Yeni bir sığınmacı
sorunu yaşanır mı?..
Necdet Buluz
Endişe edilen ve göz ardı edilmemesi gereken konu şu:
Suriye’ye bir operasyon düşünülüyor. Bu operasyon gerçekleşirse yeni bir sığınmacı sorunu ile karşı karşıya kalır mıyız?
Ankara’nın planladığı operasyon, bazı risk ve pürüzleri de beraberinde getiriyor. Bunlardan biri Türkiye’nin hem Amerika hem de Rusya’yla olan bağlarını zedeleme riski. IŞİD’in hala varlığını sürdürdüğü savaş yorgunu bölgede yeni bir mülteci dalgası yaratma riski de bulunuyor
Suriye’nin kuzeyinde yaşayanlar, yeni bir çatışmaya hazırlanıyor. Tüm dünyanın dikkati Ukrayna’daki savaşa çevrildiği sırada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriyeli Kürt savaşçıları uzaklaştırarak sınır bölgesinde tampon oluşturmak için büyük bir askeri operasyon planlıyor.
Gerginliğin arttığı son dönemde Amerika’nın desteklediği Suriyeli Kürt savaşçılarla Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye destekli silahlı Suriyeli muhalifler arasında çatışmalar devam ediyor.
Uzmanlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye’de kendi emellerini hayata geçirmek için Ukrayna’da devam eden savaşı ve hatta NATO üyesi olarak Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in üyelik başvurusunu veto etme hakkını avantaj olarak kullandığını söylüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen ay, Suriye’nin içinde 30 kilometrelik bir tampon bölge oluşturmak için Türkiye’nin çabalarını yeniden canlandırma planını açıkladı. Erdoğan bu tampon bölgeyi 2019 yılında da oluşturmak istemiş, ancak o dönemde düzenlenen askeri operasyon bu amacı hayata geçirmede başarı sağlayamamıştı.
Türkiye, 2016 yılından bu yana Suriye içinde, terör örgütü olarak kabul ettiği ve PKK’nın uzantısı olarak gördüğü Kürt milis grup YPG’yi hedef alan üç büyük operasyon düzenledi.
Ancak YPG, IŞİD militanlarıyla savaşan Amerika liderliğindeki kuvvetlerin belkemiğini oluşturuyor. Örgüt, Amerika’nın Suriye’deki en önemli müttefiklerinden biri.
Türkiye, daha önceki üç operasyon sayesinde Suriye içinde Afrin, Tel Abyad ve Cerablus’un dahil olduğu geniş bir bölgeyi kontrol altında tutuyor. Ankara, bu bölgede binlerce konut inşa etmeyi ve Türkiye’de yaşayan 3 milyon 700 bin Suriyeli göçmenin 1 milyonunun “gönüllü olarak” ülkelerine geri dönmesini sağlamayı planlıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Türk askerlerinin Tel Rıfat ve Suriye’nin batı-doğu eksenindeki ana karayolu M4 üzerinde bulunan Menbiç’in kontrolunu da almayı amaçladığını söyledi. Türkiye, Suriyeli Kürt savaşçıların Türkiye destekli Suriyeli muhalif savaşçıların elindeki bölgelere saldırmak için Tel Rıfat’ı üs olarak kullandığını kaydediyor.
Türk askerlerinin stratejik öneme sahip sınır kasabası Kobani’ye de girebileceğine ilişkin haberler alınıyor. Amerikan ordusu ve Kürt savaşçılar, IŞİD’i mağlup etmek için ilk kez 2015’te Kobani’de birlikte hareket etmişti. Kobani’nin Suriyeli Kürtler için ve Suriye’nin bu bölgesinde kendi yönetimlerini kurma hedefleri adına güçlü bir simgesel önemi bulunuyor.
Uzmanlara göre Erdoğan, hem yurtiçi hem de yurtdışında bazı uygun şartların oluştuğunu ve Suriye’ye operasyon düzenlemek için iyi bir zamanlama olduğunu düşünüyor. Rusya, Ukrayna’daki savaşla meşgulken, Amerika’nın Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılması için Erdoğan’ın itirazlarından vazgeçmesine ihtiyacı var.
Philadelphia’daki düşünce kuruluşu Dış Politika Araştırma Enstitüsü’nden uzman Aaron Stein, “Türkler Batı’dan taviz koparmak için fırsat doğduğunu hissediyor” diyor.
Suriye operasyonu, enflasyon oranının yüzde 73 buçuğa tırmandığı ve ekonominin kötüye gittiği bu dönemde milliyetçi oyları toplamak için de kullanılabilir. Geçmişteki seçimlerde YPG’yi püskürtmek için Suriye’ye askeri operasyon düzenlemek, Erdoğan’a desteği arttırmıştı.
Türk ordusunun kısa süre içinde göreve çağrılma olasılığı bulunsa da şu anda askeri harekatın yakın olduğuna ilişkin bir işaret söz konusu değil. Ancak Suriyeli Kürt savaşçılar, Türkiye’nin son tehdidini ciddiye aldıklarını ve olası bir saldırıya karşı hazırlık yaptıklarını kaydediyor.
Suriyeli Kürtler, askeri operasyonun IŞİD’e karşı halen devam eden savaşı olumsuz etkileyeceğini ve çoğu yabancı ülke vatandaşı binlerce köktendincinin tutuklu bulunduğu Suriye’nin kuzeyindeki hapishaneleri koruma kapasitelerine zarar vereceğini kaydediyor.
Yüksek riskli geniş çaplı bir askeri operasyonun Suriye’nin kuzeyinde askeri varlığı bulunan Amerika ve Rusya’yı rahatsız etme olasılığı yüksek.
Türkiye ve Rusya, Suriye’de 11 yıl süren savaşta rakip tarafları destekliyor, ancak ülkenin kuzeyinde yakın eşgüdüm içinde faaliyet gösteriyor. Suriyeli muhaliflere göre Rusya, resmi olarak açıklamada bulunmasa da son günlerde Türkiye sınırına yakın bir üsse savaş uçakları ve helikopterleri gönderiyordu.
Şam’ın en yakın müttefiklerinden biri olan Rusya’nın oynadığı rolün, 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarıyla başlayan iç savaşta, ibrenin Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat’tan yana dönmesini sağlamada etkisi büyük oldu. Suriyeli muhalif savaşçılar ülkenin kuzeybatısına ve Türkiye’nin etki alanına itildi.
Moskova’nın Ukrayna’ya odaklanması nedeniyle Putin’in Türkiye’nin güney sınırındaki bölgede Erdoğan’ı engelleme olasılığı düşük görünüyor.
Washington, IŞİD’e karşı büyük zorluklarla elde edilen kazanımları riske atacağı gerekçesiyle Türkiye’nin askeri operasyonuna itiraz ettiğini açıkça dile getirmişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, “Türkiye’nin sınırındaki meşru güvenlik kaygılarını anlıyoruz. Ancak yeni operasyonların bölgesel istikrarı daha da zedelenmesinden endişe ediyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Aaron Stein, Rusya’nın hem Kobani hem de Tel Rıfat’ta varlığı nedeniyle herhangi bir operasyonun kolay olmayacağını söylüyor.
Herhangi bir operasyon yapılıp yapılmayacağının özünde, Erdoğan’ın Suriye’de, özellikle de Kobani ve çevresinde ne kadar ileri gitmeye hazır olduğu ve Moskova ya da Washington’un Erdoğan’a zorluk çıkarıp çıkarmayacağı sorularının yanıtı yatıyor.
Stein, “Erdoğan ne kadar risk almak istiyor? Elimizdeki kanıtlar, bize Erdoğan’ın çok risk aldığını gösteriyor” diyor.