“Bir milyarlık Çin

hareketi başlıyor…”

 

Necdet Buluz

 

 

Çin kapılarını yeniden açtığında dışarı çıkmak isteyen yaklaşık bir milyarlık bir insan dalgası olacak. Ve onlar seyahat etmek isteyecekler. Çin’den beklenen turist ve para her kesme nefes aldıracak.

İçinde bulunduğumuz Kasım ayında da Rusya’danRus turist yağmaya başladı.

Rusya Tur Operatörleri Birliği (ATOR), tur operatörlerinin verilerine göre kasım ayında Rus turistler için en uygun deniz tatili fırsatını Türkiye’nin sunduğunu bildirdi.

ATOR’a bağlı büyük federal seyahat acenteleri ağı 1001 Tours verilerine göre, 10 – 16 Kasım tarihleri arasında en ucuz on günlük paket turun iki kişi için maliyetinin 81 bin 500 rubleden başladığı Türkiye, yurtdışı destinasyonları arasında en ucuz tatil fırsatı sunan ülke oldu.

GazetemRu’da yer alan habere göre, ikinci sırada Mısır’daki tatil köylerinin yer aldığı kaydedilirken Rus turistler için kasım ayında her şey dahil üç yıldızlı otelde 10 günlük konaklamanın 92 bin rubleden başladığı belirlendi.

Üçüncü sırada ise dört yıldızlı bir otelde tatil maliyetinin 107 bin 800 rubleden başladığı Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yer alıyor.

ATOR tarafından yapılan açıklamada, kasım ayı için tatil taleplerinde açık ara liderin Mısır olduğu belirtilirken, Mısır’a paket tur satışlarının toplam rezervasyonların yüzde 32’sini oluşturduğu bildirildi.

Taleplerde Birleşik Arap Emirlikleri ikinci sırada, Tayland ise Türkiye’nin önünde üçüncü sırada yer alırken, ATOR, deniz kenarında yer alan ancak hava koşulları nedeniyle artık plaj tatiline uygun olmayan ülkeler arasında Rusya’nın güney kenti Soçi ve Abhazya’nın ilk sırada bulunduğunu aktardı.

Ayrıca uzmanlar, kasım ayında tatil seçenekleri arasında 76 bin rublelik maliyete sahip olan İstanbul turu ve 180 bin ruble maliyete sahip Sırbistan turlarının popüler olduğunu kaydediyor.

Rusya içindeki tur satışları, toplam rezervasyonların yalnızca yüzde beşini oluştururken, uzmanlar, bu durumun iç turizmin popüler olmadığı anlamına gelmediğini, sonbaharda çoğu gezginin seyahatlerini tur operatörlerine başvurmadan bağımsız olarak planladığını ifade etti.

 

Steele “Türkiye’nin sahip olduğu ve sunabileceği pek çok şey var. Mesela konferanslarla iş turizminden kruvaziyer turizmine, pek çok alan söz konusu. Ben de tam olarak bu sebepten buradayım. Raffles ve diğer lüks oteller gibi istisnai tesisleriniz var. Bildiğiniz gibi pandemi süresinde iki lüks marka daha pazara giriş yaptı. Gelecek yıl da bu şekilde devam edecek. Bunların gelmelerinin bir sebebi var. Bu pazarın gücünün bir kanıtı. Ben bir ekonomist değilim ve bu sebeple ülkedeki mevcut ekonomik zorluklar hakkında yorum yapamam ama yeterince şey görecek kadar yaşadım. Kişisel gözlemimle her şeyin güvende olduğunu, düşünüyorum. İyimserim. İstanbul turizm piyasası eski, görkemli günlerine geri dönüyor.” ifadelerini kullandı.

Andrew Steele, “İstanbul’daki otellerde Ortadoğulu turist ağırlıkta mı? Bir şehirde homojen bir turist kitlesi olması veya şehri tek bir pazarın domine etmesi sorun mu?” şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi:

“İstanbul’da böyle bir durum yok. Üstelik bence Çin kapılarını yeniden açtığında dışarı çıkmak isteyen yaklaşık bir milyarlık bir insan dalgası olacak. Ve onlar seyahat etmek isteyecekler. Sonbahar Ortası Festivali’nde yani kısa süre içinde Çinlilerin seyahatlerine başlayacakları tahmin ediliyor. Güneydoğu Asya henüz seyahat etmiyor. Onu da düşünebiliriz. Bu yaz Kapadokya’daydım ve İngilizce duyduğumdan daha fazla Portekizce duydum. Brezilya‘nın, Latin Amerika‘nın, Hindistan‘ın yarısı Kapadokya‘da. Dünyanın dört bir yanından, İngiltere‘den, Avustralya’dan buraya gelen arkadaşlarım var. Dolayısıyla burayı tek pazarın domine ettiğine dair bir fikir yersiz olur.”