ürkiye bu sezon daha mı

ucuz olacak?..

 

Necdet Buluz

 

Kurdaki dalgalanma ve paramızın değerinin düşmesi Türkiye’yi turizmde ucuz ülke konumuna getirdi. Bu konuda önemli gelişmeler ve açıklamalar var. Bugünkü yazımızda kısa bunlara değineceğiz.

Almanya’nın üçüncü büyük tur operatörü FTI’ın CEO’su Ralph Schiller, 2022 sezonuna ilişkin Merkur.de’ye açıklamalarda bulundu.

“Alışılmadık derecede güçlü rezervasyonlar gelmeye başladı”

Turizm sektöründe son olarak Omicron varyantı nedeniyle yaşanan göçük sonrası alışılmadık derece güçlü rezervasyonlar gelmeye başladığına dikkat çeken Ralph Schiller, rezervasyon sürelerinin uzadığını ve daha üst segment odalara rezervasyon yapıldığını ifade etti.

Artan rezervasyonlarla birlikte 2022 yaz sezonuna ilişkin güvenlerinin arttığını kaydeden Schiller, endüstrinin koronanın gölgesinde üçüncü yaz sezonuna girmeye hazırlandığını belirtti. Schiller, sorulara şu yanıtları verdi:

Pek çok endüstri devi 2022 için iyimserlik içinde olduğunu bildirdi. Bu sadece bir temenniden mi ibaret?

Biz sadece kendimiz adına konuşabiliriz. Ama evet, turizm sektöründeki gelişmeler bizim içn de son derece pozitif.

“Seyahatin yeniden kolaylaşacağını umuyorlar”

Pandemide durumun giderek iyileştiği için mi?

Müşteriler seyahate çıkabilecekleri kanaatine vardılarsa, iyi iş çıkarmışız demektir. 2021 yılının haziran-ekim ayları arasında misafirler korona nedeniyle çok kısa süreli rezervasyonlar (son dakika) yaptılar. Şu anda ise seyahatin yeniden kolaylaşacağını umuyorlar.

“Rezervasyon rakamları pandemi öncesine yaklaştı”

Ve yeniden rezervasyon rakamları yükselişe geçti öyle mi?

Omicron nedeniyle Kasım ayında küçük b ir göçük oluştu. Ama şu anda rezervasyonlar yeniden yükselişe geçti. Yaz sezonu için her şey iyi görünüyor. Rezervasyon rakamları pandemi öncesinin sadece yüzde 10 gerisinde.

“2022 için elimizde farklı veriler var”

Geçtiğimiz baharda siz dahil sektörde güven vardı ama sonuçta sektörde yüksek beklentiler gerçekleşmedi. 2022’nin daha iyi olması için bir neden var mı?

Çünkü şu anda iyi olacağına dair çok farklı verileri var elimizde. Geçen yılki kış dönemi kapanmasında yaz dönemine hiç rezervasyon alamamıştık. İşler kapanman ın bittiği mayıs ayının sonunda başlamıştı. Bu yıl tamamen farklı gelişmelerle karşı karşıyayız. Müşteriler kış döneminde de seyahat etti. Dahası, taz rezervasyonları söz konusu olduğunda pandemi öncesi seviyelere geri döndük.

Hangi destinasyonlar popüler?

Geçen sene olduğu gibi bu sene de Yunanistan zirvede. Pek çok müşteri pandemide Yunan Adalarının güvenli olduğunu düşünüyor. Aynı durum Kıbrıs ve Malta için de geçerli. Başta Kanarya Adaları olmak üzere, İspanya da yüksek talep alıyor. Aynı zamanda Mısır, Güney Afrika ve ABD’ye de talep yüksek. Taylan da aynı şekilde… Araba kiralama, kamp araçlarında patlama var. Rezervasyonlarda tarihi seviyelere ulaşılmasını bekliyoruz.

Neden?

ABD ve Avustralya gibi popüler destinasyonlar yeniden açılıyor. Araba kiralama söz konusu olduğunda çok sayıda insan bu işi spontane bir şekilde çözmek istediğinde fiyatların arttığını insanlar biliyor.

Geçen sene olduğu gibi mi?

Kısa süreli rezervasyonların yüksek olduğu yerlerde… Bazı durumlarda, araba kiraları normal seviyenin yüzde 60 hatta yüzde 100 üzerinde olabiliyor.

“Otellere fiyat baskısı yapamaz mısınız?”

Almanların geleneksel tatil destinasyonlarından biri de Türkiye. Geçtiğimiz dönemde Türk Lirası ciddi bir değer kaybı yaşadı. Peki bu yıl Türkiye’de tatiller daha ucuz olacak mı?

Yan maliyetler (restoran, alışveriş vd) söz konusu olduğunda Türkiye geçtiğimiz yıllara göre çok daha ucuz olacak. Fakat bir şey unutulmamalı: Türkiye’de tatile gidenlerin büyük çoğunluğu her şey dahil paket tur satın alıyor. Bu nedenle yan maliyetler ikincil rol oynuyor. Otellerle kontratlarımızı euro üzerinden yapıyoruz. Aynı zamanda, özellikle aileler arasında, Türkiye rezervasyonları hızlı bir şekilde artıyor. Muhtemelen fiyatta pek bir değişiklik olmayacaktır.

Para birimindeki değer kaybı göz önüne alındığında, otellere en azından fiyat revizesi için baskı yapamaz mısınız?

Şu anda Türkiye talebi diğer pazarlarda da (Örneğin Britanya ve Doğu Avrupa). Türkiye’de çalışanların maaşlarına yüzde 50 zam yapıldığı da göz önüne alınırsa, fiyat tavizi ancak bu şartlar altında yönetilebilir.