Sığınmacı
rahatsızlığı…
Necdet Buluz
Suriye ve Afganistan’dan gelen sığınmacılar Türkiye’nin her tarafında sosyal yaşamı etkilemeye başladı. Bu nedenle de sığınmacı rahatsızlığı giderek büyüyor.
Erdoğan’a yakın olan gazeteler ve gazeteciler de son günlerde bu sığınmacı rahatsızlığını gündeme taşıyor. Suriye Devlet Başkanı Esad ile görüşülerek sığınmacıların ülkelerin güvenli şekilde dönebilmelerinin yollarının aranması isteniliyor. Muhalefet de bu konuyu gündemde tutuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önceki açıklamasında sığınmacıları ülkelerine geri göndermeyeceklerini söylemişti. Şimdi ise “ 1 milyon sığınmacı sınır ötesinde inşa edilen yuvalarına gönderilecek” açıklaması yaptı.
Hürriyet Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi de son yazılarından birinde sığınmacı konusunu köşesine taşıdı. Esad ile görüşülmesinin önündeki engeli de Rus Lider Putin olarak ortaya koydu. Yazımızı ilgilendirdiği için Selvi’nin bu yazısından bir bölümle yazımızı sonlandırıyoruz:
“2022-2023 yılı Suriyeliler yılı olacak. Çünkü bu iş Türkiye’nin iç güvenlik sorununa dönüşüyor. Lübnan’da, Afganistan-İran sınırında çekilen görüntüler Türkiye diye servis ediliyor. Provokatörler işbaşında. Yabancı istihbarat servisleri ülkemizi karıştırmaya çalışıyor. Ama bu, bizim bir Suriyeliler sorunumuz olmadığı anlamına gelmiyor. Çünkü özellikle İstanbul’da Suriyelerin gettolar halinde yaşadığı bölgelerde sorunlar var. Bu konuda önlemler geliştiriliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1 milyon Suriyelinin gönüllü olarak geri döneceğini açıklaması boş bir vaat değil. Tam aksine bir plana ve projeye dayanıyor. İdlib, Afrin, Azez, El Bab, Cerablus, Mare, Tel Abyad ve Resulayn başta olmak üzere Türkiye’nin kontrol ettiği bölgelere 1-1.5 milyon Suriyelinin yerleştirilmesi planlanıyor. Buralarda yapılan briket evlere zaten 490 bin Suriyeli yerleştirildi. Bu bölgelerde 1-1.5 milyon kişilik kapasite olduğu belirtiliyor.
Suriyelilerin geri dönüşü İstanbul’dan başlayıp Ankara, Gaziantep, Konya, Adana ve Hatay’la devam edecek.
Türkiye Fırat Kalkanı, Barış Pınarı ve Zeytin Dalı bölgelerinde askeri ve siyasi olarak güvenliği sağlıyor. Tabii bunun bir de finansmanı var. Onun içinde BM Mülteciler Yüksek Komiserliği gibi uluslararası yardım kuruluşları, Katar’ın sağladığı mali destek ile Kızılay, AFAD, İHH gibi STK’ların oluşturacağı kaynaklardan yararlanılacak.
Peki, Esad’la görüşüp bu işi kökten çözelim diyenler var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihbarat servislerinin görüştüğünü açıkladı. Biraz yokladım. Bazı birimlerimiz doğrudan Esad’la temas kurmuş. Esad, Türkiye ile temasta çok istekliymiş. Ama sorun Türkiye’de değil. Esad’da da değil. Putin’deymiş. Putin, Esad’ın doğrudan Türkiye ile temas kurmasından rahatsızmış, Türkiye-Suriye ilişkilerinin Rusya üzerinden yürütülmesini istiyormuş. O nedenle Putin, Esad’ın doğrudan Türkiye ile temas kurmasını engelliyormuş.
Yani engel Putin…”