ÖZLE BULUŞMAYAN NİYET
Nevzat AKSOY
Değerli okuyucularımız
Dünyamız, ya-
şadığımız hayat, ülke yönetimleri, içindeki ba-
rındırdığı kozmopolitik insan kitlelerinin
hakikat ve doğallığa meyilli gerçek bir niyet ve
anlayışlardan uzaklaştığı için deformasyona
uğradı.Niyet, tutum, ve davranışların gerçek
yaşamda fiili olarak hayatımızın her safhasında
örtüşmediği için, izdüşümsel bir yaşamı önü-
müze koydu.Şimdi dünya ve insanlık izdüşüm-
sel bir çağı yaşıyor.
İçimizden geçen asıl niyet ve gerçekler,
yaşanılan hayatlarda, hakka ve hakikate taraf
bir anlayışta paralellik taşımadığı için, menfaat ve günü kurtarma çabası, gerçek kimliklerimizi
yansıtmıyor.Gerçek niyetler toplumsal yaşantı-
ya yansımadığı için, adil bir düzen ve yönetim,
insanlar arası sosyal ilişkiler bozulmaya, ve güve-
nirli ve sağlıklı bir hayata her gün biraz daha uzaklaşıyoruz.
Hep şikayet ediyoruz?Hep hata-
yı başkalarında arıyoruz.Ama hiç mi? hiç ken-
dimizi sorgulamıyoruz.
Rus edebiyatının dev ismi Tolstoy’ın hayatı sorgulatacak ders niteliğindeki bir sözünde:
”Herkes insanlığın kötüye gittiğini kabul eder ama, hiç kimse kendisinin kötüye gittiğini kabul etmez. Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür ama, hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.”
Kendini sorgulamayan, insanlar dünyadaki sosyal ve toplumsal düzenlere istenilen ve
beklenilen, istikrarlı bir yaşamla buluşamazlar.
Toplumun aynası olan insan, nasıl ki aynaya
baktığında kendini görüyorsa, hayatımızı ve
yaşantılarımızı zorlaştıran tüm aksaklık ve ne-
denlerin altında gene insan faktörü rol almak-
tadır.
Bugün dünya dengelerinin değişmesin-
den, küresel krizlere, devletler arası yönetim-
lerden, ekonomik, sosyal ve toplumsal olaylar-
da, daha yaşanılır bir dünya ve insanlık ibresi
eksi yönlü bir seyirde ağır basıyorsa, gerçek-
lerle yüzleşen , amaca meyilli bir niyette ol-
mayan bir insanlığın eseridir.
Toplumun her karesinde insanın izi vardır.
İyi yönetim; kötü yönetim, iyi insan; kötü insan,
güçlü devlet, zayıf devlet kısacası hayatımızın
her safhası bize insanı,insanlığın ortaya koy-
duğu anlayış ve niyetin olumlu ,olumsuz yan-
sımalarının sonucudur.
Bugün dünyanın her ye-
rinden açlık, yokluk, işsizlik, pahalılık, adalet-
sizilk, suç oranlarının artması alarm veriyorsa,
aslında, bu işaretler toplumu oluşturan biz bi-
reylere kendimizi düzeltmeye yönelik işaretler-
dir.
Hadis-i Şerif “”Siz nasıl olursanız sizin idarecileriniz de öyle olur. (Siz) nasılsanız öyle idare edilirsiniz”
Evet bugün kötü yönetilmekten mi şika-
yet ediyoruz? Merhamet, vicdan, ahlak, yar-
dımlaşma, komşuluk hakkı, akraba hakkı,
büyüklere saygı, küçüklere sevgi, gibi değer-
lerde kan kaybediyorsak suçu kendimizde ara-
malıyız.
Asıllarımız ve özümüz bizi doğru anla-
yış ve niyete tetiklerken; menfaat ve haset bizi
yanlışa itmektedir.Biz doğru olmadığımız müd-
detçe, iyiye doğru bir dünya ve yönetime ka-
vuşamayacak, istediğimiz ve beklediğimiz dünya içimizde kalacak.