NEVZAT AKSOY
CUMHURIYETİN ÖYKÜSÜYLE, TEKRAR COŞUYORUZ.
Değerli okuyucularımız herkese dua ve selamla yazıma başlıyorum.Nefes aldığımız, bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti devletinin sarsılmaz temeli ve iskeleti sayılan bir ulusun kahraman-lık ve efsanevi bir öykünün 105. yıldönümünü, hep birlikte anımsayarak, bu coşkuyu bu pazar gene tüm duygularımızla tazeleme şansına sa-  hip olup,  bu kutlu vatana daha da sahiplenme idrakına varacağız inşallah.
Osmanlı İmparatorluğu I. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmış ve İtilaf Devletleri’nce işgal edilmişti. Bu zor günlerde vatan topraklarını korumak için girişilen ve birçok cephede süren Kurtuluş Savaşı’nda çok büyük mücadeleler verildi. Lozan Antlaşması ve ardından Cumhuriyet’in ilanıyla sona eren Kurtuluş Savaşı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışıyla başladı.
İstiklal Harbi ya da Milli Mücadele olarak da anılan Kurtuluş Savaşı 104 yıl önce bugün başladı. 19 Mayıs 1919, Cumhuriyet’in kurulmasıyla sonuçlanacak olan yaklaşık 4,5 yıllık çok zorlu bir dönemin ilk günüydü. Atatürk bir söyleşide “Ben 19 Mayıs’ta doğdum” demiştir. Böylesine önemli bir gün olan 19 Mayıs yurdumuzda bayram olarak kutlanır. Atatürk bu bayramı gençliğe armağan etmiştir. Çünkü tıpkı çocuklar gibi gençlerin de O’nun için ayrı bir önemi vardı. Atatürk gençleri her zaman ülkenin ve cumhuriyetin koruyucusu ve ilerletici gücü olarak görmüştür. Bu nedenle her gittiği yerde onlarla ilgilenmiş, sohbet etmiş ve onlara verdiği önemi her zaman açıkça göstermiştir. Atatürk’ü anlamak, onun yaşadıklarını ve düşüncelerini bilmek sayesinde olur. Bu nedenle 19 Mayıs, Cumhuriyetimiz’in kuruluşunda yaşanan zorluklar anımsanarak ve Atatürk’ün gençlere verdiği önemin bilinciyle kutlanır. 19 Mayıs aslında yalnızca Atatürk’ün değil bir anlamda ulusal egemenliğe dayalı, bağımsız Türkiye’nin de doğum günüdür.
Atatürk “Benim en büyük eserimdir” diye tanımladığı Cumhuriyet’i, sonsuz güven duyduğu gençlere emanet etmiştir. Bu güveni O’nun şu sözlerinde görebiliriz: “Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan çok memnunum ve mesudum.”
İşte şanlı bir ulusun varisleri olarak,  bu ülkenin
kolay kolay kurulmadığını, 35 – 40 bin olan bir insan gücüyle, ülkemizi dört koldan saran İtilaf devletleri, ve destekçilerinin 400 bin kişilik bir devasa bir güce, son nefesine kadar mücadele ederek, o gün kanla yoğrulan toprakları, bugün bizlere gül bahçesine dönüştürmüşlerdir.
İşgal altındaki bir ulusu düşünün kü, her tarafı abluka altına alınmış, silah ve cephaneleri İtilaf devletleri tarafından toplanmış, maddi ve insan sayısı,  araç ve gereç  bakımından oldukça sınırlı
bir ulus, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arka-daşlarının dehası ile bu ulusu  teşkilatlandırıp, bu ulusunda iman gücünü ortaya koyarak bu ülkeyi alnının akıyla, düşman işgalinden kurtarmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk,  silah arkadaşları ve fedakar ecdatlarmzı saygı ve özlemle yad ediyor, Cumhuriyetimizin  temeli, bağımsızlığı-mızın bir nişanesi olan bu anlamlı güne gün saymaktayız.Pazar günü hep birlikte büyük bir coşkuyla  105. yıldönümünü kutlayacağımız 19 Mayıs 1919 Gençlik ve spor bayramımız şimdiden kutlu olsun.