‘SORU’NUN DEĞERSİZ OLDUĞU YERDE ‘YANIT’IN NE ANLAMI OLUR Kİ..
Türkiye’de uzun zamandır kalıcı hale getirilmeye çalışılan otoriter anlayış, mesleğimiz gazetecilik üzerinden bu gün yine tezahür etti.
Basının büyük kısmını kontrolü altında tutan AKP iktidarı, gittikçe yaygınlaştırdığı akreditasyon uygulamasını, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Katar ziyareti öncesi İstanbul Atatürk Havalimanında yaptığı açıklama sırasında başka bir boyuta taşıdı.
Devletin üst düzey yetkililerinin hemen hemen her yurt dışı gezisinden önce, uçağa binilmeden düzenlediği basın toplantıları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katar ziyareti öncesinde de gerçekleştirildi. Erdoğan, kendisine yöneltilecek ‘sorular’ı yanıtlamak üzere basın mensuplarının karşısına geçti. İktidar güdümünde yayıncılık yapan basın kuruluşlarında çalışan basın mensuplarının alındığı toplantının sorular kısmında mesleğimiz adına bir ‘utanç’ yaşandı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının bu ve benzeri toplantılarda Erdoğan’a sorulacak soruları organize ettiği yönündeki basın özgürlüğü karşıtı uygulaması, Katar ziyareti öncesi Yeniçağ gazetesi tarafından deşifre edildi. Yeniçağ gazetesinde basın toplantısı öncesinde “Katar’a ziyareti öncesi Erdoğan’a sorulması için gazetecilere verilen sorular sızdı” başlığıyla yayınlanan haberde, Erdoğan’a kimin hangi soruyu soracağına yer verildi. Haberde yazıldığı gibi Erdoğan’a aynı sorular yöneltildi.
Erdoğan; Anadolu Ajansı (AA), Demirören Haber Ajansı (DHA), A Haber ve CNN Türk’ten basın mensuplarının sorularını, sorulardan bihabermişçesine yanıtladı. Milyonların önünde tam bir tiyatro oynandı. Bu durum; iktidar için ‘güvenli’ bir basın toplantısı, iktidar yanlısı basın için ‘kazasız’ bir toplantı, halk adına habercilik yapan gazeteciler içinse yaşanan rezaletin ortaya dökülmesidir.
Gazeteciliği iktidarlarının yanında konumlandırmaya çalışan, hatta iktidarlarının uzantısı olarak görenler ve buna ‘basın kuruluşu’ görünümü altında zemin hazırlayanların, gazetecilik adına düştükleri trajikomik bu durum sadece kendilerinin çaresizliğidir. Halk adına ve gerçeklerin sözcülüğünü yapan gazeteciler, bir tiyatronun sergilendiği o salonlarda da, o uçaklarda da hiçbir zaman olmaz, olmayacaktır.
Mesleğimizin varlık nedenlerinden biri olan soru sormayı değersiz hale getirenlerin, ne sordukları ‘soru’nun ne de verilen ‘yanıt’ın bir değeri vardır.
G9 GAZETECİLİK ÖRGÜTLERİ PLATFORMU
Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ) Türkiye Temsilciliği
Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası (HABER-SEN)
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD)
Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK BASIN-İŞ)
Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD)
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS)