TÜRKİYE İÇİN TEHDİT HALİNE GELEN SUSUZLUK SORUNUNUN ARAŞTIRILMASI İÇİN TBMM BAŞKANLIĞI’NA ARAŞTIRMA ÖNERGESİ
CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Ülkemizde Son Yıllarda Yaşanan Su Sorununun Nedenlerini Araştırmak, Alınabilecek Tedbirleri ve Çözüm Yollarını Belirleyerek Stratejik Bir Eylem Planı Oluşturmak Amacı İle Mecliste Bir Araştırma Komisyonu Kurulmasını Talep Etti.
CHP’li Ali Haydar Hakverdi, konu ile ilgili “ Türkiye, kişi başına düşen 1.519 m³’lük su miktarı ile su sıkıntısı çeken bir ülke konumundadır. Ülke nüfusunun, 2030 yılında 100 milyona ulaşacağı ve kişi başına düşen su miktarının 1.120 m³’e gerileyeceği öngörülüyor. Diğer bir deyişle, artan nüfusu ve büyüyen kentleriyle ülkemiz, susuz kalma tehlikesine her geçen gün daha da yaklaşıyor” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE HIZLA SU FAKİRİ OLMA YOLUNDA İLERLİYOR
CHP’li Hakverdi “Ülke genelinde tatlı su sorunun sebeplerinden birincisi ve en önemlisi su kaynaklarının korunmadığı gibi sistematik bir şekilde tahrip edilmesidir. Türkiye’nin dört bir yanında yapılan Hidroelektrik Santralleri (HES) ve Jeotermal Enerji Santralleri (JES) ile akarsularımızın tahrip edilmesi, yapılan İstanbul Havalimanı ile Terkos Gölü’nü besleyen birkaç derenin yok edilerek; gölü besleyen su kaynaklarının azaltılması en bariz örneklerindendir. Bununla birlikte yapılması planlanan Kanal İstanbul Projesi ile; oluşabilecek tahribatın ve tatlı su sorununun varabileceği boyutlar birçok rapor ile gözler önüne serilmiştir. Türkiye’nin var olan enerji ihtiyacını, ülkenin her bir köşesine kontrolsüzce yapılan Hidroelektrik ve Jeotermal Enerji Santralleri ile gidermeye çalışmak, hem ekolojik dengeyi bozmakta, hem de var olan su sorununu daha da artırmaktadır.” dedi.
KIRSAL KESİMLERDE BULUNAN KÖYLERİMİZDE, YAZ AYLARINDA SU SADECE BELİRLİ SAATLERDE VERİLİYOR
Hakverdi son olarak “Kırsal kesimlerde çok daha yoğun hissedilmeye başlanan su sorunu, bölge sakinlerini yer altı sularını aramaya sevk etmektedir. Bir bölgede, birden fazla vurulan sondajla, yeraltı sularının kontrolsüz bir şekilde kullanılması, o bölgede büyük obrukların oluşmasına sebep olmakta; bu da tarım sektörüne büyük zarar vermektedir. Türkiye’nin dört bir yanında tehdit haline gelen su kıtlığı sebebiyle; bölge sakinleri, çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız ve birçok canlı zarar görmektedir. Özellikle kırsal kesimlerde bulunan köylerimizde, yaz aylarında su sadece belirli saatlerde verilmektedir. Öyle ki kuraklık nedeniyle hiç su bulunmayan köylerimize tankerlerle su taşıması dahi yapılmaktadır. Bu durum, vatandaşlarımızın hem yaşamsal hem de üretim faaliyetlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Çok daha geç kalmadan bu sorunun nedenleri araştırmalı, çözüm yollarını belirlemeliyiz; gerekli önlemleri almak doğaya ve vatandaşlarımıza karşı bizlerin sorumluluğu altındadır.” ifadelerine yer verdi.