ARTVİN’DE HAYVAN HAKLARI SAVUNUCLARI HAYKIRDI
KATLİAM YASASINI GERİ ÇEKİN
Haber:Hayati Akbaş
ARTVİN-Artvin Haydiko Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emel Meriç, Halitpaşa
Meydanından Cumhurbaşkanına ve Bürokratlara seslenerek “katliam yasa tasarısını
geri çekin” diye seslendi.
Türkiye’de eş zamanlı olarak gerçekleştirilen basın açıklaması Artvin Halitpaşa
Meydanı çok katlı otopark önünde TBMM İdare Amiri ve Artvin Milletvekili Uğur
Bayraktutan, CHP İl Başkanı Orhan Atan ve vatandaşların katılımı ile gerçekleşti.
“Haykırıyoruz, toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin, öldüremezsin” diyerek
meydandan seslendiler.
Basın açıklamasını okuyan Haydiko Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emel
Meriç açıklamasında şu ifadelere yer verdi. “Dünyaya örnek olarak 2004 yılında ana
hükmü belediyelerin bakımevi kurup kısırlaştırma yapması olarak çıkartılan 5199
Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na rağmen, hala daha 1389 belediyenin 1200 e
yakınında bakımevi de yok kısırlaştırma da yok.
Kısırlaştırma yapmayan belediyelerin görev ihmali ile hayvanlar aç sefil yaşam
savaşı verirken, çoğalan hayvanlardan dolayı vatandaş da muzdarip ve şikayetçi
olduğunda, belediyeler bu hayvanları toplarken birazını öldürüp, kalanları da
birbirlerine, başka ilçelere, beldelere çöplüklere, ormanlara ve otobanlara atıyor.
Atılan hayvanlar üremeye devam ediyorlar. Bu katliam ve üreme döngüsü devam
ediyor. Biz hayvan severler, gönüllüler ve STK lar olarak 20 yıl boyunca, belediyelerin
bakımevi kurup kısırlaştırma yapması için, yetkili kurumlarca belediyelere denetim,
idari ve cezai yaptırım gelsin diye mücadele ettik, etmeye de devam ediyoruz.  Fakat
yasayı uygulamayan ve görev ihmalinde bulunmaya devam eden belediyelere, yetkili
kurumlarca ne denetim yapıldı ve ne de idari cezai bir yaptırım getirildi.
Ve şimdi, bir kısım bürokratlar ve bazı siyasiler belediyelerin görev ihmallerinin
bedelini, kendi iradeleri dışında bu dünyaya gelen hayvanları öldürerek bu
masumlara ödetmek istiyorlar. Oysa bürokratların da bilmediği bir gerçek, sokak
hayvanlarının ana kaynağı, Türkiye’de bulunan 20 bine yakın köyde yaşayan tarım
ve hayvancılık uğraşan 10 milyonlarca vatandaşın canını, malını, davarını koruyan
100 binlerce sahipli Bekçi ve Çoban köpeklerinin, sahiplerince beldelere ilçelere
atılan ve sonra da Sokak Köpeği denilen yavrularıdır. Sahiplerince atılan bekçi çoban
köpeği yavrularının, büyüyüp artık sahipsiz sokak köpeği olmadan ve çapraz
üremeye girmeden Kısırlaştırılması sağlanmaz ise üreme devam edecektir. Köyler
dahil tüm sınırlarımıza kısırlaştırma yapılmadıkça üreme ve katliam döngüsü
bitmeyecek.
Bütün kedi ve köpeklerin toplanarak bir süre sahiplendirme kılıfı ile bekletip
sonra öldürmelerini içeren yasa tasarını lanetliyoruz, kabul etmiyoruz. Bugün bir
kısım bürokrat ve siyasilerin “saldırgan olanları toplanacak uyutulacak öldürülecek”
diyerek ölümlerden ölüm biçmeye çalışarak bir insanlık ayıbı sergiledikleri,
öldürülmelerini yasaya koymaya çalıştıkları sokak köpeklerinin %99 u bu korumacı

bekçi çoban köpeklerinin sahiplerince atılan yavrularıdır.  Kapalı kapılar ardında
kelime oyunları ile kılıflar uydurularak hazırlanan tasarı ile sokaklardaki bütün kedi ve
köpeklerin toplanarak bir süre sahiplendirme kılıfı ile bekletilip sonra öldürülmelerini
içeren yasa tasarısını lanetliyoruz.
Bu kanlı tasarıyı hazırlayanlara soruyoruz: 20 senedir belediyeler kısırlaştırma
yapmadığı hayvanlar çoğalırken neredeydiniz? Madem belediyelere ceza verebilecek
gücünüz vardı neden kısırlaştırma yaptırmadınız? Yasa adını duyar duymak
bakımevi ve hekimi bile olmayan belediyeler katliamlara başladılar ve yine göz
yummaya devam ettiniz!
Ötenazi diye hayvanları öldürmeye başka başka isimler bularak milleti
kandıracağınızı mı sanıyorsunuz? Bu milletin vicdanı her şeye rağmen katliama razı
gelmeyeceği için öldürme sözünü kullanmayıp katliamları ötenazi kelimesiyle kamufle
etmeye çalışıyorsunuz. Eğer kamu güvenliği ve toplum sağlığını çok düşünüyorsanız
katilleri, uyuşturucu mafyalarını hedefe koyun! Sınır güvenliğini sağlayın. Bu ülkede
bir kadın güpegündüz sokak ortasında samuray kılıcı ile katledildi. Her gün onlarca
kadın erkek şiddeti nedeniyle katlediliyor, çocuklar istismara uğruyorken bu ülkenin
temel güvenlik sorunu olarak sokakta yaşam savaşı veren hayvanlarımız gösteriliyor”
şeklinde konuştu.
“Kanun Teklifi Geri Çekilmelidir”
Meriç, konuşmasının devamında; “Bizim vergilerimizle yüzbinlerce lira maaş
alıp kendi vatandaşlarını boş tencereye mahkûm eden AK Parti hükümeti bu gerçeği
unutturmak için kanlı elleriyle hayvanlarımızın boğazını sıkıyor. Yoksul halkların asıl
sorunu olan boş tencerelerini, geçim sıkıntılarını katliamlarla dolduramayacak,
milyonlarca mültecinin yarattığı güvenlik sorunundan muzdarip insanların sorunlarını
sokak köpeklerini öldürerek bitiremeyecek, kamufle edemeyeceksiniz.  Hani  7332
sayılı kanunla devrim gibi yasa yapmıştınız, hayvanları mal kapsamında can
kapsamında almıştınız? Can kapsamına aldığınız bu canların canını nasıl
alacaksınız? Milyonlarca kedi köpek öldürülürken, evinize gittiğinizde çoluk
çocuğunuzun gözlerine nasıl bakabileceksiniz?
Siz! tasarıyı hazırlayanlar, hayvanların öldürülmesi üzerine verdiğiniz bu emeği
yıllardır kanunun uygulatılmasına vermiş olsaydınız,  bugün sahipsiz hayvan sayısı
kontrol altına alınmış olacaktı. Şimdi 100 sene önce hayvanları Hayırsız Adaya
yollayanları lanetliyoruz. Bu andan itibaren 100 sene boyunca da bugün bu Kanunu
çıkarmaya çalışanları lanetleyeceğiz. Size bu hayvanları öldürtmeyeceğiz.
Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyoruz! Gelin bu kısırlaştırmaları ülkenin tüm
sınırlarında yapalım. Kısa süre içinde çözebiliriz. Katliamlar bu coğrafyanın utancıdır,
yenilerini ekleyip Anadolu’nun merhametli insanlarının mayalarını bozmayın. AK Parti
hükümetini ve kendinizi tarihimizin en büyük katliamının mimarı yapmayın. TBMM de
sorunu ve çözümü gerçek anlamda görebilen aklıselim siyasiler olduğuna, tuzaklar
içeren bu katliam kanununun TBMM den çıkmasına geçit vermeyeceklerine inanıyor,
onlara ve Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyoruz. STK lar ve kamuoyundan gizli
hazırlanan, katliam ve üreme döngüsünü devam ettirecek bu kanun teklifi geri
çekilmelidir. Yasayı geri çek.

Ağızlarından ölümden, kandan başka bir şey çıkmayan bir güruhun kurbanı
sadece hayvanlar olmayacak. Bu toplumun gözünde sizi lekelemek isteyenlere izin
vermeyin! Çocuklara güvenli bir dünya bırakmanın yolu onlara şiddetle örülmüş,
şiddeti yol olarak benimsemiş bir toplum bırakmaktan geçmiyor. Zulüm ile abad
olanın ahiri berbat olur.
Bu yaşamak ve yaşatmak davası için Burada olan sizlere ve burada olamayıp
kalbi bizimle atan tüm dava arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Haykırıyoruz”.