NEVZAT AKSOY
-GEÇMİŞTEN BUGÜNE RAMAZAN-
Değerli okuyucularımız,.Yağmur bulutları gibi ge-lerek, müslümanları bereketiyle,donatan, kalp-leri manevi zenginliği ile kuşatan,insanlığın maneviyat güneşi olan,on bir ayın sultanı, Ra-mazan ayına kavuşmanın sevinci, ve mutlulu-na nail olduğumuz için, Yüce mevlamıza bin-lerce şükürler olsun.
Mübarek Rаmаzаn ayının son günlerine girerken, gene bu kutlu ayın müslüman dünyasına kattığı manevi bir rah-met ayı ikliminden ayrılışının son demlerinde hepimizi şimdiden derin bir üzüntüye boğdu.
Ramazan ayı dinimizde büyük bir önemi,ve di- ğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır.Çün-kü kutsal kitabımız Kuran bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Kuran da bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen Kadir Gecesi, yine bu ayda kutlanır .Ayrıca islamın temel ibadetlerinden olan oruç ta bu ayda tutulur.
Bu nedenle Rama- zan ayı, Müslümanlar için en kutsal aydır, ve ona on bir ayın sultanı denilmiştir.Yüce Allah Kuranda Ramazan ayı, insanları kurtuluşa gö- türen, doğruyu yanlıştan ayıran,Kuranın indi-ği aydır. İşte zamanın içinden su gibi gelip ge-çen, mübarek ramazan ayının insanlara verdi-ğı maneviyat iklimi,sıcaklığını hep korurken, maalesef insanoğlu yılları geride bıraktıkça ra-mazana duyduğu manevi atmosferi kaybedi-yor.
Kısaca insanoğlu maneviyatında kan kay-diyor.Peki şimdi ne oldu insanlığa? Neden eski ramazanlara duyulan özlem, şimdi yerini soğu-maya bıraktı? İnsanlar maddi hayatın aldatıcı dünyasına kendilerini kaptırdıkça, manevi ha-yattan uzaklaştılar.Bu uzaklaşma insanlarda, gelenek, görenek,
Ramazan ve dini bayramlara olan ilgi ve alakayı yavaşlattı.Eski ile şimdiki Ramazan arasında eser kalmadı.Eskiden Rama-zan ayının farklı bir heyacanı olur,çarşı pazar kalabalıklaşır,alışverişler artardı.Daha çok ye-mek için değil,daha çok paylaşmak için.Çarşı pazar yine kalabalık, ama ortada alışveriş yok.-Herkes hayat şartları ve manevi bir soğuma-dan kaynaklı gönlünce bir alışveriş yapamı-yor.
Maddiyata susayan günümüz bazı esnaflamız, fiyatları fazlasıyla şisirmekten geri kalma-yan günümüz insanları,eski ramazanların gö-zü tok olan, o maneviyatın o saf insanlarını kıyaslarken, insanlık olarak, o eski ramazanla-ra bir özlem kaplar içimizi.
Eskiden pide kuy-rugunda beklerken, dönen muhabbetler,ve o kokuyla insanların kendini terbiye edişini ha-tırlasın.Şimdi ise saygısızca pide kuyruğuna kaynak yapıp,hızlıca evine gitmek isteyen in-sanlar türedi.Bir tas çorba ile doyan insanların yeme içmeyi abartmaması,ve israf etmemesi idi.
Şimdilerde ise, sadece kuş sütünün eksik olduğu, masalarda oruç açılıyor.Eş dost ile güzelleşen iftar sofralarının kıymeti bilinirdi. O sofra birliktelikleri, insanları bir başka ya- kınlaştırırdı.Artık kimse kimsenin kapısını cal-maz oldu, ve yanlızlaşmaya kendini bırakmış-tır.Ne kimse birbirini iftara çağırır, ne de bir davete icabet eder.Ramazan paketleri özenle hazırlanıp, kimse bilmeden dağıtılırdı.
Çünkü yardımın gizli olanı makbuldür.Bir elin verdi-ni, diğerinin bilmesi meselesi, şimdilerde med-ya ordusu eşliğinde şov yapılarak dağıtılıyor.
Yardıma muhtaç olan insanların,ne kadar ren-cide olacağı, ya da ezileceği hiç düşünülmeden iftar çadırları, evlerinde çorba kaynatacak du-rumu olmayanlar, boynu bükük kalmasın diye kurulurdu.
Bu mübarek ayda herkesin karnı doysun istenirdi. Şimdilerde ise, iftar çadırları turistik gezi objesine dönüşmüş durumda.
Bu durumun en kötü yanı,ihtiyaç sahiplerinin bu yardımlara ulaşmakta zorlanıyor olması.Ço- cuklara şefkatle yaklaşılıp, sevilir, gönülleri kırılmamaya, çalışılırdı.Şımdi gönül kırmama-yı bırak, iftar çadırlarında kafasını kırmaya teşebbüs ediliyor.
İnsanlar ramazanda sadece midenin, ve bütün bedenin ve ruhun ibadeti olduğu bilincine sahiptiler.Artık sadece belli bir zaman diliminde, midesini boş bırakmak-tan ibaret.Ozellikle yaşlı ve çocukların gönlü hoş tutulmaya çalışılırdı.
Şimdi ise hepsi unu-tuldu.Ramazan da onlar için sıradanlaştı.Bu din, bu Ramazan,bu Kuranın insanlara vermiş olduğu meşaj-lar, hiç değişmediği halde,maalesef insan-oğlu değişime yenik düşerek, gittikçe ma-neviyat ikliminden uzaklaşmış oldu.