Güney Kıbrıs’ta yılda 300 bin kedinin ölümüne neden olan FIP hastalığının Türkiye’de de görülme sıklığı arttı. Kediler için ciddi bir sağlık sorunu olan FIP, son yıllarda giderek yayılıyor.
Kedilerin yaşamını yitirmesine neden olan Feline Infectious Peritonitis (FIP) hastalığı, Türkiye’de de yayılıyor. Uzmanlara göre ise hastalığın yayılımını en çok çevresel faktörler etkiliyor. Veteriner Hekim Mert Aydın, FIP hastalığının bulaşma oranını azaltmak için hayvanların beraber tutulmaması gerektiğini dile getirerek FIP’in yaygın olarak bulunduğunu, öldürücü ve bağışıklıkla ilgili bir hastalık olduğunun altını çizdi.
Veteriner Hekim Mert Aydın, Elips Haber’den Ateş Çatıkkaş’a kedilerde görülen FIP hastalığı ile ilgili bilgi verdi. FIP hastalığının bulaşma oranını azaltmak için hayvanların beraber tutulmaması gerektiğini vurgulayan Aydın, “FIP hastalığı; kedilerde ateş, karında su toplaması, arka ayakların tutmaması, iştah kaybı, su içmeme gibi bazı semptomlarla kendini belli ediyor. Hayvanların bir arada su içip yemek yediği noktalar, bulaşmanın en yoğun olarak görüldüğü yerlerdir” dedi. Ayrıca, kedilerin düzenli olarak veterinere götürülmesi gerektiğini ifade eden Aydın, evcil hayvanlar için mama ve su kabının farklı yerlere konulması gerektiği konusunda uyarıda bulundu.
“Birden fazla kedinin bulunduğu ev ve barınaklarda sık görülüyor”
Aydın, FIP hastalığıyla ilgili olarak, “FIP, kedilerin sağlığını tehdit eden ve bağışıklık sistemini etkileyen bir hastalıktır. Kedi korona virüsünün mutasyon geçirmesi ile meydana gelir. Koronavirüsünün mutasyon geçirmiş hali olan FIP virüsü, genellikle vücut sıvılarının birikmesi, karın boşluğunun iltihaplanması gibi belirtilerle kendini gösterir. FIP hastalığı, son dönemde kedi sahiplerinin en çok endişelendiği hastalıklar arasında ilk sırada yer alıyor. Hastalık birden fazla kedinin bulunduğu evlerde ya da barınaklarda da daha sık görülüyor. Çeşitli nedenlere bağlı olarak stresli olan, yakın zamanda ameliyat olmuş ya da aynı anda birden fazla enfeksiyonu olan kedilerde FIP görülme riski çok daha yüksek. Islak ve kuru olmak üzere iki şekilde gerçekleşen bu hastalık, tedavi edilmeyip ilerledikçe hayati tehlikeler doğuruyor. Islak formdaki hastalıkta, kedinin karnının iç bölgesinde sıvı birikimi ve akabinde göbeğinde şişlik oluşuyor. Göğsünde sıvı biriken kedi nefes alırken zorluklar yaşamaya başlıyor. Kuru formdaki hastalıkta ise, kan damarlarının etrafında enfeksiyon söz konusu oluyor ve bu enfeksiyon böbreklere, karaciğere, cilde, beyne ve akciğerlere ulaşıyor. Bu hastalıkta nöbet geçiren kediler, ayakları üzerine basamıyor, denge kaybı yaşıyor, sık sık idrara çıkıp aşırı kilo kaybediyor, çok fazla kusuyor, susuyor” dedi.
“FIP hastalığının kesin bir tedavisi yok”
Aydın, ayrıca şunları söyledi: “Hastalık, kedilerin 6 ila 23 ay arası yavrularında ve 5 ila 13 yaş arası yetişkinlerinde daha sık görülürken, 14 yaşın üzerindeki kedilerde risk artıyor. Kediden kediye temas yoluyla geçen hastalıkta yayılma genellikle dışkı yoluyla oluyor. Maalesef, FIP hastalığının kesin bir tedavisi henüz bulunmadı. Ancak semptomların hafifletilmesi ve kedilerin rahatlatılması için çeşitli tedavi seçenekleri mevcut. Önemli olan, kedi sahiplerinin kedilerinin sağlık durumu hakkında bilinçli olmaları ve belirtilerini zamanında veterinerlerine bildirmeleri.”
Kaynak: https://www.elipshaber.com