Turizmde hak
etmediğimiz
yerdeyiz…
Necdet Buluz
Turizm sektörü gerçekten zorda mı? Bazıları sıkıntıdan yakınıyor, bazıları turizmde iyi noktada olduğumuzu söylüyor.
Şu gerçeğin altını çizelim:
Turizmde hak ettiğimiz yerde değiliz. Bunun birçok nedeni var. Bir başka yazımızda bunu enine boyuna ele alacağız.
Türkiye’de turizm sektörü, girdi maliyetlerinin arttığı bir ortamda döviz kurunun yatay seyretmesi nedeniyle sezonda beklediği karlılığa ulaşamadı. Dış pazarda fiyat rekabetinde pahalı konuma gelen sektör, iç pazarda da talebi arttırmak için fiyatlarda son dakika indirimlerine yöneldi.
Amerika’nın Sesi’nin (The Voice of America) sorularını yanıtlayan sektör temsilcileri, 2024’te resmi verilere göre Türkiye’ye gelen turist sayısının artmasına rağmen karlılıklarının düştüğünü anlattı. Bu durum, 2024’te yaz sezonunu geç kapatmayı bekleyen turizmcileri gelecek sezon için de endişelendiriyor. Turizmciler, enflasyonun kalıcı biçimde düşürülmesinin ardından kurun üstündeki baskının sona ermesini istiyor.
Temmuz ve Ağustos aylarında bir durgunluk dönemi yaşadıklarını anlatan Kuşadası Otelciler Derneği (KODER) Yönetim Kurulu Üyesi Soner Sağlık, sezonun geç başlama nedenlerini, “Avrupa Futbol Şampiyonasının ve Paris Olimpiyatlarının yapılmasının etkisi var. Tabii bir tek Türk pazarı için değil Avrupa için de fiyatlarda artışımız var. Türkiye’de enflasyon koşullarından, ekonomik koşullardan dolayı yabancıya göre de pahalı olmaya başladık” diye açıkladı.
Genellikle yabancı turistlerin tercih ettiği Kuşadası’ndaki bir otelin genel müdürü de olan Sağlık, “Bütün otelciler için söyleyebilirim, doluluk anlamında iyi bir sezon geçirdik. İşin neticesinde beklediğimiz karlılıkları alabildik mi? Tabii ki alamadık. Büyük paralar kazanılıyor ama büyük yatırımlar var. Bu yatırımları bir dahaki seneye yansıtamazsak, bir dahaki sene kendimizi yenileyemezsek, borçlarımızı ödeyemezsek, işte o zaman sorun yaşanmaya başlıyor. Yoksa para kazanıldı ama yapmış olduğumuz bütçelemedeki paralar kazanılamadı. Bunda tabii ki döviz kurunun etkisi çok büyük” dedi.
Sağlık, otelcilerin bütçeleme yaparken Euro kurunu ortalama 42-45 lira olarak hesapladığını ancak Euro’nın şu anda 37 lira civarında olduğunu söyledi. Buna rağmen otellerde doluluk oranı yüksek olduğu için zarar etmediklerini belirten Sağlık, buna karşılık karlılıktan kaybettiklerini ifade etti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, 2024 yılının ilk 7 ayında ülkeye gelen yabancı ziyaretçi sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,27 artarak 28 milyon 978 bin 471’e ulaştı. Bakanlık verilerine göre, yurt dışı ikametli vatandaşların sayısı ise 4 milyon 492 bin 105 olarak kaydedildi. Böylece toplam ziyaretçi sayısı 33 milyon 470 bin 576 oldu.
Son üç yılda Türkiye’nin dış pazarda yüzde 50’ye varan fiyat artışlarına gittiğini anlatan Sağlık, buna rağmen Türkiye’nin hizmet kalitesiyle rakiplerinin hala önünde olduğunu savundu. Türkiye’nin bu zamana kadar ucuz ülke imajında olduğunu söyleyen Sağlık, “Bu sene de yabancı pazarda yüzde 10-15 civarında artışlar oldu. Biz senelerce Türkiye biraz fiyat arttırırsa, satılması zor bir ülke olacak diyorduk. Ama şartlar bizi buna zorladı ve hala satılır haldeyiz. Şu anda İspanya, Portekiz ve Yunanistan’da da yüzde 20-30 artıyor fiyatlar. Çünkü talep var. Bu iş arz-talep meselesi” dedi.
Sezon içerisinde döviz kurunun enflasyon karşısında düşük kalması yüzünden dış pazarda çok fazla indirime gidilemediğini belirten Sağlık, talebin düştüğü dönemlerde, iç pazarda indirimler yapıldığını da söyledi.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Üyesi Engin Ceylan, otellerin fiyatlardan taviz vermesine rağmen bu yıl iç pazarda beklenen hareketliliğinin yakalanamadığı görüşünde.
Alım gücünün düşmesiyle Türkiye’de tatilin ihtiyaçtan lüks tüketime kaydığını dile getiren Ceylan, “Tabii hem dünya genelinde hem de ülkemizde çok ciddi derecede enflasyonist bir ortam olmasından dolayı her üründe arttığı gibi hizmet sektöründe de fiyat artışları çok hızlı bir şekilde gelişti. Çünkü hizmet sektörü yaklaşık 60-70 sektörü besleyen bir konumda. Dolayısıyla bütün fiyatların artışları doğrudan konaklama fiyatlarına yansıdı. Bunun en büyük etkisini zaten biz yıl içinde gördük. Sezon içerisinde birçok otelden indirimler almaya başladık. Bunların sonucunda iç pazarda istediğimiz hareketliliği bence çok yakalayamadık” ifadelerini kullandı.
Ceylan, “Konaklama sektöründe fiyatlamalardaki yanlışları ve yüksek fiyatları biraz daha tolere ederek, önümüzdeki sezonda bu açığı kapatacağımızı düşünüyorum” dedi.
“Önümüzdeki dönem enflasyonun düşmesiyle beraber kur politikasının da değişeceğini ümit ediyoruz”
Türkiye’nin dış pazarda fiyat rekabetindeki konumunu da değerlendiren Ceylan, sözlerine şunları ekledi:
“Avrupa’da bizim kadar iyi hizmet verebilen hizmet sektöründe başka bir ülke yok. Arap ülkelerindeki fiyatların ise çok çok düşük olması onlarla rekabet ettiğimiz anlamına gelmiyor. Çünkü biz, hizmetiyle ön plana çıkan bir ülkeyiz. Fiyatlarımızla orantılı olarak hizmet kalitemiz arttığı için bunu biraz daha dengelememiz gerektiğini düşünüyorum. Fiyat politikamızı gözden geçirmemiz gerekiyor konaklama sektöründe. Burada kur, turizmci için çok çok önem arz ediyor. Önümüzdeki dönem enflasyonun düşmesiyle beraber kur politikasının da değişeceğini ümit ediyoruz”
KODER Yönetim Kurulu Üyesi Soner Sağlık da kurun artmasını beklediklerini söyleyerek, “Önümüzdeki dönem enflasyonun düşmesiyle beraber kur politikasının da değişeceğini ümit ediyoruz. Biz ekonomik dengelerin aslında oturmuş olmasını, ne yaptığımızın öngörülebilir olmasını istiyoruz. Bugün yatırdığımızın yarın ne döneceğini, neye göre hesap yapacağımızı bilmek istiyoruz” dedi.
2024 yılı Türkiye’ye gelen turist sayısı açısından bakanlık ve turizmciler arasında tartışmalara da sahne oldu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yaptığı açıklamalarda, Türkiye turizminin rekorlar kırdığını, hatta turist artışında İspanya’yı bile geçtiğini öne sürmüştü.
TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya ise turizmde rekorlar kırıldığına dair algının doğruları yansıtmadığını söylemişti. Türkiye’nin diğer ülkelerin turizmdeki başarısının gerisinde kaldığını savunan Bağlıkaya, geçen yılki turizm verilerini değerlendirerek “İspanya’nın nüfusu 49 milyon, Dünya Turizm Örgütü rakamlarına göre aldığı yabancı ziyaretçi sayısı 85 milyon. Türkiye’nin nüfusu 85 milyon, aldığı ziyaretçi sayısı 49 milyon. Yani bakmayın öyle İspanya’yı geçtik diyenlere. Alacak çok yolumuz var” ifadelerini kullanmıştı.
Bağlıkaya, sosyal medyadan yaptığı diğer bir paylaşımdaysa, “Otelciler bilmiyor, seyahat acentaları duymamış, dönerci görmemiş, taksici taşımamış, esnafın haberi yok, sokaklarda gören yok. Turizm Bakanı rekorlara doymuyor” demişti.
Turizmciler bu yıl yaz sezonunun da uzamasıyla, bakanlığın 2024 için belirlediği “60 milyon turist, 60 milyar dolar gelir” turizm hedefinin yakalanabileceğini düşünüyor TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Ceylan ise “Türkiye’nin turizmde hak ettiği konumun bu olmadığı” görüşünde.
Ceylan, daha sonra şunları söyledi:
“Millet olarak sayımıza bakıldığında, ülkeye gelen turist sayısı diğer ülkelerin altında kalıyor. Elde ettiğimiz gelir de çok az. Bunun için yapmamız gereken birçok hamle var. Daha çok hizmeti ön plana çıkartıp ülke tanıtımlarını tek bir ağızdan yapmamız gerekiyor. Hizmette çok öndeyiz ama bu hizmetten elde ettiğimiz geliri de aynı oranda yükseltmeliyiz. Bizim 60 milyonda elde ettiğimiz geliri, diğer ülkeler 30-40 milyonda elde edebiliyorsa, bazı düzeltmeler yapmamız gerekiyor.”
Turizmin konaklama sektöründen ibaret olmadığını hatırlatan Ceylan, “Birçok restoran, shopping hizmeti veren yerler çok büyük sıkıntı çekiyorlar. Turisti otelden dışarı çıkarmamız gerekiyor” dedi. Ceylan, Türkiye’nin yaz sezonu dışında sağlık, kültür, spor gibi alanlarda da turizm çeşitliliğini arttırması gerektiğini de sözlerine ekledi
YanıtlaYönlendir |