Tehlikenin boyutu
büyüyor…
Necdet Buluz
Covid-19’un hızla yayılan omicron varyantı can almayı sürdürüyor. Ülkeler yeni varyantla mücadele için yeni önlemler alıyor. Birçok ülke yeniden kapanamaya hazırlanırken, bazı ülkeler uçuşlara kısıtlama getirdi. Amerika’da binlerce uçuşun iptal edildiği bildiriliyor.
Hemen vurgulayalım:
Omicron varyantının yan etkilerinin neler olduğu da açıklandı.
2019’un son haftalarında Çin’de ortaya çıktıktan sonra küresel bir salgın halini alan ve Dünya genelinde 5.4 milyon insanın ölümüne sebep olan corona virüsü salgını Kasım ayında ortaya çıkan Omicron varyantıyla birlikte korku yaratmaya devam ediyor.
Avrupa’da panik var. Ülkeler tedbir üzerine tedbir alıyor. Amerika, omicron varyantını önlemekte güçlük çekiyor. Omicon varyantının ülkemizde de hızla yayıldığını görmekteyiz.
Covid-19 ve yan varyantlarına karşı en önemli silah şu an için aşı öne çıkıyor. Aşı karşıtlarının protestoları ise sürüyor.
Bilim insanları Omicron varyantının önceki Covid-19 türlerine göre daha farklı semptomlar gösterdiğini belirtirken İngiliz yetkililer öksürük, burun akıntısı ya da boğaz ağrısının yanı sıra Omicron varyantı tespit edilen kişilerde iki yeni ve “garip” belirti ortaya çıktığını duyurdu.
İngiliz bilim insanları, son bir ay içerisinde corona virüsü teşhisi konulan hastalarda saç kaybı ve konjonktivit belirtileri ortaya konulduğu belirtildi. Bilim insanları Omicron varyantının halk arasında “pembe göz” olarak da bilinen konjonktivite sebebiyet verdiğini söylerken bu varyantın gözde bulunan ACE2 enzimlerini etkilediğini dile getirdi.
Öte yandan Amerikan Dermatoloji Birliği Akademisi de Covid-19’un son dönemde öne çıkan semptomlarından birinin de saç dökülmesi olduğunu duyurdu.
Halk arasında pembe göz ya da kırmızı göz hastalığı olarak bilinen konjonktivit, gözdeki şeffaf dokunun ve göz kapaklarının iltihaplanması olayına deniliyor.
Bu rahatsızlık gözde kanlanmaya yol açtığı için kırmızı göz ya da pembe göz olarak adlandırılır.
Dünya Sağlık Örgütü’nden omicron konusunda son dakika açıklaması geldi:
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus Covid-19’un daha bulaşıcı olan Omicron mutasyonunun küresel olarak baskın olan Delta mutasyonundan daha az şiddetli hastalık ürettiğini ancak “hafif” olarak sınıflandırılmaması gerektiğini ifade etti. Ghebreyesus, “Omicron, özellikle aşılananlarda Delta’ya kıyasla daha az şiddetli görünse de, hafif olarak sınıflandırılması gerektiği anlamına gelmez” dedi.
Covid-19’un hastaneler üzerindeki etkisinin altını çizen Ghebreyesus, “Vakaların tsunamisi o kadar büyük ve hızlı ki, dünyadaki sağlık sistemlerini eziyor. Hastaneler aşırı kalabalık ve yetersiz personel haline geliyor, bu da yalnızca Covid-19’dan değil, hastaların zamanında bakım alamadığı diğer hastalık ve yaralanmalardan da önlenebilir ölümlerle sonuçlanıyor” ifadelerini kullandı.
Aşıların dağıtımında ve aşılara erişimde küresel olarak daha fazla eşitlik çağrısını tekrarlayan Ghebreyesus, “Az sayıda ülkede art arda hatırlatıcı dozlar, milyarlarca kişi tamamen korumasız kalırken pandemiyi sona erdirmeyecek” dedi.
Ghebreyesus, mevcut aşı dağıtım oranına dayanarak, 109 ülkenin DSÖ’nün dünya nüfusunun yüzde 70’inin temmuz ayına kadar tam olarak aşılanması hedefini kaçıracağını da sözlerine ekledi.
Özetleyelim:
Dünya nüfusunun % 70’nin 3 doz aşılanması gerekiyor. Bu eşitsizlik sürerse hastalıkla mücadelede başarı oranı düşük olacak. Uzmanlar 5.doz aşıya bile yeşil ışık yakıyor. Durum bu kadar önemli.