Nevzat AKSOY
Değerli okuyucularımız, 6 Şubat ta Türkiye’de son 83 yılda yaşanan en büyük depremi yaşadık ve millet olarak derin bir üzüntüye boğulduk.
Bu büyük depremde 35 binden fazla insanımızı kaybederken 100 bin vatandaşımızda yaralı olarak kurtuldu.
Ülkemiz ,Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde gerçekleşen ve 10 ilimizi de içine alan depremle sarsıldı, ve yüreklerimizi dağlandı.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık, saat 04.17’de 7,7 ve aradan geçen 9 saat bir süreyle saat 13,24’de merkez üssü Kahramanmaraş ilçesi Elbistan olan 7.6 büyük bir ikinci depremle son seksenüç yılın ikinci büyük depremi gene, bizi can evimizden vurdu.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Malatya ve Hatay’da uykuda ve bu kara kışta, tedbirsiz ve habersiz bizi yakaladı.
Bu felaket bizim ocaklarımızı başımıza yıktı. Geride binlerce ölü ve yaralı, binlerce enkaz,ve enkazların altında binlerce canlarımızın kaybı ülkemizi yasa boğdu.
Kabul etsek de etmesek de bir deprem ülkesiyiz. Maalesef bunu yakın geçmişte pek çok kez gördük. Büyük İstanbul depreminin her an gerçekleşeceğinden bahsedilen bu günlerde, Türkiye’de yaşanan yıkıcı depremlere yakından bakalım ve hatırlayalım ki bir daha bu tür büyük felaketler yaşanmasın.
Ufak tefek kırıkları saymazsak bile ülkemizde Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu Fay Hattı gibi üç büyük fay hattı bulunuyor. Ancak maalesef bu gerçeği yalnızca yıkıcı depremler ve sonrasında yaşanan büyük felaketler ile birlikte hatırlamak zorunda kalıyoruz.
Ülkemizde yaşanan en yıkıcı 8 deprem:
1939 Erzincan Depremi – 7.9
1976 Çaldıran Depremi – 7.5
1999 Gölcük Depremi – 7.4
1999 Düzce Depremi – 7.2
2003 Bingöl Depremi – 6.4
2011 Van Depremi – 7.2
2020 Elazığ Depremi – 6.8
2020 İzmir Depremi – 6.6
Günümüze o acıların bıraktığı travmaları hala unutmuş değiliz.Fakat ülkemizde 1939 dan bu yana bu kadar depremi yaşayan, ve canımız ve malımızla verdiğimiz kayıplar yürekleri yakmış,ocaklarımızı söndürmüştür.
Her türlü uyarıya rağmen yıllardır hiç bir tedbir alamadığımız gerçeği de bariz bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Elbette kimse böyle bir tablonun yaşanmasını istemez.Ama gel gör ki ülkemizde maalesef musibetler, bizlere ders alma noktasında zafiyetlerimizi gözden geçirememişiz.Kolay kolay dersler alıp tedbir ve ders alma alışkanlıklarımız çok zayıf.
Sadece sonucun getirdiği felaketler noktasında harekete geçip, felaket yaraları sarıldığı zaman, yapılacak ve alınacak tedbirleri rafa kaldırmışız.
Gene bilim insanlarımızın, sürekli olarak bizlere yaptığı uyarılarda
deprem değil; bina öldürür,gerçeğini de dikkate almayarak gerçekten bugün bu ağır can kaybı ve büyük bir tahribatla karşı karşıya kaldık.
Umut ediyoruz ki bu ağır sonuçlar bir milat olur.Yapılacak ve alınacak tedbirlerde, ülke olarak, millet olarak, hükümet olarak, atılması gereken neyse bunun bilincinde ve duyarlılığına erişen bir ülke haline geliriz.
Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar enkazda kurtulmayı bekleyen canlarımıza, sağ salim kurtulmaları için dualarda bulunuyoruz.
Bu acı ve felaketlerin bir daha yaşanmamasını Cenabı Allah’tan niyaz ediyoruz..