Doktor istifaları
üzerine…
Necdet Buluz
Son günlerde hastanelerde çalışan doktorların istifa etmeye başladığı haberleri gündem oluşturuyor.
Konu hakkında yapılan ortak açıklama şöyle.
“Eğer böyle gider ve tedbir alınmazsa kısa zamanda devlet hastanelerinde çalışacak doktor bulamaz hale geliriz.”
Peki, doktorlar neden istifa ediyor? Analiz yapalım:
Dr. Güray Kılıç ve Dr. Ergün Demir, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmasında, kamu hastanelerinde hastaların muayene olabilmek için birçok branşta ve yan dallarda randevu alamadıklarını Sağlık Bakanı’nın itiraf ettiğini belirterek bakanlığa, “Çözüm üretin” çağrısı yaptı.
Demir ve Kılıç, “Sağlık Bakanı, vatandaşların muayene için MHRS sistemi üzerinden randevu alamamalarının en önemli nedeninin kışkırtılmış sağlık sistemi ile hekim emeğinin değersizleştirilmesine bağlı hekim istifaları veya kamudan emekli olanların sayılarının 10 bine yaklaşmış olduğunu çok iyi bilmektedir. Bakan, sorunu çözmek yerine daha karmaşık hale getirilmesine katkı vermektedir” dediler.
Demir ve Kılıç, özetle şunları söyledi:
“Vatandaşın randevu alamamasının en önemli nedeni, salgının birinci yılında kamu hastanelerinin neredeyse tamamının pandemi hastanesi ilan edilmesi ve zorunlu olmayan vakaların ertelenmesi. Ancak özellikle riskli gruplara yönelik sağlık hizmetlerine erişimde bir planlama yapılmadı. Bu durumda yaşlı hastalar, gebeler, hematoloji-onkoloji hastaları, kronik hastalığı olanlar ve ameliyat olması gerekenler özel sağlık kuruluşlarına yönelmek durumunda kaldı. Hekim emeğinin değersizleştirilmesi, kötü çalışma koşulları, muayene sürelerinin beş dakikaya indirilmesi vs. sonucu istifa veya emeklilik yoluyla kamu hastanelerinden ayrılan hekim sayısının son iki yılda 10 binlere yaklaşması, istifa edenlerin birçoğunun Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine gitmesi nedeniyle hastalar birçok branşta ve yan dallarda MHRS üzerinden randevu alamadıkları için kamu sağlık hizmetine ulaşamamaktadır. Parası olanlar veya borç para bulabilenler ise özel sağlık kuruluşlarına yönelmektedir. Bu durumu fırsat olarak gören birçok özel hastane ve sağlık kuruluşu kayıt dışı olarak her türlü tıbbi işlem için SUT bedellerinin yüzde 200 ve ötesinde ücret talep ettiler.”
Genel Sağlık-İş Sendikası, sağlık sisteminde geriye gidişe dikkat çekti. Sendika Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, “Doktorun randevu aralığı 5 dakikaya düşürüldü. Bu sürede nitelikli sağlık hizmeti sunulması ve alınması mümkün değildir” dedi. Genel Başkan Derya Uğur, Genel Eğitim Sekreteri Sadık Doğrul, sağlık sisteminde yaşanan problemleri paylaştı. Sağlık çalışanlarının yaşadığı sıkıntılara da dikkat çeken Uğur, “Ağır ve zor koşullarda hizmet veren, düşük ücretlere mahkum edilen sağlık çalışanları; pandemiyle geçen 1.5 yılın sonunda yorgun düştü. Özlük ve ekonomik haklarıyla ilgili talepleri karşısında sessiz kalınırken, bir de şiddete uğrayan sağlık çalışanları, tükenmişlik içinde” dedi. Uğur, şöyle devam etti:
“Merkezi Hekim Randevu Sistemi’nde randevu aralıkları 5 dakikaya düşürüldü. Bu kadar kısa sürede nitelikli sağlık hizmeti sunulması ve alınması mümkün değil. Bu kadar kısa sürede tanı-tedavi düzenlenmesi hata riskini artıracak. Bu durum hekim -hasta ilişkisine zarar verecek, sağlıkta şiddeti artıracak. Şiddet, sağlık çalışanlarının hali hazırda en büyük sorunlarından biri. 2020 yılında 12 bine yakın beyaz kod verildi. Hekimler art arda istifa ediyor. Kimi hastanelerimizde istifalar nedeniyle hasta muayene edecek hekim kalmadı. Sağlık çalışanlarının istifaları hatta intiharlarının arkasındaki nedenler araştırılmalı, fiziksel ve ruhsal sağlığını korumak için gerekli düzenlemeler yapılmalı.”
Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur (solda) ile Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Sadık Doğrul (sağda), SÖZCÜ Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’e konuştu.
Derya Uğur, sağlık çalışanlarının taleplerini şöyle sıraladı:
“Performans, ek ödeme sistemine son verilmeli. Adil dağıtılmayan, kimilerine hiç dağıtılmayan, kimilerine onur kırıcı bir şekilde 3 TL, 5 TL gibi ödeme yapılan ek ödeme sistemine son verilmeli. Tüm sağlık çalışanlarının aylık maaşlarının asgarisi yoksulluk sınırı taban alınarak belirlenmeli. Tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalı, kademeli ek gösterge artışı yapılmalı. Covid-19 ivedilikle meslek hastalığı sayılmalı. Personel açığı kadrolu, güvenceli çalışma biçimi ile kapatılmalı. Personel açığının giderilmesi için bir an önce atama yapılmalı. Sağlık emekçileri arasında farklı çalışma biçimlerine son verilmeli; kadrolu, güvenceli çalışmaları sağlanmalı.”