Kazakistan’da olaylar
biter mi?..
Necdet Buluz
Kazakistan’da başlayan sokak gösterileri ve çatışmalar bu satırlar yazılıncaya kadar kontrol altına alınmıştı. Cumhurbaşkanı Tokayev, ülkeye kontrolü sağlamak amacı ile gelen yabancı güçlerin de (CSTO) Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün kademeli olarak çekileceğini açıkladı. Kazakistan’daki olaylarda 8 bin kişinin gözaltına alındığı da açıklandı. Yeni gözaltılar da meydan geliyor.
Soru şu:
“Bundan sonra Kazakistan’da hayat normale döner mi?”
Bu soruya uzmanların çoğu “Kazakistan’da taşlar yerinden oynadı. Olaylar devam eder” diyor.
Bazı uzmanlar ise “Rusya ağırlığını koydu. Bundan sonraki düzen Rusya’nın gölgesinde kurulur” şeklinde görüş yansıtıyor.
Rusya Devlet Başkanı Putin’in ise Türk Cumhuriyetlerinde prestij kazandığını söyleyenler de var.
ABD’nin eski Bakü Büyükelçisi emekli diplomat Matthew Bryza, Kazakistan’daki son gelişmeleri yorumladı.
Eski Başkan George W. Bush döneminde Orta Asya politikasından sorumlu Dışişleri Bakanlığı yetkilisi olarak görev yapan Bryza, Kazakistan’da yaşanan krizin, her ne kadar sokak gösterileri bastırılmış olsa da, “sona ermekten daha çok uzak olduğu ve uzun bir süre daha devam edeceği” öngörüsünde bulundu. Bryza, Kazakistan’daki Rus askerlerinin bir süre daha kalıcı olacağını düşündüğünü de belirtti.
“Tokayev ilk turu kazanmış gibi ama Nazarbayev kolayca sahneden çekilmez”
İlk baştaki sokak gösterilerinin, büyük oranda Cumhurbaşkanı Tokayev’in ‘vur emri’ nedeniyle bastırıldığını söyleyen Bryza’nın görüşlerni yansıtalım:
“Esasen Rus askerleri anlamına gelen Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (CSTO) askerlerinin getirilmesi, Rusya Cumhurbaşkanı Putin’in vurguladığı gibi, Rusya ya da başka bir CSTO üyesinin Kırgızistan, Gürcistan ya da Ukrayna gibi ülkelerde bir ‘devrim’e izin vermeyecekleri ve bastırmak için askeri güç kullanacakları yönünde güçlü bir sinyal gönderdi. Şimdi Tokayev kendisini eski sistemin üzerinde oturmuş olarak buldu, Nazarbayev’in inşa ettiği sistemin aynısı. Net olmayan husus şu: Geride kalan üst düzey liderlerin ve güvenlik servisleri dahil silahlı güçleri kontrol eden kişiler hangi tarafa sadık? Yani çok akışkan bir durum var ortada. Ama şundan emin olabiliriz ki Nazarbayev ailesinin elinin altında milyarca dolar bulunuyor. Öyle hemen çekip gideceğini düşünmüyorum. Geri gelecekler, mücadele bir süre daha devam edecek ve ortalığın durulması uzun bir zaman alacak.”
Matt Bryza, Kazakistan’daki gelişmelerin, “zafer” ilan eden Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’i bundan sonraki süreçte Ukrayna ve diğer Orta Asya ülkelerinde daha da sert adımlar atmaya cesaretlendirme olasılığı ile ilgili soruya ise “İnanın ya da inanmayın bence bu, Putin’in savunmaya çekildiği anlamına geliyor” yanıtını verdi.
Bryza, ”Hiç kimse ülke genelinde bu türden bir protesto hareketi beklemiyordu. Okuduğum ve dinlediğim bütün görgü tanıklarının anlattıklarına göre, geçen haftaki olaylar birçok yerde olduğu gibi gelişti; anlaşılabilir şikayetlerini ortaya koyan ve yasal biçimde protesto düzenleyen samimi kişiler ve sonrasında haydut unsurların araya karışması, şiddete başvurması ve hükümet binalarıyla kurumlarına saldırarak işi bir öte düzeye taşıması. Bence olanlar bunlardı ve Tokayev bana göre panikledi. Bu nedenle Nazarbayev’i Ulusal Güvenlik Konseyi başkanlığından aldı. Bu işe yaramadı. Protestolara daha da şiddet karıştı. Sonrasında benim anladığım, Tokayev bir maceraya girişerek Rusya ve CSTO’yu çağırmak zorunda kaldı. Bu çağrı, Putin açısından yıllardır olmasa da aylardır hazırlığını yaptığı, Ukrayna konusunda ABD ve ABD’nin Avrupalı müttefikleriyle üst düzey diplomasiden dikkatleri dağıtan bir unsur oldu’’ dedi.
Bu protestoları bir türden terör örgütünün planladığı ve düzenlediği söyleminin gülünç olduğu yorumu yapan Avrasya uzmanı, ”Eğer böyle bir örgüt varsa nerede? Tek bir parça kanıt gösterin. Bu olaylar, hiç adil olmayan bir muameleye maruz kaldıklarından, ülkede iyi bağlantıları olan bazıları zenginliklerine zenginlik katarken kendi ekonomik ihtiyaçlarının karşılanmadığından şikayet eden Kazakistan vatandaşlarının, bu tepkilerini ortaya dökmesinden ibaretti. Ülkenin lideri panikledi, gücü eline geçirme hamlesi yaptı, işe yaramadı. Dolayısıyla bir söylem uydurulması gerekiyordu ve tamamen yanlış bir söylem getirildi” şeklinde konuştu.