Tüm Yerel-Sen
Genel Başkanı  Mücahit DEDE

”BİZE KEMER SIKTIRMAK İSTİYORLAR

KAMU ÇALIŞANLARININ KEMERİNDE SIKACAK DELİK KALMADI” dedi.

Dede yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi.;

-Kamu çalışanları ve onların emeklileri yıllardır, gerçek sendikacılık yerine
yandaşlıkla iş görmeye çalışan bir grup tarafından imzalanan sözleşmelerle
enflasyona açık açık ezdirilmektedir. Hükümetle toplu sözleşme masasına oturan
konfederasyon, yıllık enflasyonun 2024 yılında rekor seviyelere çıkacağını bile bile,
bu yüksek enflasyona göre zam almak için direnmek yerine, kamu çalışanlarının mali
haklarını Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun insafına bıraktı.
Bu nedenle de 2024 ve 2025 yıllarını kapsayan dönem için kamu
çalışanlarının mali hakları, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu tarafından belirlendi.
Hakem Kurulunun kararıyla kamu çalışanlarının ücretlerine 2024 yılının ilk yarısı için
yüzde 15, ikinci yarısı için de yüzde 10 oranında zam yapılması ve altı aylık dönemde
enflasyonun bu oranları aşması halinde aşan kısmı kadar enflasyon farkı verilmesi
öngörüldü.
Bu yıl başında(Ocak 2024) 2023 yılının ikinci yarısına ilişkin enflasyon
farkından ayrı olarak Hakem Kurulu kararı gereğince yüzde 15 oranında zam yapıldı.
Ocak-Haziran 2024 döneminde enflasyon yüzde 24,73 oldu. Dolayısıyla yıllık
enflasyonun yüzde 75’lerde zirve yaptığı bu dönemde kamu çalışanlarına sadece
yüzde 8,46 oranında bir enflasyon farkı layık görüldü. Yüzde 10’luk sözleşme
zammıyla birlikte yılın ikinci yarısı için kamu çalışanlarına yüzde 19,31 oranında zam
yapıldı. Bu yöntemle yapılan ve yılın ilk yarısındaki enflasyon oranını bile
karşılamayan bu zam kamu çalışanları için ağır bir zulümdür. İlk yarıdaki enflasyonu
bile karşılamayan bu zam, temmuz ayı enflasyonu ile birlikte erimeye başlayacaktır.
Bu yüksek enflasyon döneminde altı ayda bir ve TÜİK’in hesapladığı, kimsenin
güvenmediği enflasyon esas alınarak kamu çalışanlarının mali haklarını belirlemek
emeğe ve emekçiye yapılabilecek en büyük kötülüktür.
Gerek kamuda olsun gerekse de özel sektörde olsun, çalışanların maaş ve
ücretlerine yapılacak zam oranları toplu sözleşmeler gereğince, işçi ve Bağ -Kur
emekli aylıklarına yapılacak zam ise yasa gereğince TÜİK’in enflasyon oranı esas
alınarak belirleniyor. Enflasyonun eksik hesaplanması, bu nedenle tüm çalışanları ve
emeklileri çok yakından ilgilendiriyor.
TÜİK enflasyonu eksik hesaplayarak bu kesimlerin ücret, maaş ve
aylıklarındaki artışı doğrudan etkiliyor. TÜİK yılın ilk bu yılın ilk altı aylık dönemine

ilişkin enflasyon oranını yüzde 24,73 olarak açıklarken, ENAG’a göre bu oran yüzde
41,16, İTO’ya göre ise yüzde 29,71 olarak gerçekleşti.
Zam oranlarının belirlenmesinde TÜİK’in hesaplamaları değil de İTO’nun
oranları esas alınsaydı kamu çalışanları ve emeklileri temmuzda yüzde 24,07 zam
alacaktı. ENAG’ın oranları esas alınsaydı, kamu çalışanları ve emeklilerine
temmuzda yüzde 35,02 oranında zam yapılacaktı.
Kamu çalışanları hem yandaş sendikacılar hem de TÜİK tarafından kuşatılmış
durumdalar. TÜİK’in açıkladığı enflasyona inanmıyoruz. Biz gerçek enflasyonu
açıklanan oranların birkaç kat üzerinde hissediyoruz.
Yüksek enflasyon yüzünden 1 Temmuz’dan itibaren erimeye başlayan maaş
ve ücretlere altı ay yerine her ay enflasyon oranında zam yapılması ve üzerine refah
payı eklenmesini sağlayan yeni bir sisteme geçilmesi gerekir.
İktidar kendisinin yarattığı yüksek enflasyonun faturasını, ismi konulmamış IMF
programlarıyla çalışanlara, emeğiyle geçinenlere ödettirmeye çalışıyor. Yüksek
enflasyonunu sorumlusu biz değiliz, faturasını da biz ödemeyeceğiz.
Bize kemer sıktırmak istiyorlar. Çalışanların kemerinde sıkacak delik kalmadı.

Mücahit DEDE
Tüm Yerel-Sen
Genel Başkanı