışıklı yolundan barış ve işbirliği ile sonsuza dek gururla,umutla ve
azimle yürüyerek başarıya ulaşmalıdır…
————————————————-
1- M.Kemal Atatürk (25.X.1931- Balkan Konferansı)/ 2-UNESCO kararı/3 12 Haziran 1995-Antalya/4-Muhammed Ali
Cinnah-Pakistan’ın kurucusu. / 5- İkbal-Pakistan milli şairi /6-AB genişlemelkten sorumlu yön./ 7-Atatürk, Bir Milletin
Yeniden Doğuşu yazan İng.L.Kinross,/ 8-Herbert Melzıg-Özgürlük Savaşı ve Mustafa Kemal(Almanya)/ 9- Çinli tarihçi Ma
Shao-chenng/.