Erdoğan, çevresindeki çözülmeyi durdurmak için adayım dedi”
Flash Haber TV’de her cuma 21.00’da yayınlanan Millet Masası programında çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığını ilan etmesine ilişkin “Erdoğan çevresindeki çözülmeyi durdurmak için adayım dedi” yorumu yapıldı.
Flash Haber TV’de Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclis Üyesi Eren Erdem, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Demir, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cem Avşar, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya’nın katıldığı Millet Masası programında seçim güvenliği tartışması masaya yatırıldı. Seçim sürecinde ve sandıkta şaibe yaşanır mı, AKP iktidarı seçimi kaybederse hükümeti seçilenlere bırakır mı ve seçimi iptal etmek için bir savaşa girilir mi sorularına yanıt aranan bölümde Millet İttifakı’nın temsilcileri kesin ve net bir dille seçim güvenliğinin sağlanacağını dile getirdi.
SEÇİM GÜVENLİĞİ KONUSUNDA YÜZDE YÜZ İŞBİRLİĞİ
Seçim güvenliğine ilişkin altılı masanın çalışmalarını aktaran Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy, “Seçim öncesi, seçim günü ve seçim sonrası olarak üçe böldük bu süreci. Altı partinin geçirgen bir şekilde işbirliği yapması ve bilgi paylaşması gerekiyor. En ince detaya kadar sıkıntı yaşamamak için çalışıyoruz. Burada önemli olan şu; 6 partinin kararlılıkla seçim tamamlanana kadar işbirliği içinde olmayı taahhüt etti. Bu konularda çok ciddi bir işbirliği söz konusu” dedi.
İktidarın kaybetse bile koltuğu terk etmeyeceğine dair görüşlere katılmadığını belirten Aksoy, “AK Parti bize yoğun bir psikolojik bir savaş başlattı. İnsanlar şunu söylüyor, seçim olacak mı? Kazanılsa bile iktidar teslim edilecek mi? Toplumu bu noktada germiş durumda. Ama halk iradesinin karşısında duramaz. Dolayısıyla bu söylemleri hayatımızdan çıkaralım. Sandıktan sonuç ne çıkarsa o olacak” ifadelerini kullandı.
BÜLENT KAYA: SEÇİM YALNIZCA SAVAŞ DÖNEMLERİNDE ERTELENEBİLİR
Programda seçimi iptal etmek için iktidarın savaş çıkarma planı olabilir mi sorusuna Saadet Partili Bülent Kaya, “Biz OHAL döneminde de seçim yaptık. OHAL seçimin ertelenmesine bahane edilemez. Bunlar seçimin ertelenmesine engel değil. Tek koşul savaş. Savaşın da savaş olarak adlandırılabilmesi için Birleşmiş Milletler var bunu savaş olarak değerlendirmesi gerek. Şimdi Rusya Ukrayna ile savaşıyoruz diyor ama bunun adı işgal. Ki savaş halinde de bir yıl süreyle seçimler ertelenebilir” yorumunu yaptı.
“BUNU TARTIŞIYOR OLMAMIZ BİLE ÇOK AYIP, YUH OLSUN DİYORUM”
Gelecek Partili Doğan Demir ise bu konuda hükümeti sert bir dille eleştirerek “İşin kaygı verici tarafı şu, Türkiye’de seçim güvenliğin tartışılıyor olması bile ayıp bir şey. Bu ayıbı bize yaşatanlara yuh olsun diyorum” sözlerini kullandı.
Demir, Millet İttifakı’nın seçim güvenliğini sağlayacağını, AKP iktidarının aklından böyle bir ihtimal geçse dahi milletin buna müsaade etmeyeceğini şu sözlerle ifade etti;
“Hiç kimsenin kaygısı kuşkusu olmasın seçim güvenliğini sağlayacağız. Kesinlikle sorun çıkmayacak. Bunların ne öyle bir gücü var ne de hukuku yok sayacak dirayetleri var. Bunu bu millet yemez. Biz bütün siyasi partiler bir araya gelmiş Türkiye’nin geleceğini kurtarmaya çalışıyoruz. O seçim güvenliğini sağlayacağız ve vatandaşı sandığa götüreceğiz. Ayrıca iktidarı kaybetseler bile koltuğu terk etmeyecek algısı doğru değildir. Biz asla buna müsaade etmeyiz, Tayyip Erdoğan’ın böyle bir gücü yok.”
EREN ERDEM: BUNLAR KOMPLO TEORİSİ
Söze giren CHP’li Eren Erdem ise, “Bakınız bu komplo teorileri gerçekçi değildir. Savaş dediğimiz şey hukuki bir meseledir, uluslararası bağlayıcılığı olan meseledir. Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihsel menfaatleri gereği bir ülkeyle çözüm amacıyla bir kontrollü gerilim oluşturulacaksa diploması dilinde bu vardır. Lakin bizim burada hükümete yönelik eleştirimiz şurada başlıyor. Eskilerin tabiriyle uluslararası diplomasinin dili diplomatların dili “Lisan-ı Kibar” derler. Daha farklı zeminde, iç politikaya teşne edilemeyecek biçimde. Dış politikada uluslararası hukukta ülke çıkarlarını savunmak lazım. Diplomasi masalarda savunulur, miting kürsülerinde değil” dedi.
İKTİDAR DIŞ POLİTİKAYI İÇ POLİTİKA MALZEMESİ HALİNE GETİREBİLİR
CHP’li Erdem, iktidarın Türkiye’nin dış politikadaki sorunlarını seçim malzemesi haline getirmeye çalışabileceğini belirtti ancak Türkiye’nin dış politikadaki meselelerinin Türkiye Cumhuriyeti’nin sahiplenmesi gerektiğini de vurguladı.
HÜKÜMET DEĞİŞSE BİLE DEVLETİN MENFAATLERİ ÖN PLANDA OLUR
“İktidar değişse bile bu meseleler daimi olarak süren devlet meseleleridir. Hükümet gider yeni hükümet gelir yeni gelen hükümet Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de çıkarlarını korumaya devam eder. Bunlar tartışılmaya kapalı konulardır” diyen CHP’li Eren Erdem, şunları söyledi;
“Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de çıkarları vardır, tartışmaya kapalı bir konudur. Türkiye’nin teröre karşı güvenli bir hat oluşturma ihtiyacı vardır. Kürt sorunundan bağımsız olarak söylüyorum. Türkiye’nin bir Ege kıta sahanlığı içerisinde Yunanistan’la sorunları vardır. Türkiye’nin bir Kıbrıs konusu vardır. Konuşulması gerekir yani bunlar Türkiye’nin meseleleridir. Bunlar hükümetler değişse bile daimi olarak süren devlet meseleleridir. Hükümet gider yeni hükümet gelir yeni gelen hükümet Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de çıkarlarını korumaya devam eder. Bunlar tartışılmaya kapalı konulardır”
TAYYİP BEY BENİ ŞAŞIRTTI
Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclis Üyesi Eren Erdem, Flash Haber TV’deki Millet Masası programında “Erdoğan kaybedeceği seçime girmez” yorumunu değerlendirdi. CHP’li Erdem, “Erdoğan kaybedeceği seçime girmez sözünün kaybetme ihtimali olan seçime girmez anlamında kullanıldığını düşünüyorum, bakın kaybedeceği seçime giriyor işte” dedi.
CHP’li Erdem, Erdoğan kaybedeceği seçime girmez yorumunu değerlendirerek, “Recep Tayyip Erdoğan kaybedeceği seçime girmez” algısı doğru değil bak giriyor işte kaybedeceği seçime. Şunu söyleyim ben bu cümleyi duyunca bunu söyleyen vatandaşlarımızın maksadının seçim sonuçlarını tanımayacağı anlamında söylediklerini düşünmemişti. Erdoğan’ın kaybetme ihtimali olan seçime girmeyeceğini söylediklerini sanmıştım, ben katılıyordum bu görüşe. Esasen ben dün şaşırdım açıkçası, Tayyip Bey’in beni çok şaşırttığını ifade etmek isterim. Ben onun aday olmasını beklemiyordum. Neden gerçekten de Tayyip Erdoğan kaybedeceği seçime girmez aday olmaz başkasını yapar” diye konuştu.
CEM AVŞAR: DAĞ FARE BİLE DOĞURAMADI
Enflasyonla ilgili ve dövizin hızla yükselmesine ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın attığı adımları değerlendiren DEVA Partili Cem Avşar ise, “Dağ fare bile doğuramadı. GES’in getiri oranı TÜİK’in açıkladığı makyajlı enflasyon oranının bile çok altında. Dün fark etmişsinizdir yine arka kapıdan döviz satarak düşürmeye çalışarak pakete kaldıraçlı destek yapmaya çalıştılar. Ama bu bile fayda etmedi.” dedi.
Hükümetin ekonomiye ilişkin atacağı göz boyama adımları ile daha büyük bir yıkımın kapıda olduğuna işaret eden Avşar, “Altı ay önce Kur Korumalı Mevduat müdahalesi yapılmadan enflasyon yüzde 30’lardaydı. Hem bunu yaparak hazineye 200 milyar TL’ye yakın yük getirdiniz. Hem de enflasyonu 5 katına fırlattınız” ifadelerini kullandı.