“Can güvenliği her
şeyin önünde…”
Necdet Buluz
Yaşanan depremler olası İstanbul’da beklenen depremi gündeme taşıdı.
Uzmanlar İstanbul’da yıkıcı depremin olabileceğini söylüyor ve tedbir almada geç kalınmaması gerektiğinin altını çiziyorlar.
Prof. Dr. Naci Görür yaptığı uyarıda “Binaların yı8kılıp yeniden yapılmasına vaktimiz yok. Önemli olan can güvenliğidir. Can güvenliği ise her şeyin önündedir” diyor.
Bugünkü yazımızda uyarılarına önem verdiğimiz Görür hocamızın uyarılarını sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Prof. Dr. Naci Görür, “Evet biliyorum en doğru yol bu binaların güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılmasıdır ama bütün bu binalara bu işlemin uygulanmasına vaktimizin olduğunu sanmıyorum. Onun için devlet, İstanbul’da depreme karşı güçlü ve boş binaların tümünü kayıt altına alıp, devlet olarak kiralamalı ve riskli binalarda yaşayan insanlarımızın buralara taşınmalarını sağlamalıdır” dedi.
İstanbul’u etkilemesi beklenen olası Marmara depremine ilişkin öneride bulunan deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından şu değerlendirmede bulundu:
“Daha önce çeşitli kaynaklar da önermiştir ama köklü bir çözüm olduğuna inandığım için ben de öneriyorum: İstanbul’da depremde can kaybına neden olabilecek bina sayısı en az 90.000.
Bu da yüz binlerce canımızın can güvenliği yok demektir. Evet biliyorum en doğru yol bu binaların güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılmasıdır ama bütün bu binalara bu işlemin uygulanmasına vaktimizin olduğunu sanmıyorum.
Onun için devlet, İstanbul’da depreme karşı güçlü ve boş binaların tümünü kayıt altına alıp, devlet olarak kiralamalı ve riskli binalarda yaşayan insanlarımızın buralara taşınmalarını sağlamalıdır.
İnsanlarımızın can güvenliği sağlandıktan sonra belediye ve vatandaşlarla el ele verip boşaltılan binaları deprem dirençli hale getirmelidir.
Bir bilim adamı olarak bundan daha acil çözüm düşünemiyorum. İnsanımızın can güvenliği, her şeyin önündedir. Hükümetimiz bunu muhakkak yapmalıdır. İnanıyorum ki bu tüm İstanbulluların talebidir, sevgiyle.”
Özetleyelim:
Beklenen deprem sadece İstanbul ile sınırlı değil.
Zaten deprem kuşağındayız.
Hangi noktalarda depremlerin olabileceğini uzmanlar açıkladı. Tedbirleri önceden almak şart. Yaşananlardan da dersler çıkarmalıyız.
Şimdi de bir başka deprem uzmanına kulak verelim.
Deprem uzmanı Okan Tüysüz “Bingöl’de Yedisu fayı ve Bingöl-Palu arasında kırılmamış faylar var, bunlar yıkıcı deprem üretebilir, ancak ne zaman bilemeyiz” uyarısında bulundu.
2-Artçılar uzun sürecek, ne zaman biteceğini bilemeyiz, belki aylar belki yıllar sonra. Bazı artçılar ana şoktan onlarca yıl sonra olabilir, büyüklükleri ana şokun bir altına kadar çıkabilir. Bu tür artçıların olması kuvvetli bir olasılıktır, ancak mutlaka olacağı da söylenemez
3-Artçı depremlerin dağılımı a) Kırılan fayı, b) üzerine gerilim aktarılan (tetiklenen) bölgeleri gösterir. Göksun batısından Malatya’ya, Samandağ’dan Pütürge’ye ve Narlı’dan Pazarcık’a uzanan hatları görüyorsunuz, bu hatlar boyunca bir daha deprem beklemiyoruz, bunlar kırıldı.
4-Göksun’dan batıya doğru artçılar geniş bir alana yayılıyor. Bu bölgeye Ekinözü depremi sonrasında gerilim aktarıldığını daha önce söyledik. Burada bir hat Savrun fayının kuzey ucunu kaplıyor, bu fay küçük depremlerle kısmen kırılmış olabilir. uzanıyor.
Bir hat da güneyde Kurucaova, Tekir ve Çağlayan’a doğru doğru uzanıyor. Artçıların sürmesi burada gerilimin bitmediğini gösteriyor. Buradaki fayların geçmişini, hızlarını çok iyi bilmiyoruz. Bu bölgede 5-6 gibi depremler çok sürpriz olmaz, ama zamanı ya da olacağı kesin değildir
5-Malatya-Ovacık fayına biraz stres yüklendi, büyük deprem üretme potansiyeli olan bir fay, ancak üzerinde daha çok çalışma yapılması gereken bir fay. Benim kanaatim yakın dönemde büyük bir deprem üretmeyeceği yönünde, çünkü yavaş ve uzun aralıklarla deprem üreten bir fay.
6-Adıyaman, Gaziantep ve Antakya büyük depremi atlatmıştır. Samandağ açıklarında denizde bir deprem olabilir, ancak ne zaman olacağını bilmediğimiz gibi bunun da geçmiş döneme bakarak 6 civarlarını geçmeyeceğini düşünüyorum.
7-Adana, Osmaniye, Mersin ve Kıbrıs’ta büyük bir deprem beklemediği daha önce yazmıştım.
8-Bingöl’de Yedisu fayı ve Bingöl-Palu arasında kırılmamış faylar var, bunlar yıkıcı deprem üretebilir, ancak ne zaman bilemeyiz.
Kuzey Suriye’deki Afrin gibi faylar Ölü Deniz Fayının yan kollarıdır ve ana kol kadar aktif değillerdir. Bunlar üzerinde de yakın dönemde bir deprem olacağına dair sağlam bir veri olmadığını daha önce belirtmiştim.