YOZLAŞMA VE UMUT

PVC sistemleriyle bilinen birkaç markanın Gölbaşı temsilcisiyle ikişer gün arayla kurduğum
temasta, evimin penceresindeki mekanizmaya ilişkin sorunun derhal giderileceğine dair
söylemlere temkinli yaklaşmam, yine boşa çıkarmamıştı sezgilerimi. Bu durum ardı ardına
eklenen, salt bana veya Gölbaşına özgü, bir rastlantı değildi kuşkusuz. Ne yazık ki, 783.562
kilometre kare içindeki yaşamımıza dair çürüyen her şeyden (85 milyon yurttaşın bildiği) bir
kareydi.

Genel ve yerel yönetimlerin yanında özel işletmelerle ve giderek her konuda her çevreyle
kurulan ilişkilerde kişinin kendini güvende hissetmemesi kadar ıstırap veren bir şey olmasa
gerek.

Yaklaşık 240 yıl önce; Jean Jacques Rousseou, nasıl bir ülke hayal ettiğine dair soruyu anlam
bakımından şöyle yanıtlamıştı: Dağları, denizleri, ovaları, yaylaları, nehirleri, gölleri, ormanları
ve daha pek çok şeyi olan bir ülkeyi kim istemez ki? Ve fakat bunlar olmasa da olur; daha çok,
halkına güven veren yöneticilerin ışığında, toplumun birbirine saygıyla yanaştığı huzur yüklü
bir ülkede yaşamak isterdim…

Gençlik yıllarımda, İl veya İlçelerde, “sözünün eri ve de işinin ehli” olmayan bir avuç insanı
herkes tanıdığı için onların göz açmalarına pek fırsat tanınmazdı. Kazara bozuk yapıdaki
kişilerle ilişki kurmuş olanlar da şaşkınlıklarını günlerce anlatırdı sağda solda. Şimdilerde ise
işini bilen düzgün bir esnafla karşılaşmak şaşkınlık yaşatıyor. Ancak, diğer taraftan da bize,
zemin hazırlıyor; umutlanmak için…

Girişte sözünü ettiğim soruna gelince, internette konuyla ilgili Gölbaşı esnaflarını yeniden
araştırırken, “Gölbaşı Sineklik” adlı bir işletmenin tanıtım yazısından işimin görüleceğini
düşünerek telefon açtım. İşletme sahibi Nihat Bey’in mekanizmayı söküp götürmem halinde
yardımcı olacağını söylemesi üzerine harekete geçtim…

Malzemeyi temin etsem de mekanizmanın kurulumu işletme sahibinin işleri nedeniyle günler
sonrasına kalacaktı. Elim tornavida tutuyor olsa da çift açılır pencereye yapacağım montajı
gözüm kesmiyordu doğrusu, yine de deneyecektim ister istemez.

Tüm gücümü tüketene kadar uğraşmam işe yaramadı; yarım çalışır hale getirmiştim
mekanizmayı…

Ertesi gün PVC bayilerinden birinin arayarak gün içinde sorunumu çözeceğini söylemesiyle
umutlanmıştım. Ancak, gelmedi. Akşamüzeri telefon ederek kınadığımı bildirdim arkadaşa.
“Yarın geleceğiz, söz veriyorum” dedi.

PVC bayiini beklerken Nihat Bey’den telefon geldi ertesi gün. “Ağabey yakınlardayım,
sorununu gidermediysen eğer uğrayabilirim” dedi. Teşekkür ettim kendisine. Öğleden sonra
PVC bayiinin geleceğini belirttikten sonra, onun daha önce sözünde durmamasına rağmen,
benim söz verişimi gerçekleştirmem gerektiğini söyledim. Her şeye rağmen; işimin
çözülmemesi halinde, kendisini aramamı salık vermişti Nihat Bey.

PVC bayii, ertesi gün yine gelmedi. Nihat Bey’i arayarak sorunumu giderdim nihayet. İşini
bildiği, sözünü tuttuğu için Nihat Bey’i ve onun gibi iş insanlarına buradan hem teşekkür
ediyor hem de kutluluyorum içtenlikle. 13.09.2024

Ferruh SİDAR