“Fuar alanlarını

modernize

etmeliyiz…”

 

 

Necdet B.SİVASLI

 

Turizm yazarı Birgül Akgün çok ilginç bir makale yayınladı. Yazısında. “Çok mu zor şu fuar alanlarını modern hale getirmek?” diye de sordu.

İşin ilginç yanı şu:

Turizmciler neden Türkiye’deki fuarlara katılmak istemiyor?

Fuar alanları konusunda uzun zamandır yazmak istiyorduk. Birgül Akgün’ün bu konudaki açıklamaları bir yerde bize de tercüman oldu

İşte o açıklama:

“Yıllardır birçok kez turizmcilerin Türkiye’de düzenlenen turizm fuarlarını küçümseyen tavırlarına şahitlik ediyorum. Çünkü Türk turizmcisi çok seyahat ediyor, dünyanın farklı yerlerinde düzenlenen fuarlara katılıyor ve kıyaslama yaptığında Türkiye’deki fuarların içeriklerini de fuar alanlarının olanaklarını da yetersiz buluyorlar.

Öncelikle bir fuar düzenlemenin, onlarca firmaya binlerce katılımcıya ulaşmanın ne denli zor ve emek gerektiren bir iş olduğunu biliyorum. Eleştirilerimi fuarları düzenleyen firmalara değil, fuar alanlarının sahiplerine yöneltiyorum. Lakin fuar düzenleyen firmalara da şunu söylemek istiyorum, neden bir yaptırımınız yok? Ben böyle bir fuar düzenleyecek olsam çevre düzenlemesinden, otoparkına, geçiş güzergahlarından yeme içme olanaklarına kadar her şeyin takipçisi olurum.

Belli görevler, unvanlar, başkanlıklar hep belli kişiler arasında dönüyor. Yeni bir nefese, yeni yüzlere, farklı vizyonlara ihtiyaç var, neden mi? İlişkiler köklenmiş, kimse bir diğerinin alanına girmek; özetle kuyruğuna basmak istemiyor. İşte bu nedenle de söylenmesi gereken şeyler söylenmiyor, söyleniyorsa da icraatlar yavaş kalıyor.

EMITT’e bakıyorsun, emek var. Beğen, beğenme kaç tane turizm fuarımız var ki? Türkiye’de yapılan/yapılmaya çalışılan her şeyi desteklemekten yanayım lakin sorun çok büyük. Alt yapımız çok yetersiz. Fuar alanlarımız güzelim şehirlerimizi iyi yansıtmıyor.

Fuar alanlarımızın çevre düzenlemesi en yalın hali ile rezalet.

ANFAŞ’a gittim. Otopark doluydu, aracımı yanındaki yine otopark olarak kullanılan tarlaya park ettim, zar zor fuar alanına yürüyebildiğimde ayakkabılarım toz içindeydi, silmek durumunda kaldım. Daha da kötüsü biraz yatırımla harika bir giriş yapılabilecekken peyzaja dair tek bir düzenleme dahi göremedim. Yürüyüş yolunun yanında kalan bakımsız çayır alanda çöpler, poşetler, türlü atıklar vardı. Çöp konusunda kabahatin büyüğü o çöpü oraya atan kişide olsa da fuar tarihlerine hazırlık yapılmaz mı? Çevrenin temizlenmesi, o çayırların kesilip yamulmuş, yere yatmış çitlerin kaldırılması gerekmez mi?

ANFAŞ’ın kendi otopark alanı da var lakin düzenli bir alan değil, araçların doğru düzgün park edebilmesi için şeritler çekilmemiş. Çıkışa park eden bir araç nedeniyle tam 45 dakika boyunca otoparktan çıkmayı bekledim. Otopark ücretli ve ödeme sadece çıkışta yapılıyor, bekleme süresini uzatan nedenlerden biri de bu.

Fuar çıkışında yabancıları gözlemledim, Aksu kavşağında sanayi bölgesini andıran bir yerde Antalya izlenimi ediniyorlardı.

Merak ediyorum. Çok mu zor şu fuar alanlarını modern hale getirmek, bir şehre binlerce yabancı çekerken onları olması gerektiği gibi ağırlamak? Şahsen o manzaradan çok utandım. Dünyanın en iyi otelciliğinin yapıldığı bu şehir daha özenli bir fuar alanını hak ediyor.

Yıllardır yapılıyor bu fuarlar, neden o manzarayı gözümüze sokuyorsunuz? Destinasyonu bütün olarak görmek zorundayız. Turistin yolculuğu ülkesinden ayrılırken başlar, uçakla geldiyse havalimanı, oteline olan ulaşımı, otelde aldığı hizmet, iş için geldiyse fuar alanlarının, o bölgeye giden yolların düzeni, yol kenarlarının düzenli ve en önemlisi temiz olması gerekir. Bir destinasyonun imajı orada satılan ürünlerin fiyatını belirler. Uzay çağını yaşayan otellerimizde en iyi hizmeti sunarken otelden çıkan turiste soğuk duş aldırmaya daha ne kadar devam edeceğiz? Bütüne yayılmayan kalitenin şehre ne faydası var?”