BAYRAKTUTAN TBMM KÜRÜSÜNDEN VERGİ TASARSINI ELEŞTİRDİ.
CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan: “Vergi Kanunlarındaki Torba
Düzenlemeler Sorunlar Yaratıyor”
Haber:Hayati Akbaş
ANKARA-CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan TBMM de görüşülmesine devam
edilen Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair Kanun
Teklifinin 21. Maddesi üzerine TBMM Genel Kurulu'nda CHP grubu adına bir
konuşma yaptı.
Bayraktutan konuşmasında şu ifadelere yer verdi "Vergi kanunlarına ilişkin
düzenlemede 21'inci maddede partim ve grubum adına söz aldım. Grubum adına
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, burada bir konuşma yaptık, kanun yapma tekniği
açısından bu şekildeki torba düzenlemelerin ne kadar sakıncalı olduğunu,
Parlamentonun bir kanun yapma fabrikası olmadığını, temel kanun şeklinde
görüşülecek olan birtakım düzenlemelerin torba kanun şeklindeki düzenlemesinin
sakıncalarına değindik ama arka arkaya yapmış olduğumuz bütün uyarılara rağmen
AKP bu uyarılara kulağını kapatıyor ve bu şekilde bir düzenleme getiriyor.
Bunda da yine 10 kanunda, 1 KHK'de ve 54 maddeye ilişkin bir düzenleme
yapıyor. Bu konuda da 104 sayfadan oluşan -Rahmi Aşkın Türeli’ye de buradan
teşekkür ediyorum, altında imzası olan komisyon üyelerimize- çok ciddi bir muhalefet
şerhi var, orada ayrıntılar var, çok ayrıntılara girmek istemiyorum. KDV'ye ilişkin
burada bir düzenleme var. Şimdi, buna ilişkin düzenleme yapılıyorken komisyon
üyelerimiz ısrarla şunu söylediler… Vergi kanunlarına ilişkin düzenleme yapılıyorken
ilgili bakanın mutlaka komisyona gelmesi gerektiği ve buna ilişkin sözler söylendi ama
Sayın Bakan komisyona gelmedi, gazetelere yapmış olduğu açıklamada özellikle dar
gelirlilere ilişkin herhangi bir aleyhte hüküm olmadığını, onları aleyhte etkileyecek
herhangi bir durumun olmadığını gazetelere ve basına verdiği demeçlerde söyledi.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, burada özellikle geçiş garantili yollar ve hasta garantili
hastanelere ilişkin olan düzenlemelerde getirilen vergi yükünün, onların sahiplerine
herhangi devetüyü kadar yani bir karınca kadar yük getirmediğini görüyoruz. O da
neden?
Bakın, bu konuda olan yani özellikle özel yap-işlet-devretlerde, bir de kamu-
özel iş birliğinde buna ilişkin sözleşmelerde -altında olan Türkiye'de yanılmıyorsam
44 kişi var- bir tarafta 44 kişi var, öbür tarafta başka bir şey daha var, burada bu
kanunun içerisinde başka bir düzenleme yapıyorsunuz. Örneğin, yurt dışına çıkış
harçlarına ilişkin daha önce 150 lira olarak gözüken miktarı 500 liraya çıkarıyorsunuz
ve diyorsunuz ki: “Biz bunu yaptığımız zaman, aslında biz bu düzenlemeyle, o yap-
işlet-devretlerle kamu-özel iş birliğiyle olan kişilerden daha çok para alacağız.” Her
ikisinin miktarlarına baktık, o 44 kişiyi ilgilendiren miktardaki şeyde normal 2 milyar
800 milyon liralık bir tahakkuk öngörüyorsunuz. Buradan geçen düzenlemeden sonra
üzerine gelecek miktar 577 milyon lira -Rahmi Aşkın Türeli beni düzeltsin- ama bunun
yanında aynı şekilde şu pasaportlara ilişkin düzenleme 8,7 milyon kişiyi kapsıyor
değerli arkadaşlarım. Buradan gelen miktar ise -hemen buradaki şeylere de bakalım-
4,3 milyar liralık bir şeyi kapsıyor, neredeyse onun 8 katı, 9 katı. Şimdi, diyebilirsiniz
ki: “Ya, zengin olmayanlar zaten yurt dışına çıkmıyor.”
Öyle değil arkadaşlar. Mesela benim seçim bölgem açısından bizim orada
Sarp Sınır Kapı’mız var, Sarp Sınır Kapısı’ndan Gürcistan’a gidebilmek için zengin
olmanıza gerek yok, ortalama vatandaşlar da hafta sonu yurt dışına çıkıyorlar. Siz
burada 150 lirayı 500 lira yaptığınız zaman sadece bunu zenginler, varsıllar

üzerinden düşünmeyin, ortalama kişiler üzerine de o yükü getiriyorsunuz. Şunu
anlatmaya çalışıyorum: Yani Sayın Bakan diyor ki: “Bunun normal, ortalama
vatandaşa herhangi bir şeyi yoktur.” diye. Aslında vatandaşın sırtına biniyor, her
ikisini beraber karşılaştırdığımız zaman buradan doğabilecek yani sizin öngörmüş
olduğunuz vergi paketiyle ilişkili olarak bir tarafta 577 milyon lira var, 577 milyon
lirayla getirilecek olan yük 44 kişiye, bir tarafta da 8,7 milyon kişi var. Bana sorarsanız
44 kişinin mi serveti çoktur, 8,7 milyon kişinin mi? Emin olun hesaplamadım ama o 44
kişinin serveti 8,7 milyon kişiden daha çoktur değerli arkadaşlarım. Yani bu getirilen
düzenlemenin kime yaradığını, kime yaramadığını göstermesi açısından ilginç bir
örnek vermek istiyorum.
Bunun dışında, dün biliyorsunuz kamuoyuna yansıyan bir olay daha var.
Mesela SGK borçlarına ilişkin olarak belediyelere ilişkin düzenleme Sayın Erdoğan’ın
yapmış olduğu açıklama. Değerli arkadaşlarım, eğer var ise, buna ilişkin alacaklar
muaccel idiyse takibe konu olmak için neyi beklediniz? Bütün sözcülerimiz de bunu
ifade ettiler, bugüne kadar neyi beklediniz? Bakın, dün Ali Müfit Gürtuna’nın, İstanbul
Büyük Şehir Belediyesinin eski Başkanının yaptığı bir açıklama var, diyor ki: “Ben
İstanbul Büyükşehir Belediyesini bunlardan aldığım zaman 1,5 milyar dolar borçla
aldım. Değerli arkadaşım, bir daha söylüyorum, 1,5 milyar dolar borçla aldım.
İstanbul Büyükşehir Belediyesini devrettiğimde sıfır TL borçla devrettim.” Demek ki
bunlara ilişkin, işlemlere ilişkin bir problem var. Yani siz uzun zamandan beri
takiplerle alakalı, icra takipleriyle ve ilamlara ilişkin olarak üzerinize düşen görevleri
yapmadınız. 31 Marttan sonra “kral çıplak” dediniz, belediyeler değişince diyorsunuz
ki: “Takip yapalım.” Bunu kabul etmek mümkün değil değerli arkadaşlarım. Bunu
şiddetle reddediyoruz ve kabul etmiyoruz. Diğer belediyeler açısından da bu anlamda
hükûmetin üzerine düşen objektiflik görevini yerine getirmesi elzemdir.
Sözlerimi bitiriyorken de seçim bölgeme ilişkin bir şey söyleyeceğim. Bakın,
Cerattepe’ye ilişkin burada birçok konuşmalar yaptım değerli arkadaşlarım. Rize
İdare Mahkemesinin, bizim bas bas bağırdığımız, “Burada hukuku katlediyorlar,
Artvin’deki madencilik faaliyetlerine izin veriyorlar.” dediğimiz kararlara ilişkin olarak
Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz günlerde hak ihlali kararı verdi. Ve dedi ki: “Burada
alt mahkemenin 91 sayılı Genelge ’ye dayanarak yapmış olduğu düzenleme, daha
doğrusu buna ilişkin vermiş olduğu karar uygun değildir.” ve oradaki kararı kaldırdı.
Biz merak ettik bu karar uygulanacak mı diye? Rize İdare Mahkemesi Anayasa
Mahkemesinin kararına uydu arkadaşlar; çok güzel, hâlen bu ülkede hâkimler var.
Şimdi, bekliyoruz ki, Cengiz İnşaat Cerattepe’yi ne zaman boşaltacak? Bekliyoruz, ne
zaman boşaltacak? Bekliyoruz, boşaltacak, inşallah kararın gereği yerine getirilir
diyorum."