TÜRASAŞ’TA SULAR DURULMUYOR
SÜLLÜ’DEN BAKAN URALOĞLU’NUN YANITLARINA TEPKİ
TÜRASAŞ’TA USULSÜZLÜKLERİ KİM ÖRTBAS EDİYOR?
Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, TÜRASAŞ Eskişehir Bölge
Müdürlüğü’ndeki usulsüzlükler ve kamu zararlarına ilişkin iddiaları konu eden beş soru önergesine
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun verdiği yanıtlar ile kurumda süregelen sorunlarla
ilgili açıklamalarda bulundu. Süllü, hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük iddialarına ilişkin Bakanlığın
yanıtlarının, gerçekleri gizleyerek üstünü örtmeye yönelik olduğunu söyleyerek tepki gösterdi.
TÜRASAŞ Teftiş Kurulu Başkanlığınca yürütülen soruşturmalardaki çarpık işleyişin, Bakanlığın
tutumuna da yansıdığını vurgulayan Süllü, “TÜRASAŞ’ta sular durulmuyor; sürekli, yeni iddialar ortaya
çıkıyor. Şimdi de bazı personellerin usulsüzce aldığı aile yardımlarının, inceleyen müfettişlerce sumen
altı edildiği, dosyanın kapatıldığı konuşuluyor. Tüm bunlar olup biterken görevde olan Bölge Müdür
Vekili görevden alındı derken bir duyduk ki; Ankara’da Genel Müdür Danışmanı olarak atanmış”
diyerek olup bitenlerin kabul edilemez olduğunu söyledi.
BAKANLIK, HIRSIZLIK ve USULSÜZLÜK KONUSUNDA SESSİZ
Satınalma ve İhale Yönetmeliği hükümlerine aykırı olarak, ihale komisyonu ve sözleşme biriminin
devre dışı bırakılması, yetki limitlerinin aşılması ve kamu zararının oluşması gibi, ciddi iddiaların
açıklığa kavuşturulması için verdiği soru önergelerine Bakan Uraloğlu’nun TÜRASAŞ Genel Müdürlüğü
hesaplarının Sayıştay ve bağımsız denetim kuruluşu tarafından denetlendiği yanıtı ile yetinmesine
Süllü ciddi tepki gösterdi. Eskişehir Bölge Müdürlüğünde devlet milyonlarca lira zarara uğratılırken
gerekli denetim ve soruşturmaların yapılmadığını belirten Süllü, hangi mevzuata göre alım yapıldığı
bilinmeyen satın almaların, belirli firmalardan fatura karşılığında temin edildiği iddialarının da yanıtsız
bırakıldığını söyledi. Adı bakır hırsızlığı ile anılan firmaya ne işler yaptırıldığı, TÜRASAŞ’a toplam ne
kadar fatura kestiği sorusuna da yanıt alamayan Süllü, çalınan cer motorları içindeki parça ve bakır
kabloların miktarı ve ekonomik değeri hakkında ise Bakanlığın sessiz kalmayı tercih ettiğini ifade etti.
TAŞERON ŞİRKET SORULARI YANITSIZ
Bölge Müdürlüğünde taşeron şirketlerin faaliyetlerine ilişkin sorularına da yanıt alamayan Süllü,
Eskişehir Bölge Müdürlüğü’nde doğrudan satın alma usulüyle dışarıdan iş yaptırılan bazı şirketlerin
idare tarafından kayırıldığına ve çıkar elde ettiğine yönelik iddiaların yanıtsız bırakılmasının dikkat
çekici olduğunu ifade etti.
GÖREVDEN ALINDI, GENEL MÜDÜR DANIŞMANLIĞI İLE ÖDÜLLENDİRİLDİ
Tonlarca bakırın çaldırılması, satın almalardaki usulsüzlükleri gündeme getirmesi sonrasında,
görevden alınan Eskişehir Bölge Müdür Vekilinin kamu zararından sorumlu tutulması gerekirken,
adeta ödüllendirilerek Genel Müdür Danışmanı olarak atanmasının, Bölge Müdür yardımcısının apar
topar emeklilik dilekçesi vermesinin, bambaşka soruları akla getirdiğini ifade eden Süllü , “ Kim ya da
kimler, neden ve nasıl bazı kişileri koruyor? Kamu zararının üstü neden kapatılıyor? Usulsüz işlerin
yürütüldüğü firmalarla ne tür ilişkiler var? Nasıl bir düzen kurulmuş” sorularını yöneltti. Kurumda 46
müfettiş kadrosu sorularının da Bakanlıkça cevaplandırılmayışını eleştiren Süllü, “Kurumda bunca
müfettiş varken bunca usulsüzlüğün olup da sonuç çıkmaması nasıl olur? Usulsüzlük dosyalarının
kabarıklığı basında da yer alan müfettişler kim tarafından korunuyor? Ya Teftiş Kurulu Başkanı ne
yapıyor” diyerek gerçekleşen tüm usulsüzlüklerde belli müfettişlerin görevlendirilmesi ve olup
bitenlere göz yumularak dosyanın kapatılmasının, akıllara farklı ilişkileri getirdiğini dile getirdi.

KAMU ZARARININ ÜSTÜ ÖRTÜLEMEZ
Süllü, ayrıca TÜRASAŞ’ın merkez ve taşra teşkilatında görev yapan memur ve sözleşmeli personele
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında ödenen aile yardımlarında yapılan usulsüzlüklerle
kamunun zarara uğratılmasında kurumun gerekli adımları atmadığını ileri sürdü. Süllü, çalışan eşlerini
yıllarca kuruma beyan etmeyerek usulsüz aile yardımı aldıkları tespit edilen 73 personel hakkında
soruşturma izni verilmemesi, inceleme için görevlendirilen müfettişlerin usulsüzlük saptamasına
karşın, idari soruşturmanın başlatılmadığı yönündeki iddiaların açıklığa kavuşturulması gerektiğini
söyledi. Müfettişler ve Teftiş Kurulu Başkanının Türk Ceza Kanunu’nun 279. Maddesi gereği, kamu
görevlisinin suçu bildirmeme suçunu işlediklerinin farkında olup olmadığını sorgulayan Süllü, “üstüne
üstlük bir de içeriği gizli bilgi ve veriler içeren bu bilgilerin paylaşılmaması için gönderilen yazı ile
personel, adeta tehdit ediliyor” dedi.
“Personel ise bu yetersiz, liyakatsiz, adil olmayan iş ve işlemlerden yorgun, bıkkın. İşini düzgün
yapmasına karşın, bu haksızlıklar ile usulsüzlükleri dile getirdikleri için cezalandırıldığı ve tehdit
edildiği, usulsüzlük yapanların ise kollanıp korunduğu bir ortamda iş barışı da tamamen bozulmuş.
Anlaşılan o ki; saygın bir müessese olması gereken müfettişlik kurumu da iyice yıpranmış; personel
müfettişleri çakma olarak adlandırıyormuş. Nedeni ise devlet memurunun nüfuzu kötüye kullanma
suçundan yargılanan liyakatsiz kişilerin müfettiş olarak atanmasıymış. Personel bankamatik memuru
olduğunu söylediği bu çakma müfettişlere Teftiş Kurulu Başkanının adamına göre rapor tutturduğunu
dillendiriyor” diyen Süllü, tarihi, güzide kuruluş TÜLOMSAŞ’ın getirildiği durumun, ülkede yönetsel
sorunların küçük bir örneği olduğu ifade etti.
Kamunun uğratıldığı tüm bu zararlarda, müfettişlerin idari ve adli işlem yapılmasına gerek
duymaması, TÜRASAŞ Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın görev ve sorumlulukları çerçevesinde adım
atmaması; Bakanlığın da buna göz yummasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Süllü, kul
hakkına giren, koruyan kollayan her kim varsa yargı önünde hesap vermesi için, tüm sorumlulara
çağrıda bulunarak takipçisi olacağını açıkladı.