Her şey İsrail’in
güvenliği için…
Necdet Buluz
İsrail’in güvenliği Amerika için çok önemli. Bu nedenle Ortadoğu öne çıkıyor. ABD Başkanı Biden yaptığı açıklamada “Ortadoğu’yu Rusya, Çin ve İran üçlüsüne bırakmayacağız, çekip gitmeyeceğiz” diyor.
İran İsrail’in en büyük düşmanı. Aynı zamanda Körfez ülkeleri için de tehlikeli. İran’ın arkasında ise Rusya ve Çin bulunuyor.
ABD Başkanı Joe Biden, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde Körfez İşbirliği Konseyi üyesi 6 ülke ile Mısır, Irak ve Ürdün liderlerinin katıldığı zirvede yaptığı konuşmada, ABD’nin Orta Doğu’da aktif bir ortak olmaya devam edeceğini vurgulayarak, “Asla çekip gitmeyeceğiz ve bölgede Çin, Rusya veya İran tarafından doldurulacak bir boşluk bırakmayacağız” dedi.
Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde ABD Başkanı Joe Biden, Körfez İşbirliği Konseyine (KİK) üye ülkeler (Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn, Kuveyt, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri) ile Mısır, Irak ve Ürdün liderlerinin katılımıyla “Cidde Güvenlik ve Kalkınma Zirvesi’ gerçekleştirildi.
ABD Başkanı Biden zirvede yaptığı konuşmada, ABD’nin Orta Doğu’dan uzaklaşmayacağını vurguladı. Biden, ‘ABD, istikrarı sağlamaya ve artan gaz fiyatlarını tersine çevirebilmek için dünya çapındaki petrol akışını arttırmaya çalışırken Orta Doğu’dan uzaklaşmayacak’ dedi. Biden, ‘Dünya daha rekabetçi hale geldikçe ve karşılaştığımız zorluklar daha karmaşık hale geldikçe çıkarlarımızın Orta Doğu’nun başarılarıyla ne kadar yakından ilgili olduğu benim için daha da net hale geliyor.
Asla çekip gitmeyeceğiz ve Çin, Rusya veya İran tarafından doldurulacak bir boşluk bırakmayacağız. Aktif, ilkeli politikayla bu dönemi inşa etmeye çalışacağız. ABD, hepinizle ortak bir şekilde bölgede olumlu bir gelecek inşa etmeye yatırım yapıyor ve ABD hiçbir yere gitmiyor’ şeklinde konuştu. Biden, ABD’nin bölgesel ilişkilere odaklanarak Orta Doğu’da aktif ve ilgili bir ortak olmaya devam edeceğini kaydetti.
‘Bugün, bölgedeki savaşların, çok sayıda Amerikan gücünün katıldığı savaşların devam etmediğini söyleyebilmekten gurur duyuyorum’ ifadelerini kullanan Biden, ABD’nin kurallara dayalı bir uluslararası düzene katkıda bulunan ülkeleri desteklemeye odaklanacağını ve bu ülkelerin kendilerini dış tehditlere karşı savunmalarına yardım edeceğini söyledi.
Biden ayrıca, mevkidaşlarına kadın hakları da dahil olmak üzere insan haklarını güvence altına almaları ve vatandaşlarının ifade özgürlüğüne saygı duyulması yönünde çağrıda bulundu. Biden, ‘Gelecek, nüfuslarının tüm potansiyelini ortaya çıkaran ülkeler tarafından kazanılacaktır’ diyerek halka ceza korkusu olmadan sorgulama ve eleştirme hakkı verilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Biden, Orta Doğu turunun son durağı Cidde’deki zirveden önce Irak, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri liderleriyle de ikili görüşmeler gerçekleştirdi. İki ay önce BAE Devlet Başkanı olan Muhammed bin Zayed Al Nahyan’ı ABD’ye davet eden Biden, iki ülke arasında “güçlü ve büyüyen iş birliği dönemini” görmeyi dört gözle beklediğini söyledi.
Biden, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüşmesinde ise gıda güvenliği ve enerji arzındaki kesintileri ele aldı.
Mısır-ABD ilişkileri, Mısır’ın Mayıs 2021’de Gazze’de ateşkes sağlama çabalarından önce, insan hakları konusundaki farklılıklar nedeniyle Biden’ın başkanlığının ilk aylarında gergindi.
Biden, petrol krizine çözüm bulmak ve Rusya ile Çin’in nüfuzunu engellemek istiyor
Körfez ülkeleri Washington yönetiminden ABD’nin bölgeden çekilme algısı nedeniyle gerilen stratejik bağlara somut bir taahhütte bulunmasını istiyordu. Artan petrol fiyatlarına çözüm bulabilmek için Suudi Arabistan ziyareti kritik önem taşıyan Biden ayrıca, İran’ın bölgedeki hakimiyetini ve Rusya ile Çin’in artan etkisini engellemek istiyor.
Zirve, başkan seçilmesinden bu yana Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları ve Çin’in Asya’daki artan etkisine odaklanan Biden’ın bölgeye olan bağlılığını göstermesi için bir fırsat olarak görülüyor.
İsrail’den doğrudan Suudi Arabistan’a gelen ilk ABD Başkanı
Biden, Ocak 2021’de başkanlık koltuğuna oturmasının ardından ilk kez Suudi Arabistan’ı ziyaret ediyor. Biden, Riyad yönetiminin hava sahasını İsrail dahil tüm sivil uçuşlara açmasının ardından Tel Aviv’den doğrudan Suudi Arabistan’a gelen ilk ABD Başkanı olmuştu.