**8 KAT ARTAN SCHENGEN VİZE RET KARARLARI MECLİS GÜNDEMİNDE

***CHP’Lİ SÜLLÜ’DEN KRİTİK UYARI: SCHENGEN VİZESİ SORUNU TİCARETİ DE TEHDİT ETMEYE BAŞLADI

CHP Eskişehir Milletvekili ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Üyesi Dr. Jale Nur Süllü, Schengen vizesi sorununu, Meclis gündemine taşıdı. “Hal yoluna koyacağız” denilen vize sorununun,Türk vatandaşlarını ve birçok sektörü mağdur etmeye devam ettiğini kaydeden Süllü, Dışişleri Bakanlığı’na verdiği soru önergesi ile “2017’de yüzde 6,5 olan Schengen vize ret oranı 2023’de 8 kat artarak yüzde 50’lere kadar çıktı. Türk vatandaşlarına çok ileri tarihlere vize randevusu verilmesinin ve vize ret kararlarındaki artışın nedenleri nedir? Önümüzdeki süreçte atacağınız somut adımlar var mıdır?” sorularını yöneltti.

RET KARARLARINDA SON 6 YILDA 8 KAT ARTIŞ

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan tarafından yanıtlanması istemiyle yazılı soru önergesi veren CHP Eskişehir Milletvekili ve  Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Üyesi Dr. Jale Nur Süllü, “Schengen vizesi başvurularında yaşanan sorun ve mağduriyetler karşısında Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere, ilgili diğer bakanlıkların ve hükümetin yetersiz kaldığı dikkat çekmektedir. Söz konusu yetersizliklerin sonucunda 2017’de yüzde 6,5 olan Schengen vize ret kararları 2023’de 8 kat artarak yüzde 50’lere kadar çıktı” dedi.

MAĞDURİYET YAŞANAN SEKTÖRLER ARTIYOR

Vize süreçlerinde yaşanan sorun ve gecikmelerin ekonomiyi ve bazı sektörleri doğrudan etkilediğini kaydeden Süllü, “Sorun ve mağduriyet yaşanan sektörlerin başında turizm, fuarcılık sektörü, seyahat acenteleri, havayolu şirketleri, taşımacılık ve lojistik şirketleri gelmektedir. Ticaret alanında yaşanan vize sorununun ülkemizin küresel pazarlardaki rekabet gücüne de zarar verecek boyutlara ulaşmasından endişe duyulmaktadır” vurgusunu yaptı.

RET KARARLARININ GEREKÇESİ “GÖÇ DALGASI” ENDİŞESİ Mİ?

Milletvekili Süllü, Bakan Fidan’ın yanıtlaması istemiyle şu soruları sordu:

• Schengen ülkeleri başta olmak üzere ABD, Kanada ve İngiltere gibi ülkelerin Türk vatandaşlarına çok ileri tarihlere vize randevusu vermelerinin ve vize ret kararlarındaki artışın nedenleri nedir?
• İleri tarihlere vize randevusu verilmesi ve vize ret kararlarının artmasındaki gerekçeler arasında gösterilen Türkiye’den yaşanacak büyük bir göç dalgası endişesi olduğu iddiası doğru mudur?
• Türkiye’de hukukun üstünlüğü, insan hakları ve yaşam koşullarındaki geriye gidişlerin yurt dışına göçü arttırdığı ve bu göç dalgasına karşı Schengen ülkelerinin vatandaşlarımıza yönelik vize politikası uyguladığı konusunda Bakanlığınızın bir tespiti olmuş mudur? Olduysa bu tespitler nelerdir ve bu tespitlerinizin ardından herhangi bir girişiminiz olacak mıdır?

VİZE RET KARARLARININ TÜRKİYE EKONOMİSİNE MALİYETİ NEDİR

• Türkiye’deki sığınmacı sayılarındaki artışın vize başvuru taleplerinin daha uzun sürede incelenmesine ve vize ret kararı verilmesine neden olduğu iddiası doğru mudur?
• Vize süreçlerinde yaşanan sorunlar, gecikmeler ve vize ret kararlarının ülkemizin uluslararası ticaretine ve ekonomisine olan maliyeti konusunda Bakanlığınızın bir çalışması mevcut mudur? Mevcut ise hangi tespitlerde bulunulmuştur?
• Vize sorunundan etkilenen sektörlerinin mağduriyetlerinin çözümü konusunda özellikle Ticaret Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile ortak bir çalışma yapılması gündeminizde midir?
• Vize randevularının ileri tarihlere verilmesi, çok sayıda evrak istenmesi ve vize ret oranlarındaki artış karşısında 2022 yılı Ekim ayında Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’ndeki (AKPM) Türk Grubu üyesi milletvekilimiz tarafından verilen tasarı, AKPM Genel Kurulunda kabul edilmiştir. Ancak aradan geçen bu sürede de sorunların artarak devam etmesi, Schengen ülkelerinin söz konusu AKPM tavsiye kararına uymadıklarını göstermektedir. Dışişleri Bakanlığı olarak, AKPM Genel Kurulunda kabul edilen ilgili tasarının etkin şekilde uygulanması konusunda bir girişiminiz olacak mıdır?
• Schengen ülkeleri başta olmak üzere ABD, Kanada ve İngiltere gibi ülkelerin vatandaşlarımıza çok ileri tarihlere vize randevusu vermeleri ve vize ret kararlarındaki artış karşısında önümüzdeki süreçte atacağınız somut adımlar var mıdır? Varsa bu adımlar nelerdir?