“OKULLARDA İMAM” PROTOKOLÜNÜN UYGULAMASI MEB
YÖNETMELİĞİNE AYKIRI
MEB, ANAOKULU ÖĞRENCİSİNİ “GENÇ” STATÜSÜNE SOKTU!
MEB, ANAOKULU ÖĞRENCİSİNDEN DEĞERLER EĞİTİMİ İÇİN
“GÖNÜLLÜLÜK” BEKLİYOR
Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü’nün “okullarda imam”
protokolü ile ilgili önergesine Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yanıt verdi. Eğitimde İşbirliği
Protokolü’ne yasal dayanak olarak gösterilen Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Sosyal
Etkinlikler Yönetmeliği’ne dikkat çeken Süllü, “Yönetmeliğin 5’inci maddesinin yedinci
bendi, anaokulu, ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin protokol kapsamına dahil edilemeyeceğini
göstermektedir. Değerler eğitimine katılmada anaokulu öğrencelerinde de gönüllülük
aranacağı belirtiliyor. MEB Yönetmeliği’ne aykırı ve bir dayatma olan protokolün
uygulamasına son verilmelidir” dedi.
BAKAN PROTOKOLÜ SAVUNAMADI
Milli Eğitim Bakanı Tekin’in Eskişehir Valiliği tarafından gönderilen yanıtla yetinmeyi tercih
ettiğini ve Bakanlığı ilgilendiren sorularının yanıtsız bırakılmasına tepki gösteren CHP
Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, “Bakanlığı ilgilendiren sorularımın yanıtsız
bırakılması asla kabul edilemez. Örneğin lise, ortaokul, ilkokul ve anaokullarında eğitim
verecek olan din görevlilerinin pedagojik formasyon eğitimi alıp almadıkları veya
uzmanlıklarıyla ilgili soruya yanıt verilmedi. Okullarda görevlendirilecek İl Müftülüğü
personelinin Millî Eğitim Bakanlığı öğretmenlerinden daha liyakatli olduğu için mi
görevlendirildiği sorusu yanıtsız bırakıldı. Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri görev
yaparken İl Müftülüğü personelinin de görevlendirilmesinin gerekçesine yanıt verilmedi.
Protokol kapsamında toplamda kaç okula, kaç manevi danışman atandığı sorum yanıtsız
bırakıldı” dedi.
PROTOKOL ANAOKULU, İLKOKUL, ORTAOKULLARI KAPSAMIYOR
Süllü, “Eğitimde İşbirliği Protokolü’nün yasal dayanağı ile ilgili soruya verilen yanıtta MEB
Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği’nin 5’inci maddesine göre protokolün hedef
kitlesinin gençler olduğu belirtilmektedir” dedi. Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre okul
öncesi eğitimin mecburi ilköğrenim çağına gelmemiş çocukların eğitimini (Madde 19),
mecburi ilköğretim çağının 6-14 yaş grubundaki çocukları kapsadığını (Madde 22) ve 5395
sayılı Çocuk Koruma Kanununun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının a bendinde de çocuğun
18 yaşını doldurmamış kişi olarak tanımlandığını belirten Süllü, “Bakanlık anaokulu
öğrencisini dahi ‘genç’ statüsüne dahil etmekte ve gönüllülük beklemekte. Buna göre
anaokulu, ilkokul ve ortaokul çağındaki çocukların Eğitimde İşbirliği Protokolü’ne dahil
etmek mümkün değildir” dedi.
PROTOKOLÜN UYGULAMASINA SON VERİLMELİ
“Keyfiyete dayanan bu uygulamanın yasal dayanağı geçerli ve kabul edilebilir değildir”
ifadesini kullanan Süllü, “Bu nedenle anaokulu, ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin söz konusu
protokol kapsamına dahil edilmeleri hukuksal mevzuatımıza aykırı bir uygulamadır.
Pedagojik formasyonu bulunmayan din görevlilerinin çocuklara yetkinlikleri dışında ‘değerler
eğitimi’ vermesi çocuklar ve ülkemizin geleceği için son derece tehlikelidir. Uygulamada
gönüllülük esasına dayanmayan ve eğitimde laiklik ilkesine aykırı olan protokollerin
uygulamasına son verilmelidir” dedi.