Bilgi yanlışlıkları ve manipülasyona karşı uyarıda bulunan Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, yanlış ve yanıltıcı bilgiler verme potansiyeline sahip olan chatbotların çocuklar için tehlikeli olabileceğini söyledi.
OpenAI tarafından geliştirilen bir yapay zeka uygulaması olan ChatGPT, dil anlama ve metin oluşturma yetenekleriyle dikkat çekiyor. Derin öğrenme teknolojisi kullanan bu sohbet robotu, sorduğunuz sorulara da kullandığı dil modeli sayesinde “insan gibi” yanıtlar verebiliyor. ChatGPT gibi yapay zeka uygulamaları çeşitli avantajlar taşımasına rağmen, yetişkinlere oranla daha savunmasız olarak değerlendirilen çocuklar için yeni risk faktörleri oluşturuyor.
Elips Haber’den Sibel Yazıcı, yapay zeka araçlarının çocuklar üzerindeki etkilerini Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği (DİBAMDER) Genel Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci ile konuştu.
Chatbotların (sohbet robotu), çocukların sorunlarına çözüm üretebileceği gibi bazı endişelere de dikkat çeken Prof. Dr. Dilci, “Çocukların yapay zekâya maruz kalmaları durumunda; çocukların sorularına ve konuşmalarına yanıt vererek onların dil becerilerinin gelişmesine katkıda bulunabilir. Bu tür programlar, kelime hazinesini genişletebilir, doğru cümle yapısı ve dilbilgisi kurallarını öğretebilir. Ancak, sosyal etkileşimlerinin azalmasına neden olabilir. Çocuklar, chatbotlarla sürekli konuşmaya başlayabilir ve gerçek insanlarla etkileşim kurmaktan uzaklaşabilir. Bu, sosyal becerilerinin ve empati kabiliyetlerinin gelişimini olumsuz etkileyebilir” ifadelerini kullandı.
“Çocukları düşünce veya inanç sistemlerine yönlendirebilir”
Bilgi yanlışlıkları ve manipülasyon konusuna da vurgu yapan Dilci, “Chatbotlar, yanlış ve yanıltıcı bilgiler verme potansiyeline sahiptir. Çocuklar, bu programlardan yanlış veya yanıltıcı bilgiler alabileceği için güvenilirlik sorunları yaşayabilir. Ayrıca, bu programlar, çocukları farkında olmadan belirli bir düşünce veya inanç sistemine yönlendirebilir, bu da düşünce özgürlüğünü ve özgün düşünmeyi kısıtlayabilir” dedi.
“Yapay zekâ programlarının çocuklarla etkileşimi sırasında, kişisel bilgilerini paylaşma ihtimali vardır” diyen Dilci, gizlilik ve güvenlik risklerine değindi: “Çocuklar, bu tür programlarla yaptıkları konuşmaların kaydedilebileceğinin farkında olmayabilir veya kişisel bilgilerini vermekten kaçınma becerisine sahip olmayabilir. Bu da onları siber güvenlik ve gizlilik risklerine maruz bırakabilir. Chatbotlar, çocukların bağımlılığını tetikleyebilir. Sürekli bir konuşma ortağı ve yanıtlayıcı bulundurma imkânı sunan yapay zekâ programları, çocukların bu programlara aşırı bağımlı olmasına neden olabilir. Bu da, gerçek insanlarla etkileşim kurmaktan uzaklaşmalarına, dikkat eksikliğine veya sosyal izolasyona yol açabilir.”
Kaynak: https://www.elipshaber