Dijital bağımlılığının bireysel düzeyde ciddi problemlere yol açabildiğini konusunda uyaran Eğitim Sosyoloğu Prof. Dr. S. Tunay Kamer, “Şiddet içerikli dijital oyunlar bazı bireylerde şiddet eğilimlerini artırarak tehlikeli davranışlara yol açabilir” dedi.
Geçmişte parklarda ve sokaklarda oynayan çocuklar, dijitalleşmeyle birlikte son yıllarda sanal oyunlarla vakit geçirmeye başladı. Yaz tatili dönemi boyunca dijital bağımlılık sorunu belirgin bir şekilde artış gösterdi. Dijital bağımlılıklara kendini toplumdan daha soyutlayan çocuk ve gençlerin sayısı artmaya devam ederken uzmanlar konuyla ilgili mutlaka önlem alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Eskişehir’de 18 yaşındaki gencin, oynadığı oyundan etkilenip bıçakla 5 kişiyi yaralamasının ardından “Dijital oyunlar güvenli mi?” sorusunu da yeniden gündeme getirdi.
Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Eğitim Sosyoloğu Prof. Dr. S. Tunay Kamer, dijital bağımlılık ve çevrim içi oyun platformlarıyla ile ilgili Elips Haber’den Sümeyye Aksu’ya açıklamalarda bulundu. Dijital oyun bağımlılığının, kişinin dijital oyunlara aşırı derecede bağımlı hale gelmesi ve bu nedenle günlük yaşamında, sosyal ilişkilerinde, akademik veya iş hayatında aksaklıklar yaşaması durumu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kamer, “Bu bağımlılık, oyun oynama üzerindeki kontrolü kaybetme, oyun oynamaya harcanan zamanın artması ve oyun oynamadığında huzursuz, gergin veya mutsuz hissetme gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Dijital oyunlar günlük hayatın stresinden, sıkıntılarından ve sorumluluklarından kaçmak için bir araç olarak kullanılmaktadır” dedi.
“Dopamin sistemini uyararak bağımlılık etkisi oluşturuyor”
Sanal dünyadaki başarıların ve oyun içi ödüllerin gerçek dünyada elde edilemeyecek bir tatmin duygusu sağladığına dikkat çeken Kamer, “Özellikle çevrimiçi oyunlar, oyunculara diğer insanlarla etkileşim kurma fırsatı sağlar. Gerçek hayatta sosyal ilişkilerde zorluk yaşayan bireyler oyunlardaki arkadaşlıkları tercih edebilirler. Oyunların sunduğu sürekli yenilik, ödüller ve başarı hissi beynin dopamin sistemini uyararak bağımlılık etkisi oluşturur. Oyunlar oyuncuyu kısa vadeli ödüller ve ilerleme ile motive eder ve bu döngü kişinin oyuna olan bağımlılığını artırabilir” diye konuştu.
“Şiddet eğilimini artırarak tehlikeli davranışlara yol açabilir”
Dijital oyun bağımlılığının bireylerin fiziksel, psikolojik ve sosyal hayatlarının olumsuz etkilediğini dile getiren Kamer, “Bu bağımlılık çeşitli riskler ve tehlikeler oluşturabilir. Fiziksel sağlık etkileri arasında obezite, kas ağrısı, uyku bozuklukları, görme problemleri vb. yer almaktadır. Dijital oyun bağımlılığı anksiyete ve depresyon gibi psikolojik problemleri tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. Özellikle şiddet içerikli dijital oyunlar bazı bireylerde şiddet eğilimlerini artırarak tehlikeli davranışlara yol açabilir. Oyun dünyası ile gerçek dünya arasındaki ayrımın bulanıklaşması, bireylerin tehlikeli ve gerçekçi olmayan davranışlar sergilemesine neden olabilir” ifadelerini kullandı.
“Yasal düzenlemelerde sürekli değişiklikler gündeme gelebilir”
Dijital dünyanın her geçen gün geliştiğini savunan Kamer sözlerini şöyle tamamladı: “Bununla ilgili ülkelerde yasal düzenlemeler yapılıyor. Ancak değişim ve dönüşümler o kadar hızlı olabiliyor ki bazen ülkeler buna ayak uydurmakta yetersiz ve geri kalabiliyor. Çünkü hiçbir problem yokken bir platforma içerik eklediğinde ya da belli politikaları değiştirdiğinde o ülkenin o platformu kullanması uygun olmayabiliyor. Bu da yeni bir yasal düzenlemeye yol açabilir. Dolayısıyla yasal düzenlemelerde sürekli değişiklikler gündeme gelebilir.”
Kaynak: https://www.elipshaber.com/