Rum Bakan

 

KKTC için

 

“İşgalci” dedi…

 

 

 

Necdet Buluz

 

 

 

Türk ve Türkiye düşmanları yine el ele omuz omuza verdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) üzerinde yine oyun üzerinde oyun oynanıyor.

 

Güney Kıbrıs Turizm Bakan Yardımcısı Kostas Koumis, CyBC Radyoya yaptığı açıklamada TUI ile yapılan anlaşmanın Yeşil Hat düzenlemesini ihlal etmediğini ileri sürdü. Rum Bakan KTTC için “işgalci” dedi. TUİ de hemen ardından KKTC için “işgalci” dedi ve ardından satışları durduğunu açıkladı.

 

TUI’nin Güney Kıbrıs’taki ofisi tarafından partnerlere gönderilen mailde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne dönük günübirlik turların 31 Ağustos’tan itibaren kaldırılacağının belirtilmesi KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki gerilimin tırmanmasına neden oldu. TUI’nin gönderdiği mailde, Türk tarafını işgalci olarak tanımlaması ise dikkatlerden kaçmadı.

Cyprus Mail’de yer alan haberde, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Güney Kıbrıs’ın bu hamlesine Kapalı Maraş bölgesinde, Rumların Taşınmaz Mal Komisyonu aracılığıyla tazminat aldığı otelleri açarak yanıt vereceği belirtildi. 

Harabe durumda olan otellerle ilgilenen bir yatırımcının bulunduğu belirtilen haberde, ismi açıklanmayan bir iş adamının Kapalı Maraş’ta otel satın aldığını ve 2025 sezonu için rezervasyon almaya başlayacağı kaydedildi.

Söz konusu iş adamının Maraş bölgesinde 4 otel, 86 apartman ve 20 dönüm arazi satın aldığının ileri sürüldüğünü kaydeden Cyprus Mail, o araziye de bir eğlence merkezi ile plaj kulübü inşa etme planlarının sürdüğünü yazdı.

Güney Kıbrıs Turizm Bakan Yardımcısı Kostas Koumis, CyBC Radyoya yaptığı açıklamada TUI ile yapılan anlaşmanın Yeşil Hat düzenlemesini ihlal etmediğini ileri sürdü. KKTC’yi işgalcilikle itham eden Rum Bakan Yardımcısı “İşgal altındaki topraklara tur düzenlemeyi teşvik eden hiçbir kuruluşla işbirliği yapmayız.” dedi.

Konuyu daha da ileri götüren Rum Bakan Yardımcısı “Bu konuda çok sayıda kuruluşla (turizm şirketi – TG) çalışıyoruz. Ancak iki tarafı ilgilendiren bir anlaşma hakkında açıklama yapmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Bu konuyla ilgili kamuoyuna açıklama yapmayı asla tercih etmiyoruz.” diye konuştu. 

Koumis’in bu açıklamaları, TUI’nin Güney Kıbrıs ofisi tarafından ‘KKTC’ye tur yapılmamasına ilişkin TUI ile Güney Kıbrıs arasında anlaşma yapıldığına’ dair e-postanın partnerlere gönderilmesi ve Türk tarafının bu duruma sert tepki göstermesinin ardından geldi.

TUI’nin partnerlerine gönderdiği e-postada  “TUI, Kıbrıs hükümetiyle, Kıbrıs’ın işgal altındaki kuzey tarafına gezi, tanıtım ve satışını durdurma konusunda bir anlaşmaya vardı. Bu, şu anda geçtiğimiz tüm diller ve tüm geziler için geçerlidir.” denildiği ileri sürülüyor.

Şimdi ise TUI’nin “Mağusa, Salamis, Girne ve Kuzey Kıbrıs Turu” günübirlik gezi paketi “tükendi” olarak listelenmeye başlandı. 

Güney Kıbrıs Otelciler Birliğinin (Pasyxe) Famagusta Şube Başkanı, “TUI’nin Güney Kıbrıs’tan işgal altında bölgelere (KKTC kast ediliyor – TG) yapılan günübirlik gezileri durdurma kararının olumlu bir adım olduğuna inanıyoruz. Gazimağusa ve Larnaka’dan kuzeye turist gitmesi konusunu yıllardır gündeme getiriyoruz. TUI’nin bu adımı ayrıca. TUI’nin kararı ayrıca, ziyaretçilerin ayrılıkçı rejimi  tanımalarını engellemek için de önemli bir adım.” dedi.

Güney Kıbrıs Yönetimi ile anlaşarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne dönük turları sonlandıran ve turların sonlandırıldığına ilişkin gönderdiği duyuru e-mailinde ‘işgal altındaki topraklar’ ifadesini kullanan TUI’ye KKTC Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’ndan yanıt geldi.

Alman şirketin gönderdiği maili skandal olarak niteleyen Ataoğlu, KKTC’nin statüsünü bir Alman tur şirketinin belirleyemeyeceğini söyledi. Maildeki ‘işgal altında’ ifadesinin ayıp bir ifade olduğunu kaydeden Ataoğlu turistlerin KKTC’yi gezmesine dönük engellemenin hem seyahat özgürlüğüne hem de Avrupa Birliği’nin ‘serbest dolaşım’ hukukuna aykırı olduğuna dikkat çekti.

TUI’nin Güney Kıbrıs’a dönük turların durdurulduğuna ilişkin mailinde “TUI, Kıbrıs hükümetiyle (Güney Kıbrıs – TG), Kıbrıs’ın işgal altındaki kuzey tarafına gezi, tanıtım ve satışını durdurma konusunda bir anlaşmaya vardı. Bu, şu anda geçtiğimiz tüm diller ve tüm geziler için geçerlidir.” ifadeleri kullanılmıştı.