Nükleer patlamada evin
en güvenli yeri…
Necdet Buluz
Araştırmacılar, bilgisayar modellemeleri kullanarak bir nükleer patlama meydana geldiğinde neler yapılması gerektiğini incelediler.
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş başladığından beri sık sık nükleer bomba olasılığı ile ilgili haberler de basına yansıyor. Son olarak 18 Ocak Çarşamba günü, Vladimir Putin’in radyoaktif tsunamilere neden olabilecek yeni bir silah ürettiği bildirildi.
Poseidon olarak bilinen nükleer torpidoların dev radyoaktif dalgaları tetikleme yeteneğine sahip olduğu belirtilirken, bazı haber kuruluşlarına göre bu, ülkenin şimdiye kadarki en insanlık dışı ve korkunç silahı olarak tanımlandı.
Özellikle Rusya’nın böyle bir silah kullanma durumu; Çernobil, Fukuşima, Hiroşima gibi felaketlerden hiç ders çıkarılmadığını gösterirken uzmanlar da olası bir nükleer patlamada ne yapılabileceğini inceliyor.
Kıbrıs Lefkoşa Üniversitesi’ndeki bilim insanları, nükleer patlama rüzgarlarının insan vücudu ve sığınak olarak kullanılabilecek binalar üzerindeki etkisini araştırmak için bilgisayar modellerini kullandılar.
Physics of Fluids’te yayınlanan “Nuclear Explosion Impact on Humans Indoors” (Nükleer Patlamanın Kapalı Alanda İnsanlar Üzerindeki Etkisi) başlıklı çalışmada, asıl tehlikenin, rüzgar tüneli görevi gören yapılardan kaynaklandığı belirtiliyor.
Nükleer savaş uzmanları, nükleer patlama alanlarının çevresindeki yakın bölgeleri üç kategoriye ayırıyor: Ciddi Hasar Bölgesi, Orta Hasar Bölgesi ve Hafif Hasar Bölgesi.
Çalışmanın odak noktası, radyasyonun devam ettiği ancak hayatta kalınabileceği Orta Hasar Bölgesi.
Çalışma, rüzgarlara dikkat çekiyor: “İç mekanlarda insanların hayatta kalmasına yönelik birincil tehlike, binadaki çeşitli açıklıklardan, örneğin pencerelerden giren aşırı yüksek hızlı rüzgarlar.”
Çalışmanın yazarlarından biri olan Dimitris Drikakis, konuyla ilgili şunları söyledi: “İnsanlar patlamayı uzaktan görürlerse, bir an önce sığınmaları gerekir. Pencerede iseler, bina içinde pencereden kaçmalı ve açık olmayan bir odaya veya odaların/koridorların köşelerine sığınmalı.”